'Çerkez olmakla övünüyorum'

Podyumu bırakmasının üstünden yıllar geçmesine rağmen hala Deniz Akkaya için “Gelmiş geçmiş en iyi mankenlerden biri” deniyor. Akkaya’ya göre bunun sırrı, işini inanarak yapması, kendini sevmesi ve özgüveni... Deniz Akkaya, New Beauty Dergisi’ne konuştu.

Güzellik sana göre bir bulgu mu duygu mu?

Var olduğu halde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey ise güzellik, bu tanıma göre kesinlikle bulgu! Güzellik, çok yönlü beslenmesi gereken bir mekanizma aslında!

Güzelliğin her alanında kendine yatırım yapıyorsun. Trendleri en az 10 yıl önceden takip ediyor, uyguluyorsun. Nereye kadardır bu durum?

Bu vücut, ruhumuzun ikamet etmesi için bize emaneten verilmiş. Ruh bedenden ayrılana kadar onu şımartmak, iyi bakmak bizim asli görevimiz. Ben bunu zevkle yapıyorum.

Güzel olmanın dayanılmaz ağırlığı mı hafifliği mi?

Zaman içinde ağırlığı tüy gibi hafifliğe dönüştü. Zaman aslında kadının aleyhine değil lehine işliyor, tabii eğer size emanet edilmiş bu vücuda iyi bakarsanız... Emanete ihanet olursa, genç yaşlardaki o güzellik giderek kişide ağırlık yapar. O görüntüye özlem başlar. Güzelliğinizin yanına başka güzellikler eklerseniz katlanarak büyür.

Dişilik, seksilik, güzellik... Hangi sıralamada olmalı?

Sıralama yapmak için sebep ve niyet önemli. Dişiliğin baskın olduğu zamanlar, güzelliğin mühim olduğu anlar ve seksiliğin eğlenceli olduğu durumlar...

Annelik bu üç kavramın hangisini daha çok besliyor ya da azaltıyor?

Anne olmak, üretken olduğunuzun bir başka keyfi. Merhamet, vicdan ve sabrın baskın zamanları bu zamanlar. Tüm bu duygular kadınların yüz kaslarını yumuşatıyor. Böylece kadın doğum ve sonrasında yine güzelleşiyor. Daha dişi oluyorsunuz o dönemde. Çünkü bir insana can vermenin başarısı size güven, güç, her şeye yetebilirlik aşılıyor.

“Ne yapıyorsan inanarak yap”

“Podyumda Deniz Akkaya’dan daha iyi yürüyen ve oraya ondan daha çok yakışan kimse olmadı” deniyor. Etkileyici bir auraya ulaşıyordun podyumda. Nasıl oluyordu bu?

Adı her ne ise... Varlığını tanımladığı işinde iyi olan ve işini aşkla yapan herkeste var olan bir şey o. Kendine inancın, yaptığın şeye yansıyorsa bu etkiye neden olur, seni daha güzel ve etkileyici yapar. Tüm sır bu işte: Ne yapıyorsan inanarak yap!

Kendini güzel buluyor musun? En beğendiğin ve beğenmediğin yönlerin?..

Kendimi sağlıklı buluyorum ve bu fikir kendimle barışık olmamı sağlıyor. Mesela omuzlarımı çok beğenirim. Cildimin beyazlığı nedeniyle Çerkez olmamla övünürüm. Ellerimi de ince ve zarif bulurum.

Yaşının güzeli olmak için neler yapıyorsun?

Hayatta her şeyde olduğu gibi okuyorum, danışıyorum, çok soruyorum, güvenilir kişilere teslim oluyorum. Haftada üç gün pilates, iki gün yoga ve cardio yapıyorum. Düzenli aralıklarla akupunktur tedavime ve transformal nefes çalışmalarıma devam ediyorum. Cilt bakımımı ihmal etmiyorum. Kendimi, inandığım teknik ve yöntemlere teslim ediyorum.

“Angelina Jolie’ye hayranım”

Dünyada güzel bulduğun kimler var?

Seksilik ve dişilik güçle omuz omuza yürür. Güç kavramı kişiden kişiye değişebilir ama benim için güç, güzellik, dişilik kavramlarını bir arada bulduğum tek bir ruh var: Angelina Jolie. Başarılı bir kariyer, kalabalık ama dünyayı yuva yapmış bir aile ortamında korumacı bir anne, çılgın tarafını kaybetmemiş bir sevgili ve hızla gelişen yaşama karşı yıpranma izlerini en doğal haliyle kamufle edecek kadar da bilgili ve araştırmacı genç bir kadın... Onunla birkaç sene önce tanışmış biri olarak eklemek isterim ki son derece zarif ve çok da güzel.

Birçok kadın senin gibi bilinçli ve başarılı bir güzellik planlaması yapmak ister. Kadına, yaşının iyisi ve güzeli olma yönünde önerilerin var mı?

Öncelikle spor olmazsa olmaz. Ayrıca aşırılıktan kaçınsınlar. Kendileri olmaktan memnuniyet duysunlar ve bir başkası olmaya emek harcamak yerine kendilerini sevip kendilerine yatırım yapsınlar. Güzellik kavramını isterlerse kendilerine yaratabilirler, hatta değiştirip devrim yapabilirler. Bunu da bilmeleri önemli. Son olarak; doğru bilgilere açık olmaları, kendilerine güvenmeleri ve en önemlisi kendilerini sevmeleri şart.

(21.01.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)