Ayşegül Aldinç: Sermeyi kim istemez ki. Ama o halimi size göstermemeye çalışırım
Ayşegül Aldinç artık ikonlaşmış bir isim. Hakkında söylenen iki şeyden biri ‘cool kadın’ ama konu buraya gelince “Cool falan değilim. Hep dikkatli olmak zorundaydım. Bu beni mesafeli göstermiş olabilir” diyor. Müzik yolculuğunun ilk albümü ‘Ve Ayşegül Aldinç’ 30 yıl sonra yeniden dinleyiciyle buluştu. Biz de bu vesileyle bir araya geldik. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
1988’de yayınlanan ilk albümünüz ‘Ve Ayşegül Aldinç’ dijital platformlarda dinleyicinizle yeniden buluştu. Yakında CD ve plak olarak da çıkacak. Fikir nasıl oluştu?
‘Ve Ayşegül Aldinç’ albümümün tekrar basımıyla ilgili uzun zamandır uğraşıyorduk. Bilgiye bulguya ulaşmak zaman aldı. Şahsen başvurunca konunun hallolması kolaylaştı. Her şey zamanını bekliyor demek. Doğru bir zamanda çıktığını düşünüyorum. Halihazırda tüm dijital platformlarda dinlenmeye hazır. Sonrasında da CD ve LP formatında Universal Müzik tarafından çıkartılacak.
Henüz çok yeni ama dönüşlerden memnun musunuz?
Albüme tekrar kavuşacağımız haberine olan olumlu ve ateşli tepkiler, müzikseverlerin bu albümü heyecanla beklediklerini bir kez daha fark etmeme neden oldu. ‘Ve Ayşegül Aldinç’ albümüm uzun zamandır piyasada olmadığı için zamanında elinde bulunduranlar tarafından karaborsada müzikseverler ve koleksiyonerler tarafından yüksek fiyatlarla alıcı buluyordu. Şimdi zahmetsizce ulaşmak mümkün olacak.
BİRİNİN GERÇEK DİNLEYİCİM OLDUĞUNU ‘GÖZLERİN SU YEŞİLİ’ ŞARKISINI BİLMESİNDEN ANLARIM
En sevdiğim şarkılarınızdan biri ‘Gözlerin Su Yeşili’. Ben şarkıyı daha yeni döneminize ait zannediyordum. Meğer o da ilk albümünüzde varmış…
Ne güzel.. ‘Gözlerin Su Yeşili’ diskografimde en sevdiğim ve özel bir yere koyduğum dantel gibi işlenmiş, derin bir şarkıdır. Timur Selçuk ve Aysel Gürel imzalı. Benim için bir anlamda turnusol kağıdıdır da. Beni bilen ve takip eden müzikseverlerin gerçek sevenim ve dinleyicim olduğunu bu şarkıyı bilip bilmediğinden anlarım (Gülüyor).
Bugün ‘Karasevda’yı duyup da kalkıp dans etmeyecek insan yok gibidir. Sizin şarkılarınız nasıl bu kadar genç kalıyor? Bunun bir matematiği var mı?
Evet, sizin ‘Gözlerin Su Yeşili’ şarkısının yeni bir döneme ait olduğunu düşünmenizden de şarkının zamansız olduğunu anlayabiliriz. ‘Karasevda’ ha keza.. Her ne kadar müziğin bir matematiği olsa da geçirgen olan ve ruha işleyen, duygusudur.
Bu süreçte haklı olarak herkes yeni bir şey yapmaya çekiniyor. Sizin yepyeni Ayşegül Aldinç şarkılarını dinleyicinizle buluşturmak için çalışmalarınız var mı?
Bundan sonra tek ve sık şarkılarla sevenlerimin karşısında, kulağında olmakla ilgili planlarım var ama planları zamansız açıklamamayı öğrendim (Gülüyor.)
BİZİM EVDE KARANTİNA DEVAM EDİYOR
Karantina süreci size neler hissettirdi?
Karantina mecburiyetten dışarı çıkmalar haricinde devam ediyor bizim evde. Anneciğimi yanıma aldım. Onunla takılıyoruz. Gayet de mutluyuz. Yemekler yapıyorum, güzel güzel bakıyorum anneme. Evde yürüme bandım ve spor aletlerim var. Onlardan yararlanma ve düzenli beslenmeyle kilo da almadım. Evde düzenlenecek ne çok şey varmış. Onca kılık kıyafetin kullanılmayınca önemi yokmuş.
BİR TANE HAYATIMIZ VAR ÇOK DİKKATLİ OLMAMIZ GEREK
Özellikle sorguladığınız, ertelediğiniz için kendinize kızdığınız konular oldu mu?
