Cüneyt Arkın’ın cenazesi ne zaman? Cenaze namazı nerede kılınacak? Cüneyt Arkın nereye gömülecek?

Cüneyt Arkın’ın cenazesine büyük çaplı bir katılım bekleniyor. Kara Murat, Malkoçoğlu ve daha birçok sevilen karakteri başarıyla canlandıran ve Türk sinemasında boşluğu doldurulamayacak bir yere sahip olan Cüneyt Arkın, 28 Haziran gecesi geçirdiği rahatsızlığın ardından vefat etti. Fatma Girik’in vefatının ardından “Bekle beni Fatma” diye seslenen usta oyuncunun ölüm haberi sevenlerini yasa boğdu. Sanatçının hayranları ise son vazifelerini yerine getirmek istiyor. Peki, Cüneyt Arkın’ın cenazesi ne zaman? Cenaze namazı nerede kılınacak? Cüneyt Arkın nereye gömülecek?

CÜNEYT ARKIN NEDEN ÖLDÜ?

85 yaşında hayta gözlerini kapatan Cüneyt Arkın’ın kaldırıldığı hastaneden yapılan açıklamada "Türk sinemasının değerli oyuncusu Sayın Cüneyt Arkın kalbinin durması sebebiyle ambulansla geldiği Liv Hospital'da bütün yeniden canlandırma çabalarına rağmen hayatını kaybetti. Liv Hospital Ailesi olarak Türk sinemasının dev oyuncusunu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Cüneyt Arkın'ın ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz." ifadeleri kullanıldı.

CÜNEYT ARKIN’IN CENAZESİ NE ZAMAN?

Cüneyt Arkın için Perşembe günü saat 10.00'da Atatürk Kültür Merkezi'nde tören düzenlenecek. Usta oyuncunun Teşvikiye Camisi'nde öğle namazından sonra kılınacak cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlanacak.

CÜNEYT ARKIN NEREYE GÖMÜLECEK?

Geçtiğimiz yıllarda vasiyetini açıklayan Cüneyt Arkın "Atım Hasretim'in yanına gömülmek istemiştim. Ama sonra çok yanlış anlaşılır diye korktum. Beni 'Anne babamın yanına gömün' dedim" ifadelerini kullanmıştı.

CÜNEYT ARKIN KİMDİR?

8 Eylül 1937 tarihinde Eskişehir'in merkezine bağlı Karaçay köyünde doğan Cüneyt Arkın’ın babası Kurtuluş Savaşı'na katılmış Hacı Yakup Cüreklibatır'dır. Aslen Nogay Türkleri'nden olan Cüneyt Arkın Eskişehir Atatürk Lisesi'nde öğrenim gördükten sonra1961 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu.

Cüneyt Arkın, 1963 yılında memleketi Eskişehir'de, yedek subay olarak askerliğini yaptığı sırada Göksel Arsoy'un başrol oynadığı Şafak Bekçileri filminin çekimlerini yapan yönetmen Halit Refiğ'in dikkatini çekti. Askerliğini bitirdikten sonra Adana ve civarında doktorluk yapan Cüneyt Arkın 1963 yılında Artist dergisinin yarışmasında birinci oldu. Bir süre iş arayan ünlü oyuncu 1963 yılında Halit Refiğ'in teklifiyle sinema oyunculuğuna başladı ve 2 yıl içinde 30 kadar filmde rol aldı.

1964 yılında yer aldığı Gurbet Kuşları filminin finalinde yer alan kavga sahnesi, Cüneyt Arkın'ın kariyerinde bir kırılma noktası oldu. Bir süre daha duygusal-romantik jön karakterlerini canlandıran Arkın sonra yeniden Halit Refiğ'in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi.

Bu dönem içerisinde İstanbul'a gelen Medrano Sirki'nde altı ay boyunca akrobasi eğitimi alan Cüneyt Arkın burada öğrendiklerini Battalgazi ve Malkoçoğlu serilerinde beyaz perdeye aktardı. Bu filmler Türk sinemasına daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi.

Kısa sürede avantürlü filmlerin en çok aranan isimlerinden biri haline gelen Cüneyt Arkın kariyeri boyunca komediden westerne, toplumsal filmlerden macera filmlerine değişik türlerde filmler çekti.

12 Mart döneminde, 1972 yılında düzenlenen 4. Altın Koza Film Festivali'nde jürinin ilk oylamasında Yılmaz Güney'i Baba filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu seçmesine rağmen daha sonra siyasi baskılarla Güney'in yerine, ilk oylamada Yaralı Kurt filmindeki performansıyla ikinci olan Cüneyt Arkın'ı en iyi erkek oyuncu seçti. Bu karara tepki gösteren Arkın ödülü reddetti.

Yönetmenliğini Çetin İnanç'ın yaptığı 1982 tarihli Dünyayı Kurtaran Adam filmi Cüneyt Arkın sinemasına ayrı bir renk getirmekle birlikte, zamanla bir kült film haline geldi. 1980'li yıllarda Kavga, Ölüm Savaşçısı, İki Başlı Dev ve Sürgündeki Adam gibi aksiyon filmlerinin ardından 1990'lı yıllarda polisiye dizilere yöneldi.

Karate ve at binmede uzman sporcu unvanına sahip olan Cüneyt Arkın, oyunculuğun yanı sıra televizyon izlenceleri sundu ve kısa bir süre gazetelerde sağlıkla ilgili köşe yazarlığı yaptı. 2009 yılında omurgasındaki sinir sıkışmasından dolayı yaklaşık üç ay hastanede tedavi gördü.