MagazinBugün iyi bir insansam bunu bilardoya borçluyum

Bugün iyi bir insansam bunu bilardoya borçluyum

Paylaş
Bugün iyi bir insansam bunu bilardoya borçluyum

Türkiye'de 'Bilardo' denince akla gelen ilk isim olan Semih Saygıner, bu kez Kore'de, üstelik de bir başka Türk oyuncuyu yenerek dünya şampiyonu oldu. Saygıner, "Bir zamanlar bilardo oynayana kız vermezlerdi. Ama şimdi seçkin bir spor oldu. Ben hayattaki ilk takdirimi bilardo sayesinde aldım" diyor.

Türkiye’de bilardonun efsane ismi Semih Saygıner, Dünya Şampiyonu olarak tarihe geçecek bir başarıya imza attı. PBA Dünya Şampiyonası’nın finali Kore’de oynandı. Semih Saygıner ve Lütfi Çenet ilk kez yurt dışında bir şampiyonada karşılaştılar. Kore’deki Türk derbisini kazanan Semih Saygıner oldu. Ben de sıcağı sıcağına bilardonun prensiyle buluştum.

Haberin Devamı

Bugün iyi bir insansam bunu bilardoya borçluyum

ESKİDEN BİLARDO OYNAYANA KIZ VERMEZLERDİ

Çok tebrik ediyorum, 8. kez omuzlarımızı kabarttınız. Neler hissediyorsunuz?

Benim için çok özel bir şampiyonluk çünkü 1 Şubat’ta ayak parmağımı kırdım. Eve tıkılı kaldım. Çok zorlu bir süreçti. 6 Şubat’ta takım ligine girecektim, Kore’ye gidecektim. Bu yüzden takım ligine giremedim. Takımın son round’una ve final turuna yetişemedim. 1 Mart’ta hastaneye tekrar kontrole gittim. Doktor, “Artık bas üstüne. Sıkıntı yok” deyince ilk defa elime ıstakayı aldım ve 15 dakika oynadım. Aslında hiç hazırlık yok, sıfır antrenmanla, hiç hazırlanmadan girdim dünya şampiyonluğuna.

Sakatlığınız yüzünden korkmadınız mı?

Moral olarak can sıkıcıydı. Şöyle bir şey vardır, çok sıkılırsınız, dibe vurursunuz, bir ferahlama hissi ister insan. Öyle bir hisle gittim. Kore’de Jeju Adası’nda yapıldı turnuva. Sahilde bir otel kiraladık. Gençlerde Dünya ve Avrupa Şampiyonu arkadaşım Burak Haşhaş’la birlikte, her sabah ayağıma iyi geleceğini düşünerek 16-17 bin attık.

Haberin Devamı

Bugün iyi bir insansam bunu bilardoya borçluyum

BİZDE 60 YAŞINA GELEN ÖLMEYİ BEKLİYOR SANKİ

Kazanacağınıza inanıyor muydunuz?

Kimse benim kazanacağımı düşünmüyordu ama ben hiç “kaybedeceğim” diye gitmem. Son sayıyı vurup hedefe ulaşmanın verdiği bir rahatlama, bir coşku yaşadım. Bir de çok özel bir maçtı bu. Tüm spor branşlarında, bir dünya şampiyonasında iki Türk’ün final oynadığını ben hatırlamıyorum. Kazanmak için çok çaba sarf ettim ve şampiyon oldum, çok mutluyum.

“60 yaşa rağmen tarih yazdı” denildi. Var mı yaş fobiniz?

Hiç yok. Bizim kültürümüzde 60 yaşında millet ölmeyi bekliyor sanki. “Bu yaştan sonra onu, bu yaştan sonra bunu yapayım…” Hangi yaşa kadar yaşayacağımızı nereden biliyoruz? İçini doldurmaya bakalım hayatımızın. 60 yaş nedir ki?

TÜM SINIFLARI YOK EDER ZENGİNİ DE OYNAR FAKİRİ DE

Peki, nasıl mesleğiniz haline geldi?

Benim bilardoya başladığım zaman meslek diye bir şey yoktu. Bayağı size serseri gözüyle bakılıyordu. Beni bilardo masasının etrafında tutan, bilardocu olmama sebep olan yegâne şey, bilardo masasının etrafındaki koşulsuz sevgiydi. Hiç yuhalama falan duymazsınız. Bilardo oynarken, atıyorum aynı sayı 10 kere, 20 kere denesen de, “Ne yapıyorsun kardeşim? Tutturamadın” diyen çıkmaz. Bilardo tüm sınıfları yok eder. Zengin de oynar fakir de. Siyaset de oraya uğramaz.

Haberin Devamı

Bugün iyi bir insansam bunu bilardoya borçluyum

BUGÜN İYİ BİR İNSANSAM YAPTIĞIM SPORA BORÇLUYUM

Hikayenizi okuyunca çok etkilendim. Anne ve babanızı küçükken trafik kazasında kaybetmişsiniz.