Neleri ertelemedik ki. Normal şartlar altında geçen yıl olduğu gibi bu yıl da mayıs itibarıyla Bodrum’da, ekim ortalarına kadar sahne almam söz konusuydu. Pandemi çoğumuza geri adım attırdı. Bu, öyle böyle bir şey değil. Çok dikkatli olmak gerek. Bir tane hayatımız ve hayatından sorumlu olduğumuz insanlar var.
Tüm bu yaşananların sonucunda ‘yeni dünya’ diye tabir edilen bir yere varılacağına inanıyor musunuz?
Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının farkında olanlardanım. ‘Yeni normal’ dedikleri de normal falan değil tabii. Hiçbir şeyi iplemeden yaşamayı tercih etmek de mümkün buna karşın. Ki bu çeşit bir güruh da mevcut. Bu meşrepte olmamaya özen göstermek kişi ve etrafın sağlığı açısından tercih edilmesi gereken seçenektir illa ki.
Hiç sıkılmıyor musunuz evde?
Ben annemle olduğumdan evde kalmak durumundayım. Dışarıda gözüm hiç yok. Dışarıda yemem, içmem. Bu, gereksizce yer kaplamamak anlamına da geliyor. Mecburiyet oturuyorsa tahtımda; çıkarım tabii. Bu ne kadar devam eder bilemiyoruz. Aşı öyle çabuk bulunan bir mevzu değil. Bunu, geçmiş salgınlardaki bulunma tarihlerinden biliyoruz.
COOL FALAN DEĞİLİM, DİKKATLİ OLMAK ZORUNDAYDIM. BU BENİ MESAFELİ GÖSTERMİŞ OLABİLİR
Sizin için çok insanın hemfikir olduğu bir konu var: Her zamanın her dönemin en cool kadını. Hâlâ kulağınıza hoş geliyor mu yoksa “Artık yeter” hissi geldi mi?
Cool falan değilim. Kariyerimin başından beri çok şeyi kendim yönettiğim ve tek başına önemli kararlar aldığım için dikkatli ve önlemli olmak zorundaydım. Bu, beni biraz mesafeli göstermiş olabilir. Başkaları tarafından nasıl algılandığınız bütünüyle sizi tanımlamaz. Özer Bal’ın bir şiirinde söylediği gibi: Size yakıştırılan/ alır götürür sizi sizden/ Geriye kalan/ Size yakıştırılan.
Yaşam deneyiminiz ve bugünkü ruh halinizle, güzelliğin hâlâ bu kadar önemsenen bir şey olması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Karşılayıcı olarak fiziğiniz, kılık kıyafetiniz etkileyici olabilir ama aklınız, zekanız ve duygunuzdur akılda kalan. Onunla uğurlanırsınız.
GÜZELLİĞİN BİR FORMÜLÜ YOK AMA YAŞAM BİÇİMİ VE BELİRLİ DİSİPLİNLER VAR
Deyim yerindeyse biz, bir gün Ayşegül Aldinç’in de kendini saldığını görecek miyiz?
Yok size göstermemeye çalışırım (Gülüyor). Bana sorulan en favori soru bu ve ne yapıyor ne ediyorum da böyle kalıyorum… Bir formül yok ama buna karşın yaşam biçimi ve belirli disiplinler var. Yoksa sermeyi kim istemez!
O disiplinler neler mesela?
Kendimi bildim bileli yediğime içtiğime, uykuma dikkat etmeye, normal şartlarda doğayla iç içe olmaya gayret ederim. Kişinin görünüşünün moraliyle de çok yakın ilgisi var. Bana iyi gelen ve iyi geldiğim insanlarla görüşürüm. Doğal güzelliği korumaya yönelik önlemler almaktan daha doğal hiçbir şey olamaz. Sermezsen sağlam kalabilirsin. “Kafama göre takılırım, hiç bunları iplemem” gibi düşünenler de olabilir. Bu ölümlü dünyada bu da bir yaşam biçimi.
AŞK DEDİĞİN HAYRANLIK DUYGUSUYLA BAŞLIYOR AMA BU HER ŞEY DEMEK DEĞİL
Karşı cinste sizi ne cezbeder? 10 yıl önce bir erkekte neye tav olurdunuz şimdi nelerden etkilenirsiniz?
Kendimi bildim bileli zeka ve espri yeteneği beni cezbetmiştir, bir de yetenek. Aşk dediğin hayranlık duygusuyla başlıyor ama bu her şey değil tabii. Ayakların yere bastığında da bir devamlılık söz konusuysa, işte o ilişkinin sürekliliğinde umut var demektir.
‘Şeytan tüyü’ diye bir şeyin varlığına inanıyor musunuz?
