Ferhat Göçer: Aşk dizginlenmesi gereken vahşi bir attır. Hayatımda altı kez gerçekten aşık oldum

‘Sorarlarsa’ isimli şarkınız çok beğenilmişti, ardından 13. albümünüz ‘Bana Aşkı Yaşat’ geldi. Bu süreçte albüm yapabilmek büyük cesaret…

13, benim uğurlu sayım. Pandemi boyunca bu yeni albümüm için çok çalıştım. Tam kapanma süreci de albümün final aşamasına denk geldi. Haklısınız, bu süreçte albüm yapmak büyük risk ama ben pandeminin bundan sonraki seyrinin daha rahat olacağına ve güzel günlerin bizi beklediğine inanıyorum. ‘Sorarlarsa’, son dönemde yorumladığım en kıymetli, en özel şarkılardan biri. Bu şarkının yanı sıra albümde dokuz yeni şarkı var ve bestelerin çoğu bana ait. Zeynep Talu, Şakir Askan, Levent Gürsel, Saadettin Dayıoğlu, Hasan Kaplan ve Neşe Seçil Tokat gibi kıymetli söz yazarlarımız var bu albümde.

PANDEMİYLE BİRLİKTE YERÇEKİMİ ORTADAN KALMIŞ GİBİ BOŞLUĞA DÜŞTÜM

Aynı zamanda bir hekim olarak pandemi sürecinde neler yaşadınız?

Bir tarafta can kurtarmak, hastalara yardımcı olmak için hastanelerde çalışan hekimler ve sağlık personelinin yaşadığı sıkıntılar… Bir tarafta da müzik sektörün tamamen durması sebebiyle ekonomik zorluklar yüzünden intiharlara varan acılar yaşayan, müzik sektöründeki meslektaşlarım… Her iki dünyanın da içinde olan biri olarak çok daha zorlandım. Hem bir hekim hem de bir sanatçı olarak üzüntüm birse bu süreçte bine katlandı. Ölümler, kayıplar çok canımı yaktı… Hayatının 25 yılını çok yoğun bir şekilde çalışarak geçirmiş biri olarak pandemiyle birlikte yerçekimi ortadan kalkmış gibi boşluğa düştüm.

Siz en çok hangi tarafa kendinizi yakın hissediyorsunuz ve üzülüyorsunuz?

Her iki tarafta da büyük üzüntüler yaşadım. Başkan vekili olarak yöneticilik yaptığım MSG ve POPSAV’da, bu süreçte maddi sıkıntıda olan bütün meslektaşlarımız için kaynaklar yaratmak için mücadele verdik. Ekonomik yardımlar yaptık. Bulduğumuz yardımlarla ödeyemedikleri doğalgaz, elektrik ve hastane faturalarını ödemelerine yardımcı olduk.

GECE HAYATINI DEĞİL AMA KONSERLERİ VE SAHNEYİ ÇOK ÖZLEDİM

Pandemiyle sona eren sahneleri, konserleri ve gece hayatını özlüyor musunuz?

Bu dönemde doğal olarak bambaşka bir yaşam ritmi, bambaşka bir yaşam formuna geçtik hepimiz. Bu açıdan gece hayatını pek de özlediğimi söyleyemem ama konserleri ve sahneyi çok özledim. 16 Temmuz’dan itibaren ‘Sabahattin Ali Aldırma Gönül’ oyununun büyük Türkiye turnesini başlatıyorum.

BU SÜRECİ ZOR ATLATAN MÜZİSYENLERİN TESPİT EDİLİP DEVLETİN ONLARA BİRAZ DAHA SAHİP ÇIKMASINI BEKLERDİM

Devletin pandemi sürecinde müzik sektörüne katkısı sizce yeterli mi?

Bu süreci zor atlatan müzisyenlerin tespit edilip devletin onlara biraz daha sahip çıkmasını beklerdim. Bu krize hazırlıksız yakalanan, günlük kazanıp günlük harcayan, çok büyük sıkıntıya giren arkadaşlarımız, intihar eden meslektaşlarımız oldu. Bu durumda olan arkadaşlarımız hızlıca tespit edilip yardımlar yapılabilirdi.

Sizin psikolojiniz nasıl etkilendi süreçten?

Çoğumuz gibi beni de yıpratan bir süreç oldu. İşlevsizliğe düşmüş olmanın ciddi sıkıntılarını çektim. Bol bol muhakeme yaptım. Ama o boşluğun ve işlevsizliğin girdabından kurtulabilmek için çok mücadele ettim. Pandemi öncesinde stüdyoyu eve taşımış olmamın çok faydasını gördüm.

