Güngör Bayrak: Beni evlat edinen ailemden o kadar iyi bir eğitim aldım ki 'Leydi' unvanı alınca acemilik yaşamadım

Uzun zamandır ortalarda yoksunuz. Bu bilinçli bir tercih mi?

15 ay önce eşimi kaybettim. Takdir edersiniz ki çok etkilendim. Her türlü sorumluluğu tek başıma karşılıyorum.

Zamanınızı nasıl geçiriyorsunuz?

Bir süredir çalışmıyorum ama pek de boş zamanım pek olmuyor. Keman çalmayı sevdiğim için ders alıyorum. İşaret dili öğreniyorum. Aynı zamanda hikaye yazıyor, yazarlık kursuna gidiyorum ama eşimin vefatı ve salgın sonrası bu aktiviteler durdu.

Neden dizi ya da film projelerinde yer almıyorsunuz? Sektöre veda mı ettiniz?

Şu anda birçok teklif var. Bunlardan birini İstanbul’da olduğu için ve Çağan Irmak yönettiği için kabul ettim. İlk on bölümü çekildi. Yayına hazır. Şimdi bir başka projenin senaryosunu okumaktayım. Prensipte kabul ettim.

ŞİMDİKİ OYUNCULAR BİZE GÖRE ÇOK DAHA RAHAT ŞARTLARDA ÇALIŞIYOR

Şimdiki oyuncular mı şanslı yoksa siz mi daha şanslıydınız?

Şimdiki diziler ve sinema filmleri eskiye göre çok daha geniş imkanlarla çekiliyor. Saç, makyaj, kostüm konularında deneyimli ekiplerle çalışılıyor. Şimdiki oyuncular bize göre daha rahat şartlarda çalışıyor. Set ortamının iyileştiği son yıllara ben de yetiştim. O dönemlerde film için gerekli her şeyi biz oyuncular karşılıyorduk. Bu dönemin oyuncuları tabii ki çok daha şanslı.

Sosyal sorumluluk projelerine destek verdiğinizi duydum. Doğru mu?

Yapılan yardımlar anlatılmaz. Anlatıldığında bir değeri olmaz. Eşim iki okul, bir kız yurdu yaptırdı. Başka katkılarımız da var ama anlatmaya gerek yok. Hoş olmaz.

ŞERİFE ‘SOYLU KİŞİ’ ANLAMINA GELİYOR, ADIMI BANA VERİRKEN KADERİMİ YAZMIŞLAR

‘Konyalı Şerife’ olarak ünlendiniz. Bundan rahatsız mısınız?

Şerife adını bana verirken sanırım zaten kaderimi yazmışlar. ‘Asil aileden gelen kişi, soylu kişi’ anlamına geliyor. Benim yaşamım da o çizgide oldu. Okudum, öğrendim, dinledim ve çalıştım. Hiçbir haksızlığa tahammül edemem. Hemen müdahale ederim. Beni evlatlık alanlar bana sonradan “Gün görsün bu çocuk” diye ‘Güngör’ adını vermişler.

KONYA’DAKİ BİYOLOJİK AİLEMİN YANINDA SADECE BİR YIL YAŞADIM

Doğduğunuz şehre ya da köye gidip geliyor musunuz?

Konya’da hiç bir akrabam yok. Oradan kimseyle de görüşmüyorum.

“Keşke Konya’da dünyaya gelmeseydim” dediğiniz oldu mu hiç?

Hayatta hiçbir pişmanlığım yok. Her şey yaşanması gerektiği gibi gerçekleşiyor.

SON DÖNEMDE TÜRKİYE’DEKİ STAR OYUNCULARIN ÇOĞU MODELLİK YARIŞMALARINDAN ÇIKTI

Modellik eskiden çok popüler bir meslekti. Şimdilerde eski havası yok. Sizce neden?

Erkan Özarman’ın yarattığı Best Model yarışmaları meslekte çıtayı çok yükseltti. Bu yarışma çok kaliteli, Avrupa çapında beğenilen modeller yarattı. Artık bizim zamanımızdaki gibi defileler, tanıtım ve açılışlar yapılmıyor. Modeller de artık şanslarını sinemada ve televizyonda deniyor. Son dönemde Türkiye’deki star oyuncuların çoğu modellik yarışmalarından çıktı. Devre göre talep bu yönde oluyor.

ARTIK GENÇLİĞİMDEKİ GİBİ CESUR POZLAR VERMEM

Geçmişte dergilere hayli cömert pozlar verirdiniz. Teklif gelse yine o pozları verir misiniz?

