Koray Candemir: Gece hayatını 'Öcü' gibi göstermek çok yanlış, müzik geceyi sever...
Hem müziğiyle hem hayatın içindeki duruşuyla her zaman hayranlık uyandırıyor. Biraz da bundan olsa gerek; zaman ona çok güzel davranıyor. Ama o “20’lerindeki Koray’a baktığım zaman tanıyamıyorum onu, başka biri gibi” diyor. Koray Candemir, yeni şarkısı ‘Kimileri’ni müzikseverlerle buluşturdu. Şarkıda yine karanlık sokaklarda geziyor. Ama “Yapacak bir şey yok, benden bu çıkıyor” diyor. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
Hem müziğiyle hem hayatın içindeki duruşuyla her zaman hayranlık uyandırıyor. Biraz da bundan olsa gerek; zaman ona çok güzel davranıyor. Ama o “20’lerindeki Koray’a baktığım zaman tanıyamıyorum onu, başka biri gibi” diyor. Koray Candemir, yeni şarkısı ‘Kimileri’ni müzikseverlerle buluşturdu. Şarkıda yine karanlık sokaklarda geziyor. Ama “Yapacak bir şey yok, benden bu çıkıyor” diyor.
Yeni şarkınız ‘Kimileri’nin dumanı üstündeyken sizi yakaladım. Nasıl bir hikayesi var şarkının?
‘Kimileri’ yaklaşık üç-dört yıl önce yazdım bir şarkı. Ana teması yalnızlık… Sözleri de ilginç bir şekilde içinde bulunduğumuz dönemin ruhunu çok yansıtıyor… O yüzden şarkıyı yeni yazdığımı düşünen çok insan olmuş. Ama ben zaten genelde zamansız şeyler yazmaya çalışıyorum. Kısa bir süre oldu ama geri dönüşlerden çok mutluyum.
Çoğunluk sizden bir albüm bekliyordu. Albüm artık biraz romantik bir beklenti mi dinleyici açısından?
Biraz öyle oldu sanki hepimiz için. Hayat çok hızlandı. Her şey “Sıradaki” demeye döndü. Ama ben eninde sonunda bu şarkıları bir albümde toplayacağım. Zaman vermeyi pek istemiyorum ama herhalde kışın albümü çıkarmış oluruz.
ŞARKI YAPARKEN İÇİMDEKİ HÜZÜN ÇIKIYOR
“Eski şarkılarımdaki o karanlık havadan ben de sıkıldım” demiştiniz ama şarkıda yine siyahlar, yalnızlık ve yine bir arka bahçede dolanma durumu var sanki…
Çok doğru söylüyorsun ama ben oyum işte. O, benim! Benden bu çıkıyor. İnsanların çocukluğundan itibaren sevdiği müzikler, hayran olduğu müzisyenler vardır. Sonra ileride bu işi yapmaya başladıklarında kendi ürettikleri şeyler, o dinledikleri şeylere benzemeyebilir. Ama bende öyle oldu. Çocukluğumda dinlediğim, sevdiğim tarzda müzik yapıyorum.
Yaptığınız müzik aynı zamanda yaşama şeklinizi de yansıtıyor mu?
Depresif bir adam değilim aslında. Ama müzik yaparken içimdeki o hüzün elementini çıkarmayı seviyorum. Bir de zaten şarkı benden çıktıktan sonra artık bana ait değil gibi hissediyorum.
SANILDIĞI GİBİ COOL DEĞİLİM. GEYİĞİ BOL, SULU ŞAKA, ÇOK ‘GEVŞEK’ BİR ADAMIMDIR
Sizin gibi dışarıdan çok cool görünen insanlar bende hep o cool’luğu bozma isteği uyandırır. Peki, Koray Candemir’in cool’luğunu ne bozar?
Hahaha! Hiç öyle bir inan değilim normalde inan! Mesela sosyal medya artık hayatımızda çok etkili. Ben orayı çok ıncık cıncık kullanmadığım için, bu algıda onun bile etkisi var diye düşünüyorum. Halbuki alakası yok. Normalde çok sulu şaka, geyiği bol, gayet ‘gevşek’ bir adamımdır. Zaten öyle bir kültürden geliyorum.
‘Kimileri’nin ana teması yalnızlık. Sizin yalnızlık tanımınız ne?
Çok derin bir konu. Zamana, mekana duruma göre değişiyor. Tam anlaşıldığını da düşünmüyorum. Gerçek anlamda yalnız kalan, kendiyle baş başa kalır, o da kendiyle barışmasını getirir bence. Bir öğretiye neden olur.
ÇOCUKKEN HER ŞEYLE KAVGA EDERDİM, ARTIK DAHA DENGELİYİM
Kendinizle kavgalarınız bitti mi?