MADDİ OLARAK SARSILDIM HARCAMALARIMI MİNİMALE İNDİRDİM

Siz de maddi olarak sarsıldınız mı? Kemer sıkma politikasına gittiniz mi?

Tabii ki her müzisyen gibi maddi olarak ben de çok sarsıldım. Ciddi bir ekonomik düzenleme yapmam gerekti. Harcamalarımı minimale indirdim. Sahip olduklarıma da şükretmeyi ihmal etmedim.

Sanatın gidişatına dair endişeleriniz var mı? Türkiye’de sanata gerçek manada önem verildiğini düşünüyor musunuz?

Endişelerim ve çok ciddi problemlerimiz tabii ki var ama kültür ve sanatla yoğrulmuş bu topraklarda büyüyen biri olarak toplumumuzun müziğe, sanata çok derinden bağlı olduğunu biliyorum. Var olduğumuz müddetçe de bu bağları hep canlı tutacağımıza yürekten inanıyorum.

İLİŞKİMİZ PANDEMİDEN OLUMLU ETKİLENDİ, BIRAKIN KAVGA ETMEYİ YÜKSEK SESLE BİLE KONUŞMADIK

Peki, aşk hayatınız pandemiden nasibini ne yönde aldı? Ömür Gedik’le ilişkiniz nasıl etkilendi?

Bizde olumlu yönde etki oldu. Bırakın kavga etmeyi, yüksek sesle bile konuşmadık. Yemek yapmayı öğrendik, birbirimize yemekler yaptık, daha derin sohbetlerimiz oldu. Belki de beraber olduğumuz 12 yıl boyunca geçirdiğimiz vakitten, çok daha fazla birlikte vakit geçirdik. Birbirimizle ilgili daha önce idrak etmediğimiz çok özel detayları fark ettik.

İSTEDİĞİ KADAR GÜZEL OLSUN KARAKTERİ BOZUK BİR KADINLA BİRLİKTE YAŞAMAM İMKANSIZ

Ne olursa bir kadından anında soğursunuz?

Karakteri… İstediği kadar güzel olsun karakteri bozuk bir insanla birlikte yaşamam imkansız.

Bu kadar aşk şarkıları yapan adam gerçek hayatta kaç kez aşık oldu ve ona göre aşk tam olarak nedir?

Hayatımda altı kez gerçekten aşık oldum. Aşk; insan vücudundaki tüm hormonların tavan yaptığı, ruhtaki tam bir fırtına halidir. Aşk dizginlenmesi gereken vahşi bir attır. Neyle dizginlenmesi gerekiyor? Sevgiyle, hoşgörüyle, saygıyla… Aksi halde kontrolden çıkmış vahşi bir atın üstündeyseniz, bu belirsizlikte her türlü tatsız sonuç da muhtemeldir.

Neee! Altı kez mi aşık oldunuz?

Evet, aşk konusunda yeryüzündeki en şanslı insanlardan biriyim.

ŞAN ŞÖHRET PİMİ ÇEKİLMİŞ BİR EL BOMBASIDIR

Şan şöhret hayatınızda neleri değiştirdi?

Bunlar özellikle bir sanatçı için çok kıymetli enstrümanlar. Çok değerli, ancak pimi çekilmiş bir el bombasıdır.

Evlendiğiniz kişiyle ayrı evlerde yaşamak sizce mantıklı mı?

Evlilikte çiftlerin, bireylerin birbirini boğmamak adına özgür alanlar bırakmasını, rahatlatmasını anlayabiliyorum ancak farklı evlerde yaşama meselesini anlamsız ve saçma buluyorum.

BENİ BİR KADINDA EN ÇOK RAHATSIZ EDEN ŞEY OLDUĞUNDAN FARKLI GÖRÜNMESİ VE YALAN SÖYLEMESİ

Sizi bir kadında en çok ne rahatsız eder?

Olduğundan farklı görünmeye çalışması ve yalan söylemesi.

KENDİMİ YAKIŞIKLI BULMUYORUM AMA SAHNEDE ÇOK KARİZMATİK DURUYORUM

Kendinizi yakışıklı ve karizmatik bulur musunuz?

Hiçbir zaman kendimi yakışıklı bulmadım ama sahnede fotoğraflarımdan gördüğüm kadarıyla çok karizmatik duruyorum. Günlük hayatta çok sıradan biriyim.