'Hazır ol Broadway! Ben geliyorum!'
'Sultans of Dance'de dans etti, 'Survivor'da yarıştı, 'Karaoğlan'da oynadı... Filmde 'Camoka' rolüyle karşımıza çıkan Hasan Yalnızoğlu (38) ile form tuttuğu spor salonunda konuştuk: Haliyle spor tutkusundan girdik, evliliğinden çıktık. Arada da 6 yaşından beri çalıştığını, Amerika-Broadway'de dans edecek 50 kişilik ekip hazırladığını, hedefinin Hollywood olduğunu öğrendik
ÖMER GÖREN
ogoren.aktuel@gmail.com
- Seni ‘Sultans of Dance’de dans ederken gördük, ‘Survivor’da yarışırken tanıdık... Şimdi de ‘Karaoğlan’ filminde Camoka’sın. Başka neler yapıyorsun?
17 yıldır mankenlik yapıyorum ve dans ediyorum. Bunlar ve vazgeçilmezim olan spor, hayatımı oluşturuyor.
- Hangi sporları yapıyorsun?
Eskiden profesyonel lisanslı sporcu olarak kürek, tekvando müsabakalarına katılıyordum. Böylece hem para kazanıyor hem de sporumu yapıyordum. Şu sıralar ise form tutmak için sadece yüzme, fitness ve Amerikan güreşi yapıyorum.
- Amerikan güreşi mi?
Evet. Daha önce ‘pankreas’ adı verilen bir spor dalı. Kanadalı bir hocadan aldığım eğitimle 13 yıldır yapıyorum. Ağır sıklette Türkiye şampiyonuyum. “Dövüş sporunun tiyatrosu” dediğim bu sporda teknik hareketlerle rakibinize vuruyormuş gibi yapıyorsunuz. “Spor adamıyım”
- Sporu neden yapıyorsun? Form için mi mesleğin için mi?..
İşime ve kendime olan saygım gereği yapıyorum. Başka bir meslekte de olsam yapardım. Bir ara sporu bıraktım, bedenim istemediğim bir hale geldi. Bu da beni mutsuz etti. Her şeyden önce ben bir spor adamıyım, çünkü beden eğitimi yüksek okulu mezunuyum. Bedenimiz, ruhumuza emanet. Emanete hıyanet olmaz, diyorum.
- Eğitim hayatını etkileyen bir hikayen var. Bunu okurlarımıza da anlatır mısın?
Lise birdeyken taşındığımız için okul değiştirmek zorunda kalmıştım. Bir taraftan da ekonomik ve sosyal sıkıntılarımız vardı, derslerime gereken önemi veremedim. Çalışkan bir çocuk olduğum halde 7 dersten ikmale kaldım. Ailem okumamı istiyordu ama kapris yaptım, okula gitmedim. Aileme de külfet olmamak için 4 yıl boyunca farklı işler yaptım. “İnşaatlarda çalıştım”
- Ne gibi?
Konfeksiyonda çalıştım... Emlakçılık, anketörlük, inşaat ameleliği gibi işler yaptım. Zaten 6 yaşımdan beri çalışıyordum. Yazın akranlarım tatile giderdi, ben çalışarak ihtiyaçlarımı karşılardım. Bir gün arkadaşlarla konuşurken bir konu üzerine yorum yaptım. Arkadaşım “Sen önce okulunu bitir, ondan sonra konuş” dedi. O laf beni kendime getirdi. Liseyi takdirle, spor akademisini de birincilikle bitirdim. Çok kırıldığım ve kızdığım arkadaşıma şimdi şükran borçluyum.
- Aslında ne olmak istiyordun?
Polis, asker veya öğretmen olmak istiyordum. Şimdi ise oyunculukla ilgili bir kariyer planlıyorum.
- Sert bir mizaca sahip gibi duruyorsun.
Beni ilk gören ısınamaz, soğuk bulur. Ama her zaman da güleryüzümle ilk iletişimi ben kurmaya çalışırım. Hiç antipatik değilimdir. Tabii ki kızdığım zamanlar oluyor, o zamanda gözlerim konuşuyor. Mesela bilerek kalp kırılmasına, haddini aşan edepsizce söz ve davranışlara, haksızlıklara tahammülüm yoktur.
‘Survivor ile çok sevildim’
- ‘Survivor’a katılmak sana ne getirdi?
‘Survivor’ bugüne kadarki tüm yarışmacıların arasında en büyük katkıyı bana yaptı. Herkes yaptığım işlerin farkına vardı. Ve çok sevilen bir insan oldum.