Maalesef… Ve benim buna tutkuyla bağlanmamda çok etkili oldu bu. O travmayla yaşayamazdım. Ailemi kaybettiğim için okul yaşamım da yarıda kaldı. Bilardo oynamaya başladığım dönemlerde, ağabeyimi dinleyerek okula dönmek istedim ama yarım sene okumak yetti bana. Karar vermiştim, “Ben okumayacağım” dedim. Bu kararı bilardo sayesinde aldım. Bugün iyi bir birey olduysam, bunu bilardoya borçluyum. Ayrıca kendimi hep geliştirdim. Diller öğrendim. Hep bilgiye aç iyi bir talebeydim. Halen de öğreniyorum.

ŞAMPİYONLUK TESADÜF DEĞİL

“Bilardonun efendisi, prensi” diyorlar size. Nasıl bu kadar popülerleşti bilardo?

Geçmişte bu işe çok emek harcamış insanlar var; başta Bora Karatay. Türkiye’ye 60’lı yılların sonunda gelen Avusturya büyükelçisinin oğlu, Avusturya’da öğrenmiş bilardoyu ve Türkiye’ye yaymaya çalışmış ta o devirlerde. 70’lerde falan, 80’lerin başında, kimsenin dönüp baktığı bir şey değil, kahvede oynanan ve serseri işi olarak gösterilen bir şeydi. İnsanlar çocuklarını uzak tutmaya çalışırdı. Kız vermezlerdi bunu oynayana. Şimdi itibarlı bir spor dalı.

Haberin Devamı

Artık ‘serseri’ işi olmaktan çıktı yani bilardo!

Tabii ki ama anlattık bunu insanlara yıllarca. Ve bir şekilde bilardo Türkiye’de tanındı. Okullar arası şampiyonalar yapılıyor, gençler oynuyor. Dün “tü kaka” diye bakılan bir şeyden, ailelerin çocuklarının bilardo oynamasını istemediği bir ortamdan, bir anda “Keşke çocuklarımız bilardo oynasa.” dediği bir yere gelindi. Hiçbir şey tesadüf değildir. Ne şampiyonluk tesadüf ne bu sektörün büyümesi.

Bugün iyi bir insansam bunu bilardoya borçluyum

HAYAT TAKİ İLK TAKDİRİMİ BİLARDO MASASININ BAŞINDA ALDIM

Sizin bilardo tutkunuz nasıl başladı?

Istakayı elime aldığımda 16 yaşındaydım. Tek anımsadığım; 1976 senesinde ben 12 yaşındayken bir gazetenin baş sayfasında gördüğüm; Türkiye’ye gelen dünyaca ünlü bir bilardo şampiyonunun ıstakayı nasıl tuttuğuydu. Çocuktum, bir oyun oynamak istedim. Oynadıkça, hayattaki ilk takdirimi o bilardo masasının etrafında aldığımı gördüm.

Haberin Devamı

‘BİZ ŞANSLI BİR ÇİFTİZ’ DEMEK BÜYÜK YALAN İLİŞKİ EMEK İSTİYOR...

10 yıldır ünlü oyuncu Şenay Gürler ile berabersiniz. Aşk dolu sözlerle kutladı bu başarınızı kendisi.

Aslında Şenay da gelecekti hatta biletler bile alınmıştı ama ben kısa kalacağımı düşünerek onun yorulmasını istemedim. Onun varlığı bile bana güç veriyor. Başarımda payı büyük.

İki popüler ismin bu kadar uzun süre beraber olması zor değil mi?

11 yıl olacak Nisan’da. Şöyle bir şey yok: “Biz çok şanslı bir çiftiz ve birbirimizi bulduk” falan. Bu laflar büyük yalan! İlişki her şey gibi emek isteyen bir şey. Biz mesela çok tartışırız ama medenice çözeriz. Kafa göz dalarak, ego çatışmasına girerek değil.

10 yıldan sonra aşk hâlâ kalıyor mu?

Başka bir şeye dönüşüyor. Biz artık bir aile olduk. Çok konuşan, çok tartışan, iyi vakit geçiren bir çiftiz ve çok seviyorum onu…

Bugün iyi bir insansam bunu bilardoya borçluyum

TÜRKİYE’NİN EN GÜZEL KADINLARINDAN BİRİYLEYİM AMA KISKANÇLIK İLKEL BİR DUYGU

Evlenmeyi hiç düşünmediniz mi?

Düğün yapıp millete Ordövr tabağı mı dağıtacağız? Biz zaten aileyiz. İlle de bunu bir imza ile resmileştirmek mi lazım? Tabii ki bir çocuk yapma durumumuz olsa değişirdi belki bu. Ama bunu konuşmak için de yaşımız geç. Benim zaten torunum var, Şenay’ın torunu var.

Kıskançlık var mı aranızda?

Hayır, kıskançlık en ilkel sevgi gösterisidir. Şenay, çok güzel bir kadın ve ben onu tanıdığımda oyuncuydu, tabii ki işine devam edecek. Ben onu alıp kapatacak mıyım? Ya da o bana ‘Yurt dışı turnuvalarına gitme’ mi diyecek? Şanslıyım çünkü Türkiye’nin en güzel kadınlarından biriyle beraberim. Sadece fiziki açıdan değil, insani olarak da Şenay çok güzel bir kadın.