Yaşım ve konumum dolayısıyla kendimi bir şeyleri ispat ermek zorunda hissetmiyorum. Artık gençliğimdeki gibi cesur pozlar vermem, onu gençlere bırakıyorum.

DOĞUM SONRASI GRAMI BİLE HESAP EDEREK REJİM YAPMIŞTIM

Güzelliğinizi nasıl koruyorsunuz? Bedeninizi nasıl formda tutuyorsunuz?

Son derece dengeli ve sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Rejim de yapıyorum spor da. Bunları ihmal edersem kendimde bir eksiklik varmış gibi hissediyorum. Doğum sonrası bir yıl boyunca gramı bile hesap ederek rejim yaptım. İyi ki de yapmışım. İhtiyacı olan herkese tavsiye ederim.

‘OKU, İNSAN OL’ NASİHATİYLE YETİŞTİRİLDİM

1987 yılında Sir Houari Berichi ile evlenince ‘Leydi’ unvanı aldınız? Leydilik için özel bir eğitim aldınız mı?

Beni evlat edinen ailemden o kadar iyi bir eğitim aldım ki ‘Leydi’ unvanı alınca acemilik yaşamadım. “Oku, insan ol” nasihatiyle yetiştirildim. Nerede nasıl davranacağımı çok iyi bilirim. İki lisan biliyorum.

Sir Houari Berichi’den olan oğlunuz Tarık Murat Charles ne yapıyor, nerede yaşıyor?

Amerika’da okudu, şimdi doktora yapıyor. Kendi kurduğu bir işi var. Teknoloji sayesinde her gün rahat rahat görüşüp sohbet edip hasret gideriyoruz.

‘LEYDİ ŞERİFE’ KASETİMLE HAYATIMDA GİZLEDİĞİM BİR ŞEY OLMADIĞINI İSPAT ETTİM

‘Leydi Şerife’ adını verdiğiniz bir kaset çıkarmıştınız. Niye bu adı verdiniz?

Otobiyografik şarkılarım çok beğenildi. Bu kasetimle hayatımda; sakındığım, gizlediğim rahatsız olduğum bir şey olmadığını ispat ettim. Değerli söz yazarları da çok güzel ifade ettiler ve müzikle birleşince çok keyifli şarkılar çıktı ortaya.

“Sahne ve sinema dünyasında gerçek dost olmaz” derler. Hâlâ o camiadan dostlarınız var mı?

Sanatçı dostlukları çalışmalar sırasında çok yakın olur. Çalışmalar biter “Mutlaka görüşelim” sözleri verilir. Sonra herkes yoluna gider.

BİZİM ZAMANIMIZADAKİ GAZİNO ATMOSFERİ ŞİMDİ OLMADIĞI İÇİN O YILLARI ÖZLEMİYORUM

Gazinoların hınca hınç dolu olduğu zamanlarda sahneye çıktığınız yılları özlüyor musunuz?

Gazino hayatımın üç yılı, çok güzel sanatçı kadrolarıyla, klas mekanlarda çalışarak geçti. O zamanki atmosfer şimdilerde olmadığı için sahne hayatını özlemedim ama hâlâ herkesi duygulandıracak bir şarkı seslendirmek istiyorum.

BEN KLASİK BİR KADINIM

Ne tür müzik sever kimleri dinlersiniz?

Ben klasik bir kadınım. Türk Sanat Musikisi Korosu’yla çalıştım. Türk müziğini, Fransız şarkılarını ve eski ölümsüz sanatçıları severim. Frank Sinatra, Nat King Cole, Shirley Bassey, Gloria Gaynor, Zeki Müren, Yaşar Özel, Enrico Macias, Gilbert Bécaud, Charles Aznavour gibi…

Üniversitede Fransızca Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldunuz. Hiç öğretmenlik yaptınız mı?

Hiç yapmadım fakat en iyi öğretmen nasıl olmalıdır çok iyi bilirim. Tüm öğretmenlerin o minik yavrulara şefkatle yaklaşmalarını diliyorum. Hele aileden kopup gelen yatılı okuyan o yapayalnız kalan çocuklara biraz daha şefkat edin.

HAKKIMDA DEFALARCA GERÇEK DIŞI HABERLER YAPILDI

Hakkınızda bilinen en büyük yanlış nedir?

Hakkımda defalarca gerçek dışı şeyler yazıldı çizildi. Fakat insanların beyni ne algılamak isterlerse onu algılıyor. İyi dinlemiyorlar veya anlayarak okumuyorlar. Mesela ‘Güngör’ adını artist olunca ben koydum zannediyorlar. Yapacak bir şey yok!