Cumartesi Postası'Ispanağın çorbasını hazırlarken maskesini yapmak aklıma geldi'

'Ispanağın çorbasını hazırlarken maskesini yapmak aklıma geldi'

Paylaş
'Ispanağın çorbasını hazırlarken maskesini yapmak aklıma geldi'

Yepyeni bir döneme adım atıyor Ebru Şallı. Boşanma ve yeni bir ev, ilk kitap, son DVD... Bu nedenle zorlu ve yorucu bir sezon bekliyor onu

Yoğun tempolu günlere nasıl hazırladığını, kendisinin hazırladığı etkili maske tariflerini, beslenme tüyolarını Form Sante Dergisi’ne anlatan Ebru Şallı, mutfakta yemek yaparken bile malzemeleri güzellik ürünlerine dönüştürecek kadar konunun uzmanı olmuş.

Yazı nasıl geçirdiniz? Dinlenebildiniz mi?

Güzeldi ama pek dinlendiğim söylenemez. Biraz Bodrum’a gittim, sonra çocuklarla bir hafta Fethiye’ye gittik. Pars, yazı annemle Bodrum’da geçirdi. Beren ise Barselona’ya tenis kampına gitti. Ben de zamanı onlara bölüştürerek yazı geçirdim. Arada da yakın arkadaşlarımla dört-beş günlük bir tatil yaptım.

Boşanma sürecini çocukları etkilemeden nasıl atlatmaya çalışıyorsunuz?

Herkes boşanıyor, bizim de başımıza geldi. Evlenmek kadar doğal bir süreç. Ama biz bu dönemi çocuklara ne kadar az yansıtabilirsek o kadar başarılı oluruz diye düşündük. Biz ayrıldık ama çocuklardan boşanılmıyor. Çocuklara bunu doğal ve pozitif anlatmak gerekiyor. Anne-babanın iletişimi iyi olursa bu çocuklara yansır. Bunu başardığımızı düşünüyorum. Okula başladılar. Normal düzenleri devam ediyor. Şu an dördümüz birlikte yaşıyoruz. Yeni evime tam olarak geçmedim. Çocukları oraya yavaş yavaş alıştırıyorum. Psikolog yardımı alıyoruz. Genelde eşler boşanırken anlaşma yapamıyorlar. Biraz iş, kadına düşüyor. Belki biraz alttan alabilir. Kolay olmayabilir ama çocuklar için değer. Bu süreçte sakin olmak, çocuklara kaygıları yansıtmamak gerekiyor. Onların düzenlerinin bozulmadığını, anne ve babanın onları her zaman sevdiğini anlatmak önemli.

Yeni sezonda ne gibi projeleriniz var?

Türkiye’nin ilk pilates kitabını hazırlıyorum. Bir-iki ay içinde çıkacak. Basitçe pilatesi anlatan, ne işe yaradığını, kimlerin yapabileceğini, kas gruplarını nasıl çalıştırdığını gösteren bir kitap... Kitabı okuyanlar hem pilatesi tanıyacak hem kolayca uygulayabilecek. Yeni DVD’im de çıkacak; stretching (esneme) ile ilgili. Genelde stretch’e çok fazla önem verilmiyordu. İnsanlar spor salonlarında çalışıyor, duş alıp çıkıyordu. Ama şimdi bakıyorum herkes bilinçlendi. Pilatesten sonra da stretching’e ağırlık verenler; yay gibi uzadıklarını, pozitif etkilendiklerini, ruhsal anlamda rahatladıklarını söylüyorlar.

‘Kuru kayısıdan şaşmayın'

Sonbahara nasıl hazırlanıyorsunuz?

Yaz boyunca saçımız da cildimiz de olumsuz etkileniyor. Deniz vücuda yararlı organik minareller içerse de belli bir süre sonra boyalı saça zarar verebiliyor. Yazdan sonbahara geçerken nem veren bakımlar uygulamayı seviyorum. Sadece cilde ya da saça uygulayarak değil, beslenerek de nem takviyesi yapıyorum. Mesela, iki günde bir salataya avokado ekliyorum. Mutlaka her gün üç adet ceviz, altı adet badem yiyorum. Kuru kayısıyı bol tüketiyorum. Kayısı, cildin nemini ve parlaklığını artırıyor. İçten gelen güzelliğe çok inanıyorum. Sürekli fast food tüketip sağlıksız beslenen kişi ile meyve-sebze yiyip bakliyata ağırlık veren kişinin cildinin aynı olacağına inanmıyorum. Mevsime göre beslenmek önemli. Mesela bu aylarda balık ağırlıklı besleniyorum.

