Geçmişe doğru büyülü bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?
Tarihte farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Anadolu, gizemli antik yerleşim yerleri, tarihi eserleri, camileri, sarayları, kiliseleri, müzeleri, hanları, hamamları, kervansarayları, arkeolojik eserleri ve doğal güzellikleriyle kadim bir coğrafya. Geçmişe doğru büyülü bir gezintiye çıkmak için zaman makinesine gerek yok. Cumartesi Postası Jürisi sizi Türkiye’nin tarihi değerleri arasında hoş bir yolculuğa davet ediyor. Bekir Saçar / bekir.sacar@posta.com.tr
Tarihi Yarımada / İstanbul
UNESCO Listesi’ndeki Istanbul, dünyada iki kıta üzerinde kurulu olan tek şehir. Istanbul’un dört bir yanı tarihi ve turistik mekan ve anıtlarla dolu. Şehrin tarihi geçmişine tanık olmak istiyorsanız, en doğru adres Tarihi Yarımada. Topkapı Sarayı, Tarihi Surlar, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya, Sultanahmet Camii, Dikilitaş, Arkeoloji Müzesi, Türk-Islam Eserleri Müzesi, Etnografya Müzesi, Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı ve Fransız yazar Pierre Loti’nin evi bunlardan sadece bazıları. Karaköy ve Galata Köprüsü civarında gezin, sonra da şehir hatları vapuruyla harika bir Boğaz turu yapın.
Göbeklitepe / Şanlıurfa
Güneydoğu’yu keşfe çıkan gezginlerin vazgeçilmez duraklarından bir de ‘Peygamberler şehri’ olarak bilinen Şanlıurfa. Burada gezip göreceğiniz o kadar çok yer var ki inanamazsınız. Bu şehre adım attığınızda ilk göreceğiniz yer, insanlık tarihi hakkında bildiklerimizi yeniden düşünmemizi sağlayacak, yerleşik tarih anlayışını ve bilgilerini değiştirip, dinler tarihini sorgulatacak, inşası M.Ö.12000 yılına uzanan Göbeklitepe olmalı.
Tarihteki en eski ve en büyük ibadet merkezi olarak biliniyor. Şanlıurfa Kalesi, Balıklı Göl, Kızlar Sarayı, Şanlıurfa Müzesi, Bazda, Akese, ve Yücelen Mağaraları, meraklılar için görülmesi gereken yerler arasında. Hz. Eyyub Peygamber Türbesi’ni, Hz. İbrahim’in doğduğuna inanılan Hz. İbrahim Mağarası’nı ve II. Kılıç Arslan Türbesi’ni de programınıza almalısınız.
Zeugma Antik Kenti / Gaziantep
Gaziantep, sadece bir gastronomi şehri değil, doğal güzellikleri, tarihi yapıları, müzeleri ve antik kentleriyle tam bir turizm cenneti. Dünyanın en büyüğü olan Zeugma Mozaik Müzesi, sanat tarihçisi ve arkeologların, tarih ve kültür meraklılarının da göz bebeği.
Büyük Iskender’in generallerinden I. Seleukos Nikator tarafından kurulan antik kent, Zeugma kazıları sırasında ortaya çıkan ve dünya rekorunu Gaziantep’e ve Türkiye’ye kazandıran bullalar (Mühür Baskı) da bu müzede sergileniyor. Milli Mücadele Müzesi, Gaziantep Kalesi, Bakırcılar Çarşısı, Tarihi Gümrük Han, Islam Bilim Tarihi Müzesi ve Karkamış Antik Kenti gezip ardından da yörenin tadına doyum olmayan lezzetleriyle kendinize bir ziyafet çekin.
Antik kentler cenneti / Muğla
Tarihi ve doğal güzellikleri açısından en zengin şehirlerden biri olan Muğla’nın antik çağ kalıntıları ve tarihi eserleri saymakla bitmez. Fethiye yakınlarındaki Letoon Antik Kenti bunlardan biri. Burası, Zeus’tan hamile kalan Leto’nun adına M.Ö. 7. yüzyılda kurulmuş.
Adını mitoloji kahramanı Herakles’ten alan Herakleia Antik Kenti de Milas’ta. Dünyanın yedi harikasından biri sayılan Iskenderiye Feneri’nin mimarı Sostratus’un doğduğu Knidos Antik Kenti de Datça’da. Muğla’nın tarihi güzelliklerini gezip gördükten sonra kendinizi Ege’nin ılık mavi sularına bırakıp günün keyfini çıkarın.
Kommagene Krallığı Nemrut / Adıyaman
Nemrut Dağı’nın insanı derinden etkileyen mistik bir atmosferi var. Sırf eşsiz güzellikteki gün doğumu ve batışını seyretmek için binlerce turist, uzak diyarlardan Adıyaman’a geliyor. Dev heykelleri, Kommagene Kralı I. Antiochus yaptırmış. Kendini Tanrı-Kral ilan eden Antiochus, minnet duyduğu ilahların arasına kendi heykelini de eklemiş.