Azaldı ama devam ediyor. O hep devam eder bence. Ama çocukken donumla bile kavga ediyordum. Takık bir çocuktum. Yaş aldıkça bir gevşeme ve rahatlama yaşadım. Empati duygum yükseldi. Bu da bir rahatlık getiriyor.
Özgürlük size ne ifade ediyor?
Kendini neyle var ettiğinle alakalı… Ben mesela ürettiklerimizle var olduğumuzu düşünüyorum. İşte o şeyleri yaparken onları, arzuladığımız ve istediğimiz şekilde hayata geçirebilmek özgürlük bana göre.
Peki, ne olunca o sıkışmışlık hissi gelir? Bir mekanı ya da bir insanı ne zaman terk etme arzusu duyarsınız?
Çok derin sorular soruyorsun. Zorlanıyorum. (Gülüyor) Bu his bir insana geldiyse, orada yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir. Onun kaynağını bulmak gerekir önce. Bulup düzeltmeye çalışırım. Eskiden çok fevriydim. Şimdi hemen terk etme kafasına geçmiyorum mesela. Daha dengeliyim.
Hiç terk edildiniz mi?
Terk edildim tabii. Ama zamanla tamir oluyor her şey. Zaman, kesinlikle her şeyin ilacı. Sen yola devam ettikçe zihnin onu geriye itmeye başlıyor. Hayat zaten genel olarak böyle değil mi biraz.
HAYATTAN AŞKI ÇIKARIRSAK GERİYE HİÇBİR ŞEY KALMAZ
Aşkı nasıl ifade ediyorsunuz?
Hayatın en güzel renklerinden biri… Bir insanı, bir şeyi çok sevmek, saygı duymak, sahiplenmek, desteklemek… Çok özel duygular… Ama onda da zaman var biliyorsun. Mesela 30 senelik bir karı-kocaya baktığımız zaman; oradaki şey aşk mı mesela? Onu idrak ettiğimizde aşka ulaşırız işte bence.
Hayattan aşkı çıkarınca, geriye ne kalır sizce?
Hiçbir şey. Geçmiş olsun… “Dünyanın sonu” derim.
“Sadece aşıkken yaparım, başka hiçbir güç bana onu yaptıramaz” dediğiniz bir şey?
Aşk her şeyi yaptırır zaten. Şu an güzel giden bir ilişkim var ve her şeyi yaptırıyor. (Gülüyor)
Daha önceki röportajımızda “Evlilik ve çocuk konusunda Allah’tan hiç kaşınmadım” demiştiniz. Aynı duyguda mısınız?
Hahaha! Şahane cevap vermişim. Hala aynı düşünüyorum. Özellikle çocuk çok büyük sorumluluk. “Asla olmaz” demiyorum ama şu an öyle bir şeye cesaret edemem.
Müziğe getirilen saat 24.00 yasağı için ne söylersiniz?
Hayatım boyunca performans yaptığım vakitleri yazarsam ki bu 25 yıla tekabül ediyor. O kadar büyük yoğunluğu gece 24.00’ten sonraya denk gelir ki… Müzik geceyi sever, onun için bu kısıtlama müziğin kedisini de kısıtlamak oluyor. İfade ediliş şekli de farklı olmalı. Nedenleri tam açıklanmalı. Gece hayatını ‘öcü’ gibi göstermek çok yanlış. Hayatın içinden onu çıkarırsanız her şey çok kuru, renksiz bir hal alır.
KISA KISA…
SAATİNİ KISITLAMAK MÜZİĞİ DE KISITLAMAK OLUR
20’li yaşlardaki halinize bakınca ne hissediyorsunuz?
“Vaay!” diyorum. Tanıyamıyorum… (Gülüyor) Başka bir genç o, başka biri.
Müzikten sonra hayattaki en büyük tutkunu ne?
Müzik dışında yanıp tutuştuğum biri şey yok galiba.
Ne zaman kendinizi zayıf hissedersiniz?
Çok şey olabilir. Boş boş konuştuğumda biri dersimi verirse orada da zayıf hissederim. Muhteşem bir şarkı karşısında da kendimi zayıf hissederim.
Kolay ağlayabilir misiniz?
Hem de çok. Sulu göz bir adamımdır.
- Herkes bilmeden sürekli tüketiyor! 1 Senede 10 yıl yaşlandırıyor
- Kahramanmaraş'ta hasadı başladı! Kilosu 40 TL'den satılıyor: A ve C vitamini kralı, bağırsakları motor gibi çalıştırıyor, kolesterolün kökünü kurutuyor
- Dünyada bardak bardak içiliyor ama Türkiye'de değerini bilen yok! Magnezyum, mineral ve kalsiyumun kralı: Tıkalı bağırsakları coşturuyor
- Kahvenin içine kaşık kaşık ekleyin! Tıkalı bağırsakları motor gibi çalıştırıyor: Metabolizma hızını yüzde yüze çıkartıyor
- Terk Edilen Köy, Sanatçıların Yeni İlham Yuvası Oldu