Olmaz mı! Kesinlikle inanıyorum…
“Anneme bir türlü adam beğendiremedim” demişsiniz. O nasıl birini görmeyi hayal ediyordu sizin yanınızda? Siz nasıl hep o hayalin dışında erkekleri seçtiniz acaba?
İşte az önce söylediğim şeyde gizli cevabı (Gülüyor).
Şu an hayatınızda özel biri var mı?
Yok.
Kıskanç bir yanınız var mıdır?
Duruma göre... Arkadaş değil sevgilisin en nihayetinde. Dedim ya cool mool değilim (Gülüyor).
Romantik misiniz?
Pek sayılmam.
EVLERİMİZDE OTRİŞLERLE, TÜYLÜ TERLİKLERLE DOLAŞMIYORUZ
Genellikle aşık olduğunuz erkeklerin yanında, en azından kendi özel anlarınızda ‘çirkin’ olma lüksünüz oldu mu hiç?
Her haliyle güzel bulunmak; e biraz da bakanın gözünde değil midir? Doğru ilişki her halinizle sevilmeye dayanmalı. Öte yandan hayat bir sahneyse ki öyle, mesleği gereği sahnede olan her kim varsa iki kere sahnede. Evlerimizde otrişlerimiz, tüylü terliklerimiz, takma kirpiklerimizle dolaşmıyoruz. Erkek milleti bu hoş görünme işini kadın milleti kadar kafaya takmıyor ilişki esnasında. Dış dünyaya her bakımdan hoş görünme isteği her durumda geçerli ama işte buralarda bir eşitlik olmalı.
PARAYI İLK PLANA KOYMAM AMA HAKKIMI ALMAKLA İLGİLİ TAVRIMI SONUNA KADAR KORURUM
Hayatınızla ilgili büyük kararları, önemli dönüş noktalarını düşündüğünüzde o anlarda genellikle aklınızı mı dinlersiniz, kalbinizi mi?
En zoru seçer, sonra ikisinin de süzgecinden geçirmeye çalışırım kararlarımı.
Parayla ilişkiniz nasıl? Hayatın genelinde nasıl bir önem sırasına sahip sizin için?
Gördüğümden ayrı düşmeden yaşamak mümkün olsun, bu yeter. Parayı ilk plana koyanlardan değilim. Buna karşın yaptığım işte hakkımı almakla ilgili tavrımı da sonuna kadar korurum.
GÖRGÜ, BİLGİ VE MERAK SAHİBİ OLAN YENİ KALMAYI BECERİR
Hep yeni kalmayı becermek, edinilecek, öğrenilecek bir şey mi sizce? Yoksa tamamen yaradılışla mı ilgili?
Her ikisi de etkili. Hem yaradılışınızın hem de sonradan üzerine koyabildiğiniz şeylerin önemi var. Dünyada, ülkede ne olup bittiğini bilmek, günceli takip etmek gerek. Görgü, bilgi, bilgiye dayalı merak, inanç, kendine güven ve benzeri değerlere sahip olmalısınız.
Kısa kısa
AŞK MESELELERİ BÜYÜK HAREKETLERİ KALDIRMAZ
Sizi ne ağlatır? En son ne zaman ağladığınızı hatırlıyor musunuz?
Dayımı kaybettiğimde. 40 gün oldu...
En son ne için deli gibi heyecanlandınız?
O bana kalsın (Gülüyor).
Nasıl birine tahammül edemezsiniz?
Düşüncesizce davranan insanın her çeşidine. Kapasitesi izin verdiği halde elindeki işin hakkını vermeyenlere, karşısındaki insana rahatsızlık verdiğinin farkında olmama aymazlığında olanlara…
Kalbinizi çalmak isteyen biri ne yapmalı?
Bir şey yapmasına gerek yok. Benim kalbim gider onu bulur. Anlasın yeter. Aşk meseleleri büyük büyük hareketleri kaldırmaz.
- Günlük burç yorumları! Filiz Özkol yazdı: Yay, Koç, İkizler ve diğer burç yorumları
- 1 hafta boyunca için! 7 günde 7 kilo verdiriyor, aç kalmadan zayıflatıyor, kaşık kaşık yiyince yağları cayır cayır yakıyor
- Botoksa para dökmeye hiç gerek yok! Uyumadan 1 damla süren sabah 10 yaş gençleşiyor
- 40 yıllık yoğurtçunun sırrı! Taş gibi yoğurt yapmak için içerisine 15 adet ekleyin: Hem lezzetli hem şifalı, probiyotik etkisiyle vücuda iyi geliyor
- Kelle paçaya büyük rakip! Ruslar kaşık kaşık tüketiyor: Bağışıklığı çelik gibi güçlendiriyor, damar daralmasını önlüyor, lezzetli ve şifalı