‘Tarifler mutfaktan çıkıyor’

Mutfakta çok zaman geçiriyorsunuz. Bu durum, yaratıcılığınızı besliyor olmalı.


Evet. Mesela ıspanağı çok seviyorum, vitamin ve demir içeriyor. Ispanak yediğimde içimin serinlediğini, her yerimin canlandığını hissederim. Geçen gün ıspanak çorbası yapmıştım, içine kırmızı mercimek ekledim. Tadı çok güzel oldu. Birden aklıma, bunu neden cildime sürmediğim geldi. Bir avuç ıspanağı yıkayıp kendi suyu ile haşladım. İçine bir tatlı kaşığı limon yağı ve bir yemek kaşığı pirinç nişastası ekledim. Pirinç nişastası cildin yağını alıp siyah noktaları gideriyor. Tüm malzemeyi karıştırdım, rondodan geçirip krem kıvamına getirdim. Temiz cildime maske gibi sürdüm. 10 dakika sonra da su ile duruladım. İnanılmaz faydasını gördüm. Mutfakta çok vakit geçirdiğim için sürekli aklıma maske tarifleri geliyor. Babam hep söyler; dokuz yaşında ‘elmada ya da yoğurtta hangi vitaminler var’ diye merak ediyormuşum.

‘Yasak yok, ölçü var’

Çocuklarınızın beslenme düzenini nasıl oluşturuyorsunuz?

Öncelikle gazlı ve şekerli içeceklerden çocukları uzak tutmalı. Bunlar, çocuklarda direkt yağlanma yapıyor. Çocuktur, mutlaka şeker ve çikolata yiyecek... Ama ölçüyü kaçırmamalı. Transyağ ve margarinden de uzak tutulmalılar. Ama bu yasağı getirirken kendileri bunları tüketirse hata yapmış olurlar. Ayrıca çocukların sürekli televizyon karşısında oturması, bilgisayar karşısında vakit geçirmesi de tamamen hareketsiz kalmalarına yol açıyor. Çocukları harekete, spora yönlendirmek lazım. Mesela jimnastik. Tüm sporların altyapısını oluşturuyor. Jimnastik altyapısı olan çocuk; çok daha esnek, diri ve sağlıklı olur.

Canınız yasakları çekmiyor mu?

İradem çok güçlüdür. Bir cupcake’i elime alıp yarısı ile mutlu olabiliyorum. O kadarı bana yettiği için iki adet yemek istemiyorum. Çikolatayı çok seviyorum, çantamda her zaman vardır. Bir parça yer, gerisini bırakırım. ‘Yasak’ lafı cazip geliyor insana. Bu yüzden kendime yasaklar koymuyorum.

Ebru Şallı’dan doğal tarifler

Vücut için peeling


2 yemek kaşığı yulaf Yarım yumurta akı 1 çay kaşığı avokado yağı 1 tutam deniz tuzu Tüm malzemeyi karıştırıyor, yüzümü ve dekoltemi bu karışımla temizliyorum. Beş dakika bekletip duruluyorum. Cildim temizleniyor, nefes almaya başlıyor.

Diz, el ve topuklar için krem

2 yemek kaşığı gliserin 1 yemek kaşığı avokado yağı 1 adet bepanthen ampul 1 adet E Vitamini ampul Tüm malzemeleri karıştırıp krem kıvamına getiriyorum. Ayaklarıma, el ve dirseklerime sürüyorum.

Güçlü saçlar için karışım

2 adet bepanthen ampul 2 yemek kaşığı kayısı yağı 4 yemek kaşığı argan yağı Bir yumurtanın sarısı Hepsini karıştırıp saçıma uyguluyorum, streç film ile sarıp yarım saat bekletiyorum. Ardından duruluyorum. Bu karışım saça dolgunluk ve parlaklık veriyor, dökülmeyi engelliyor. Bu arada şampuanı çok az kullanıyorum.

(12.10.2013 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )

Haberin Devamı