Cumartesi Postası"Yıllar boyu 'komşumuza' anne dedim"

"Yıllar boyu 'komşumuza' anne dedim"

Paylaş
"Yıllar boyu 'komşumuza' anne dedim"

'Muhteşem Yüzyıl', 'Keşanlı Ali Destanı', 'Bitmeyen Şarkı', 'Hanımın Çiftliği', 'Sıla'... Şimdi de Celil Nalçakan 'İntikam'da Adem rolünde. Gerçekte ise vücudunda 21 dövmesi olan, annesine yıllarca “Sema Yenge” diye hitap eden, çizgi film seyrederken ağlayan, cuma namazlarını kaçırmayan bir adam...

GÜZİDE YÜLEK

Haberin Devamı

gyulek@doganburda.com

- Amerikan dizisinin yerli versiyonunda oynuyorsunuz. Orijinalindeki tüm oyuncular bizdekiler kadar ünlü değil.

Evet. Türkiye’deki versiyonu All Star maçı gibi. En kötüsünün iki sinema filmi var.

- Adem’de sizi cezbeden neydi?

Çamurun içinde imkansız bir aşka tutulan, yıllarca söyleyemeyen bir adam. Rengarenk bir durum olduğu için kabul ettim. Sadece iyi bir adam olsaydı istemezdim. Kötü karakterlerin neden kötü olduğunu çözmeyi, kötü adamı oynamayı seviyorum.

- Kötü olmak zor mu?

Dünyanın tek kahramanı Süpermen’dir. Diğer kahramanlar da ‘Örümcek Adam’, ‘Batman’, ‘Demir Adam’dır. ‘Örümcek Adam’ kostüm giyip kötü adam oluyor, ‘Demir Adam’ çok zengin ve zeki ama üstüne giydiği zırh ile uçuyor, kaçıyor, yani teknoloji yardımıyla bir şeyler yapabiliyor. ‘Batman’ de öyle. Ama ‘Süpermen’ zaten süper. Üstüne bir şeyler giyerek insan oluyor. İnsan olmaktan kurtulduğunda uçabiliyor. Çok da iyi olmaya çalışmamak lazım. Kim hayran olmadı ‘Batman’deki Joker’e, söyleyin.

Haberin Devamı

- Filmden sonra dövmeciler Joker dövmesi yapmaktan başını kaldıramamıştı.

Evet ama buna karşılık ki “Senin için ölmek, ölüm değildir” yazılı.

Böyle bir lafı duyup dövmeyi de seviyorsan bunu yazdırırsın. ‘Pragma’ diye bir oyunda Albert Fish adlı seri katilin ölmeden önce söylediği “Hiç birimiz aziz değiliz” sözü vücudumun başka bir yerinde yazılı. Mevlana’nın “Üzülme, üzüldüğün şey sana geri döner” sözü var. Metin Kaçan’ın ‘Ağır Roman’da söylediği “Şimdilik ölümüne kadar hayattasın” sözü kalbimin çok yakınında yazılı. Mutlaka hatırlamam gereken şeyleri vücuduma kazıttırıyorum.

- Dizide Adem, Şahika için pek çok şeyi göze alıyor. Siz aşkınız için neleri göze alabilirsiniz?

Adam ölmeyi göze alıyor, daha ne yapsın? Kişiye göre değişir bu. Bir süre önce twitter’a şunu yazdım; “Onu onun gibi seversen hiçbir sorun yok.” Seviyorum ama kendim gibi seviyorum. Karşımdaki “Böyle sevilmez” derse, “Sana ne” diyorum. Hayatımın bir kısmı bu ıstırapla geçti. Birini seviyorsun, o olduğu için seviyorsun, hayatına alıyorsun ama o kendisini aklındaki, hayalindeki gibi sevmeni istiyor.

Haberin Devamı

“Biz acıktık” der mesela kadınlar. Niye “biz”? Midelerimiz de mi bir? Sadece sevgiliyiz. Bu ‘biz’ kısmı beni irrite ediyor. Ben, sensin diye seninle beraberim. Bir süre sonra karakterini asacak bir yer arıyorsa kadın, bir zahmet, benim üzerime asmayıversin. Hayatıma soktuğum insanı, o fark etmeden net bir süzgeçten geçiririm. Hayatıma giriyorsa da sınavı geçmiştir. 35 yaşındayım, bir tane çok uzun süreli ilişkim oldu.

“Erkeğin bağımsızlığı kadınları cezbediyor”

- İlişkide sizce kadınlar ne istiyor, erkekler ne istiyor?