- ‘Survivor’da gerçek Hasan mı yoksa oyuncu Hasan mı vardı?
Gerçek Hasan vardı. Ben duygularını samimi yaşayan bir insanım. Kimseyi kıramam ama duygularımı da gizleyemem. Adaya, orada hiç kimse yokmuş, tek başıma yaşayacakmışım gibi gittim. Yine de arkadaşlarıma yardımda kayıtsız kalamazdım.
‘Broadway’de dans edeceğim’
- Projelerin var mı?
‘Sun of Mezopotamya’ adlı bir projemiz var. Mezopotamya üzerine doğan güneş anlamında... Bir arkadaşımla hazırladık. 8 ay sonra 50 kişilik ekiple önce Türkiye, sonra yabancı ülkeleri kapsayacak muhteşem bir dans gösterisi... Broadway’de ilk dans eden Türk grubu olacağız.
- Hayallerin ne?
Fiziksel olarak fantastik filmlerde yer alabileceğimi düşünüyorum. Türkiye bu konuda biraz geriden geldiği için hayalim, Amerika, Hollywood. Amerikalı yapımcıların fotoğraflarımdan etkilenerek beni dikkate aldıkları bilgisi geldi.
- Özel yaşantın nasıl gidiyor?
Mahremiyetime yönelik sorulara yanıt vermek istemiyorum ama şu kadarını söyleyeyim, 5 yıldır mutlu bir evliliğim var. Çocuğum yok ama istiyorum. Tek başına büyümesin diye 5 çocuk filan düşünüyorum.
‘Bağlama çalmak keyif veriyor’
- Bilinmeyen yönlerin var mı?
Sanata karşı hep içimde arzu vardı. Ortaokuldayken Türkiye genelinde resimde birinci olmuştum. Arkadaşlarımın resimlerini karakalem çizerdim. Resim hocamın tavsiyesine rağmen bu yeteneğimi geliştiremedim. 13 yaşımda bir arkadaşımın vesilesiyle bağlama çalmaya başlamıştım. Hâlâ ara sıra çalarım, çok da keyif alırım.
- Nasıl oyuncu ve dansçı oldun?
Şans için ‘hazırlık ve fırsatın buluşması’ derler. Ben de gelen fırsatları değerlendiriyorum. 32 yaşımdayken özel bir tiyatronun yönetmeninden gelen teklifle aynı tiyatroda eğitim aldım. 2001 yılında da ‘Sultans Of Dance’ grubuyla dansa başladım. 12 yıl önce yönetmen Abdullah Oğuz sahnede beni görünce “İşte aradığım Camoka!” demiş. Böylece ‘Karaoğlan’ dizisinde oynadım.
- Yani Karaoğlan ile mücadelen bu filmle başlamadı.
Doğru. Camoka rolünü çok sevmiştim ama Afyon’da çekilen dizi, olumsuz hava şartları yüzünden 10’uncu bölümde sona ermişti. Camoka rolünü doya doya oynayamamıştım. Ben ‘Survivor’dayken ‘Karaoğlan’ filminden teklif geldi. Adadan döner dönmez çekimlere başladık.
- Sence neden Camoka için seçildin?
Sanırım at binme, kılıç sallama, dövüş sanatı bilme, atletik bir fizik gibi birçok meziyetim olduğu için... Biraz da karakter olarak uygun görmüşler beni. Hatta söylediklerine göre ikinci bir isim aramamışlar bile. Gerçekten de en iyi canlandıracağım rol Camoka’ydı.
(09.02.2013 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)
- Göz kremini evde yapabilirsiniz! 3 malzeme kullanmak yetiyor: Koyu lekeleri aydınlatıyor, kırışıklıkları karış karış açıyor
- Sütle karıştırıp tüketin! Kalsiyum, magnezyum ve potasyum zengini: Vücudu çelik gibi güçlendiriyor
- Canan Karatay açıkladı: Yıllarca sağlıksız diye yedirmediler! Kaşık kaşık tüketin, insülin hormonunu baskılayan en önemli besin...
- Tahinin içine kaşık kaşık ekleyin: Tıkalı damarları yağ çözücü gibi açıyor! Kemikleri beton gibi güçlendirip demir depolarını fullüyor!
- Pekmezin içine ekleyip kaşık kaşık yiyin! Kemikleri beton gibi yapıyor, demir depolarını fulleyip bağırsakları fokur fokur çalıştırıyor!