Akrep Nalan: Artık insanları eskisi kadar sevmiyorum beni korkutuyorlar
Yıllardır ondan haber alamıyorduk, ta ki bundan birkaç gün önce Nesin Vakfı’na evini bağışladığını duyana kadar. Bu güzel vesile ile Akrep Nalan ile Bodrum’daki evinde bir araya geldik. Önce röportaj vermekten kaçındı çünkü bu işin reklam olarak görülmesini istemiyordu. Haklıydı da ama onu bulmuşken bırakamazdık. Yılların sessizliğini uzun bir sohbetle bozduk.
Alev Gürsoy Cimin
alev.gursoy@posta.com.tr
Hiç sesiniz soluğunuz çıkmıyordu; inzivaya çekilmiştiniz sanki. Güzel bir bağış haberiyle sizden yeniden haber aldık. Evinizi Nesin Vakfı’na bağışladınız.
Bence çok doğru bir karardı bu. Çevremdeki dostlarım patır patır gidiyor. Herkes gün gelip gidecek. Giderken arkasında güzel şeyler bırakmalı, iyi anılmalı insan. Çalıştık, çabaladık, dünya malları edindik ama evlenemedik. Çocuğum olmadı. Çok derin aile ilişkileri olan bir insan da değilim...
Neden Nesin Vakfı’nı seçtiniz?
Aziz Nesin’in hayranıyım, okumadığım kitabı yoktur. Nesin Vakfı’nın Çatalca’daki yerlerine eskiden çok gittim. Orası bir çocuk cenneti. Eski köy enstitülerinde olduğu gibi bir eğitim veriliyor. Yüzmeyi, keman çalmayı, inek sağmayı, reçel yapmayı öğreniyor orada çocuklar. Bunlar çok hoşuma gitti ve karar verdim. Evimi de şöyle bağışladım: Ölünceye kadar ben oturacağım, öldükten sonra onlar. Tapuyu verdim. Ayrıca Ali Nesin’in Şirince’deki Matematik Köyü’ne de hayranım. Türkiye için çok yararlı bir yer. Ali Nesin de çok önemli bir bilim insanı. Bu bağışı aynı zamanda Matematik Köyü’ne de yapmış oldum.
BODRUM’DAKİ EVİMİ TÜRKAN SAYLAN’IN VAKFINA BAĞIŞLAMAYI DÜŞÜNÜYORUM
Eğitime de bir katkı olsun istediniz...
Elimden geldiğince... Eğitim sistemini değiştiremem, bir okul açamam; o kadar gücüm yok ama bu iş için birçok dernek var. Bu derneklere yatırım yapmak bence daha iyi. Bir okul yaptırmış kadar iyi hissediyorum şimdi. Ali Nesin, Şirince’de Fen Okulu yapıldığını söyledi. O binalardan birine benim adımı verecekler.
Bu haberi duyunca herkes sizi takdir etti, dilerim örnek olursunuz.
Ben bunun duyulmasını asla istemezdim. Ki ‘Köpek katili’ olarak çıkıyorum. Yüreğim acıyor. Hele de hayvansever bir insansanız acınız ikiye katlanıyor. O yüzden insanlardan korkuyorum. Günlerce kendime gelemedim, çok ağladım. Beni köpek canavarı olarak yazdılar. Asıl bana yapılan canavarlıktı.
HERKES SEZEN AKSU, AJDA PEKKAN OLMAK ZORUNDA DEĞİL BU ÇOK BÜYÜK HIRS İSTER
Hayranlarınızın sevgisini yoğun hissettiniz madem, onları neden bu kadar erken bıraktınız?
Erken bırakmadım, sadece her şeyi tadında bırakmayı tercih ettim. Düşünsenize dile kolay, her gece dört beş saat şarkı söylüyorsunuz. Yürek ve enerji dayanmıyor buna. Ben bittim artık. Söylemek istediğim bütün şarkıları söyledim. Mesleki anlamda çok dorukta, çok şahane şeyler yaşadım. Zirvede bıraktım. Fazla uzatmanın da bir manası yok. Türkiye’de herkes Ajda Pekkan, Sezen Aksu olmak zorunda değil. Çok büyük bir hırs ister bu. Hayatta başka şeyler de var. Artık kendi istediğim gibi bir hayat yaşıyorum. Eskiden denizin mavisini göremiyordum ki. Her gece çalışıyordum. Bodrum’daydım ama Bodrum’u yaşayamadım senelerce. Ama şimdi yaşıyorum, sabah 06.00’da kalkıyorum. Her sabah 07.00’de yüzüyorum. Bunlar da hayatın keyifleri.
- İdrar yolu enfeksiyonlarının kabusu oluyor! Doğal şeker ilacı: Tıkalı damarları ameliyatsız açıyor, C vitamini depolarını fullüyor!
- Saniyesinde kana karışıyor, demiri fırlatıyor: Tansiyon 12.8'de sabitleniyor, bir kaşığı yetiyor
- Egzama, sedef ve kuruluğu tarihe gömüyor! 1 damlası cildi parıl parıl parlatıyor, 10 yaş gençleştiriyor! Kırışıkları silgi gibi silen mucize
- Mevsimi geldi: Türkiye'den Avrupa'ya kasa kasa satılıyor! Bağırsakları motor gibi çalıştırıp C vitamini yüklüyor! En güçlü antioksidan, kemikleri betona çeviriyor
- Kaşık kaşık yiyince kolesterolü damardan kazıyor! Demir, magnezyum ve çinko depolarını fulleyip kemikleri beton gibi yapıyor