Bizim diziden örnek vererek söylemek istiyorum: Kadınlar, Rüzgar’a aşık olup Emre ile evlenmek istiyor. Zamanın birinde yaşadığım durum da ikinci örnek olsun. Çok varlıklı bir flörtüm vardı. Yalıda oturuyordu. Köpeğinin odası bile Boğaz manzaralıydı. Ben de motorsikletiyle takılan bir adamım... Bir gün bana aşık olduğunu söyledi. Cevabım şu oldu; “Sen bana değil, sırt çantama aşıksın”. Kadınları çeken; erkeğin bağımsızlığı, ele geçirilememesi. Çünkü ilişki bir mücadele. Kadınlar maç yapmayı sever, gol atmayı değil.

Haberin Devamı

- Uzun süreli ilişkiniz neden bitti?

Benim hatalarımdan dolayı.

- Aldattınız mı?

Kur’an’da der ki; “Namaz kılmayın”... Sonra, arkasından gelir “abdestsizken”... Ben o arkadaşımı aldatmadım.

- Diğer ilişkilerinizde aldatma vardı o zaman.

Evet, çünkü onlara ciddi gözle bakmadım.

- Evliliğe yanaşmama sebebiniz bu mu?

Çevremdeki herkes ihanete bir-iki kez maruz kaldı, aldatan ya da aldatılan olarak. Kötü bir duygu bu. Ben dinleyen olarak bile rahatsız olduğum için yaşamayı, yaşatmayı istemiyorum. ‘İntikam’ en şahane örneği işte... ‘Dizi’ deniyor ama Türk halkının yüzde 60’ı bu durumu yaşıyor. Şahika ile Haldun’un evliliğine bakın; dışarıdan muhteşem, içi yakıyor. Madem bütün erkekler Haldun kadar muhteşem ülkemizde, o zaman 8 aylık hamile kadını döven erkekler nereden geliyor? Litvanya’dan mı? Niye bu ülkede kadın ölümleri bu kadar fazla o zaman? Kıskançlık krizine giriyor, 8 yerinden bıçaklıyor... Neyin kıskançlık krizi bu? “

Haberin Devamı

‘Aslan Kral’da ağlamıştım”

- Siz ne kadar kıskançsınız?

Kıskançlık kendine güvensizliktir. Kıskanç adam eşine “Sana güveniyorum ama çevrendekilere güvenmiyorum” der. Aslında kendine güvenmiyordur. “Nereye gittin, kim vardı orada, kaç erkek vardı” diye sormasının Türkçesi aslında şu: “Ben bir malım, benim dışımdaki bütün erkeklerle beni aldatabilirsin, çünkü hepsi benden iyi.”

- Motosiklet tutkunusunuz. Bu da mı özgürlüğün bir parçası?

Otomobil benim için ulaşım aracı, keyif duymuyorum. Ama motosiklet kullanırken düşünürüm, kendimle konuşurum, şarkı söylerim, nefes aldığımı hissederim. Kapalı yerde kalamama huyum da var.

- Duygusal mısınız?

Çizgi film izlerken bile ağlayan bir tipim. ‘Aslan Kral’da hüngür hüngür ağlamıştım.

“CUMA NAMAZINA DEDEM ALIŞTIRDI”

- Hayattan ne bekliyorsunuz?

İstanbul’da bir çiftlik, içinde prefabrik bir ev ve bir at... Çocuğumun da elleri çatlayana kadar çamurla oynamasını, domatesi dalından koparıp yemesini çok istiyorum.

- Çocukluğunuzdan aklınızda başka ne kaldı?

Dedem. Kahramanımdı. Arapça hocasıydı. Dinine bağlıydı ama sağlam bir CHP’liydi. Cuma’ya gitme alışkanlığım ondan geçmedir. Sobalı evde dedemle aynı odada kalıyordum. Herkesin dedesi öldü, benim herşeyim öldü. Vücudumda herkesin dövmesi vardır, dedemin d’si yoktur. Çünkü onu biçime sokamam.

- Ya ailenizle ilişkileriniz?

5 yaşımdayken dört-beş yavru kedi görmüşüm annesiz. Anneme “Onların anneleri de mi öğretmen?” diye sormuşum. O gün annem işi bırakmaya karar vermiş. Üst kat komşumuza “Anne” demişim yıllarca. Anneme de “Sema Yenge” demişim, üst kat komşumuzun çocukları “Sema Yenge” diyor diye...

(02.03.2013 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)