Adıyaman’da antik medeniyetlerin izinde gezilecek çok yer var. Karakuş Tümülüsü, Perre Antik Kenti, Malpınarı Kaya Yazıtı, Derik Kutsal Alanı, Besni Harabeleri, Kaya Mezarları, Gümüşkaya ve Zey Mağaraları bunlardan bazıları.
Aphrodisias - Magnesia Antik Kenti / Aydın
Tarih ve kültür gezisi için Aydın’ı seçerseniz mutlaka gitmeniz gereken üç adres var. İlki Büyük Menderes Nehri’nin kıyısında yer alan Milet Antik Kenti. M.Ö. 3500-3000 yıllarında Cilalı Taş Devri döneminde Roma, Troy, Efes gibi devletlere ev sahipliği yapmış. Sanat, felsefe ve bilim alanında çalışmaların yürütüldüğü bu kentin 15 bin kişilik görkemli tiyatrosu günümüze korunarak gelmeyi başarmış.
İkincisi adını, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’ten alan Aphrodisias Antik Kenti. Kazılarda ortaya çıkarılan tiyatronun sahne duvarlarındaki yazılarda, Sezar’ın, Afrodit’e hediye ettiği altın bir Eros heykelinden de söz ediliyor. Helen, Bergama ve Roma İmparatorlukları hakimiyetinde kalan Magnesia Antik Kenti’ni mutlaka görmelisiniz.
Efes ve Bergama Antik Kenti / İzmir
Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde yer aldığı gibi, dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’nı ve dünyaca ünlü Selçuk Meryem Ana Evi’ni de bünyesinde barındırıyor. Çukuriçi Höyük, Ayasuluk Tepesi (Selçuk Kalesi, St. John Bazilikası, Isa Bey Hamamı, Isa Bey Camii, Artemision) gibi tarihi ögeler de antik kent içerisinde bulunuyor.
Antik çağda adı Pergamon olan Bergama, uygarlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biri olarak biliniyor. Pergamon Krallığı’nın da başkenti olan Bergama, dönemin saray, tapınak, tiyatro gibi yapılarıyla mutlaka görülmesi gereken tarihi değerlerden biri.
Noel Baba’nın doğduğu yer/Antalya
Antalya sadece deniz ve güneş için değil, kültür turu yapmak için de en ideal şehirlerden biri. Türkiye’nin birçok önemli tarihi değeri bu bölgede yer alıyor. M.Ö.10. yüzyılda Akatlar tarafından kurulan Serik’te Aspendos Antik Kenti ve antik tiyatrosu, Tekirova’da yemyeşil ormanın içinde yer alan bir liman kenti olan Phaselis Antik Kenti, M.Ö. 400’lerde Kaş ile Kekova arasında kurulan Aperlai Antik Kenti, Olympos Antik Kenti ve Noel Baba olarak bilinen Aziz Nicholaos’un doğduğu Demre’deki Myra Antik Kent gibi Antalya’da keşfedilecek daha onlarca yer var.
Truva ve Assos Antik Kenti / Çanakkale
Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve büyük savaşlar görmüş olan Çanakkale’de gezilecek yer deyince ilk akla gelen yer Çanakkale Şehitliği oluyor. Bir açık hava müzesi gibi olan şehrin sembolü olan Truva Atı ve Truva Antik Kenti de gezilip görülmesi gereken önemli yerlerden...
Truva Savaşı’nın yapıldığı antik kent, 1870’lerde Alman amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafından keşfedilip gün yüzüne çıkartılmıştır. Aristo’nun felsefe okulu açtığı ve Bizans döneminin psikoposluk merkezi olan Assos, Akropol, Athena Tapınağı, sarnıçları, çeşmeleri ve Anadolu’nun en etkileyici nekropolüne ev sahipliği yapıyor.
- Çeyrek bardağı bile damardaki kolesterolü silip atıyor! Kabuğunu limonla kaynatınca vücudu zımba gibi yapıyor!
- Uzmanı uyardı: Cilt lekelerinin birçok sebebi olabilir
- 9 ayda tam 55 kilo verdi! 130 kilodan 75'e düştü: Mum gibi erimenin sırrı meğer gözümüzün önündeymiş
- Kastamonu ormanlarında kendiliğinden yetişiyor! 100 milyon liralık ihracat yapılıyor: Doğal D vitamini kaynağı
- Tahinin içine kaşık kaşık ekleyin: Tıkalı damarları yağ çözücü gibi açıyor! Kemikleri beton gibi güçlendirip demir depolarını fullüyor!