'Kendimi izlemekten hoşlanmıyorum'
Hem yetenekli, hem güzel... Sinem Kobal, yakın zamanda gösterime girecek olan yeni filmi 'Yaktın Beni' ile kariyerinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. InStyle Dergisi ünlü oyuncuyla röportaj yaptı
‘Gönül İşleri’nin seti devam ettiği için temposu yüksek bir kış geçirdiniz. Yazın dinlenebildiniz mi?
Sadece dizi değildi ki. Hemen ardından bir de ‘Yaktın Beni’nin çekimleri başladı. Hatta sonra ‘Romantik Komedi 3’ü çekecektik, ertelendi, bana da sürpriz bir tatil yapma şansı doğdu. Setin iptal olduğuna üzüldüm ama bu tatil bana çok iyi geldi.
Neler yaptınız tatilde?
Yurt dışına gittim, denizle haşır neşir oldum. Yazın en çok denizde dinleniyorum, bana iyi geliyor.
Tatilinize kültür turları da ekler misiniz yoksa kalabalıktan uzak kalıp kafa mı dinlemek istersiniz?
Ruhumun neye ihtiyacı varsa, ona göre şekilleniyor. Çok yorulmamışsam aktif bir tatil istiyorum. Yeni yerler göreyim, tarihi turlar yapayım... Çok yorucu bir sezondan çıktıysam önce güzelce dinlenmek istiyorum. Ama ben çok hareketli bir tipim, dinlenme anlayışım bir hafta sakinlikten sonra tekrar harekete geçmek. “Canlandırdığım rol mahallemizin kızı”
‘Yaktın Beni’nin çekimleri nasıl gitti.
Harika bir ekip vardı. Senaryoyu çok sevmiştim. Uğur Yücel, Meltem Cumbul, Sarp Apak gibi güçlü oyuncular da kadroda olunca güzel bir deneyim edindim. Hepimizin üzüldüğü olayların içinde insanları bir tık gülümsetebilmek adına hoş bir proje oldu. Ben tecrübe kazandıkça daha farklı karakterler gelmeye başladı. Umarım seyirciler mahallemizin kızı, yan komşumuz İpek’i sever.
Hayranlarınızın sizi beğendiği halinizden farklı bir rol kabul ederken yadırganmaktan endişe ediyor musunuz?
Hayır. Benim için önemli olan fiziksel görünüş filan değil. O karakteri gerçek kılabilmek için benden ne bekleniyorsa onu vermeye çalışıyorum. Mesela ‘Gönül İşleri’ndeki Sevda karakteri beni kusursuz değildi. Hepimiz gibi hatalar yapan, kusurları olan, hayattan darbeler alan bir kız olduğu için sevildi.
Ben de öyle karakterleri daha çok seviyorum. Tam Sevda’ya kızarken öyle bir şey yapıyordu ki annesizliğin verdiği yaranın ne kadar derin olduğu anlaşılıyordu. Hayata karşı öfkesi normal karşılanıyordu. Bu yüzden hayatta kimseye önyargılı bakmamak gerekiyor bence. “Yapıcı eleştiri beni kırmaz”
Kendini televizyonda izleyebilenlerden misiniz?
Sadece ne yaptığımı görmek açısından izleyebildiğim kadar izliyorum. İzlemek ve o anları ezbere almak, hafızaya kaydetmek iyi gelmiyor bana. Daha doğal ve içten bir yolculuk yapmak istediğim için izlememekten yana kullanıyorum tercihimi.
Eleştiride ne kırar sizi?
Yapıcı yönde olan hiçbir eleştiri kırıcı olmaz. Hatta yararlı olabilir.
Siz hangi türdeki filmleri izlemekten zevk alırsınız?
Hikayesi olan filmleri... Tür olarak bilimkurgu ve fantastik olanlar ilgimi çekiyor. Çizgi filmleri beğeniyorum. Çizgi roman kahramanlarını da gerçekten seviyorum. Batman ve Joker’e bayılıyorum mesela.
‘Dans etmeyi severim’
Oyunculuk dışında ne gibi meziyetleriniz vardır? Dans etmeyi severim. Sahneyle tanışmam da 4 yaşımda çıktığım AKM’deki bale resitaliyle oldu. Baleden geçtim oyunculuğa. Hobi olarak birçok dans türünü öğrendim. Sporla da aram iyidir. Kick boks ve pilates yaparım. Daha denemek ve öğrenmek istediğim bir sürü şey var.
Mesleğiniz stresli. Ruhunuza nasıl bakım yapıyorsunuz?
Bunun için gerçekten ruhunu beslemen, gerçekten dinlenmen gerekiyor. Hayata değmen gerekiyorki tekrar kendini ve iç dinamiğini topladığın zaman karşıya başka bir şey yansıtasın. O yüzden kendime zaman ayırmaya çalışıyorum. En azından kendimle kalmak için fırsat yaratıyorum.
‘Marka takıntım yok’
Alışverişle aranız nasıldır?
Eskiden çok severdim, son yıllarda bu merakım azaldı. Sadece ihtiyacım olduğunda bir şeyler alıyorum artık. Tüketim o kadar fazla ki. O tüketime ne kadar katılmazsam o kadar bir şeylere yardımcı olabilirmişim gibi geliyor. Özellikle alışveriş yapmak için bir yerlere gitmiyorum, dolaşırken rastlarsam alıyorum. Çıkıp da dükkan dükkan aranmak zevk vermiyor, stres yaratıyor. Neyse ki marka takıntım yoktur, bana yakışan şeyleri tercih etmeye çalışıyorum. Benim için önemli olan, içinde kendimi iyi hissetmem.
“Maskara sürmeden sokağa çıkmam” gibi takıntılarınız var mıdır?
Normalde gerçekten makyaj yapmam. Bir tek göz kalemim olmazsa olmazım. Gündelik yaşamımda sadece cildin renk tonunu eşitleyen bir nemlendirici kullanıyorum.
- Aydın'dan Japonya'ya kilo kilo satılıyor! 1 ay kuyuda bekletiliyor: Soğuk kış günlerinin vazgeçilmezi, Uzakdoğu sofralarını süslüyor
- Yemeklerin lezzetini 2 kat artırıyor! Zengin besin içeriğine sahip: Bakliyatların gazını alıyor, sindirim sistemini çalıştırıyor
- İkisini bir araya getirince etkisi 20 katına çıkıyor! Yağları şıpır şıpır eritip metabolizmayı fişekliyor! Kabızlık, gaz ve şişkinliğe son verip karnı dümdüz yapıyor
- Baş ağrısını şıp diye kesiyor! 1 parça kullanmak yetiyor: Migren ataklarını durduruyor, geçmeyen baş ağrısından kurtarıyor!
- Felç geçirdi hayatı değişti! Doktorları şaşkına çeviren gelişme: Kendi sesini tanıyamadı