Evlenilecek adam değilim, daha çok kariyer odaklıyım

Sekiz yıldır hayatımızda ama şarkıları o kadar işlemiş ki hafızamıza, sanki çok daha uzun yıllardır dinliyor gibiyiz onu. “Sen sevda mısın yoksa yalan dolan, püsküllü belam olup derde salan” sözleriyle tanımıştık onu ilk. Art arda romantik şarkılar yaptı ve hemen hepsi hit oldu. Şimdi 14 şarkıdan oluşan yeni albümü ‘Al Senin Olsun Dünya’yı müzikseverlerle buluşturdu. Buray ile yeni albümünü, müziği ve daha fazlasını konuştuk.

KONU EVSE; BEN ZATEN EVE GİTMİYORUM

Tam adınızın Buray Hoşsöz olduğunu öğrendim ve bu kadar güzel şarkılar söyleyen bir müzisyenle ilgili böyle bir tesadüfü ilginç buldum. Böyle şeylere anlam yükler misiniz?

Aslında edebiyatım o kadar güçlü değildir; ben müzik tarafında daha dominantım ama bu albümde bir şarkının sözlerini ben yazdım. Hoş sözler mutlaka içimde gizli bir yerlerde var ama onları henüz dışarı çıkaramadım.

Kaç yıldır Türkiye’desiniz? İlginç bir aksanınız var…

Sekiz yıldır Türkiye’deyim. Aksanımda Kıbrıs lehçesi de var, Londra’da yaşadım, Avustralya’da yaşadım; onların da etkisi var.

HİÇ ŞIMARMADIM HATTA FAZLA MÜTEVAZIYIM

Bir gün bir arkadaşımla evde Türkçe pop gecesi yaparken “İşte şimdi sana gerçek bir müzisyen açacağım” demişti ve açtığı kişi sizdiniz. İnsana zamanla bir kanıksama geliyor mu yoksa bunları duymak sizi hâlâ çok onore ediyor mu?

Bunun için yaşıyoruz zaten. Bunlarla besleniyorum. Doğru yolda olduğumu işaret eden güzel dönüşler bunlar. Demek ki doğru yoldayım.

İltifatların şımarıklık yaptığı oluyor mu?

Şımarıklık hiç yok. Hatta fazla mütevazı olduğumu düşünüyorum bazen.

Ne konuda fazla mütevazı buluyorsunuz kendinizi?

Yani normal bir pop star gibi yaşadığımı düşünmüyorum. Bazı arkadaşlarım var; onlar sürekli ilgi görmek istiyorlar. Ben yapı olarak daha sakinim. Kendi halimde olmayı seviyorum. O ışıltılı şaşalı hayat, rahatsız etmiyor ama ona bir bağımlılığım yok.

14 şarkıdan oluşan yeni albümünüzü hayranlarınızla buluşturdunuz. Tükenmişlik sendromu size hiç uğramıyor mu? Bu kadar üretim için motivasyon kaynağınız ne?

Kaynak kendi içinizde olunca bol bol üretiyorsunuz. Albüm vaktinin geldiğini hissetmiştim. Albümde 14 şarkı var ama bir yandan üzerine çalışmaya devam ettiğimiz daha çok şarkı var. Üzerine çok çalışıp sonra çöpe attıklarımız da var çünkü en iyinin peşindeyim her zaman. Bir tane bile vasat şarkı koymak istemiyorum albümüme.

YENİ ALBÜMÜM GÖKKUŞAĞI GİBİ

Albümün genel duygusunu nasıl anlatırsınız?

Bu albümü gökkuşağı gibi düşünün. Her renkten bir şey koymaya çalıştım. Farklı tarzlar var içinde. Roman havası da var, alaturka da var, akustik şarkılar da var. Bir tane tango yaptık mesela… Ayrıca şarkılarımda gezdiğim yerlerde kaydettiğim doğadan gelen sesler de kullandık. Yağmur sesi, çamaşır yıkayan kadınların konuşma sesleri… Epey ilginç ve güzel oldu.

HER BOŞLUKTA SEYAHAT ETMEYİ SEVİYORUM

Evlenilecek insan, eğlenilecek insan diye esprili bir deyim var. Siz hangisisiniz?

Çok evlenilecek adam olduğumu sanmıyorum. Kariyer odaklıyım daha çok. Konu evse zaten ben eve gitmiyorum. Sürekli turnede, konserdeyim. Bir de seyahati çok sevdiğim için her boşlukta arkadaşlarımla seyahate çıkıyorum. Bu ay kendi yatağımda beş-altı gece uyumuşumdur, sürekli yollardayım.

Genel olarak hayatın nasıl bir dönemindesiniz?

Tam olarak 30’ların sonlarına doğru gelince, dönüp baktığımda çok güzel bir sekiz sene yaşadım. 20’lerin başlarında kurduğum tüm hayallerimi gerçekleştirdim. Ben hedef insanıyım. Önüme bir hedef koyup, ona ulaşma heyecanıyla yaşamayı seviyorum. Şimdi gelecek hedeflerimi planlıyorum.

Neler onlar?

Henüz yapım aşamasında.

HİÇBİR VASFI OLMAYAN BİLE MEŞHUR OLUYOR KENDİNE STAR DİYEBİLİYOR

Günümüzde starlık kavramının değiştiği söyleniyor. “Starlık 90’lardaydı” deniyor, katılıyor musunuz?

Ben yıldız değilim, kendimi ay gibi görüyorum. Benim kendi ışığım var. Kendi bildiğim duyguları, hikayeleri anlatıyorum. Bence bir star insanlara ilham veren, duygularına yön veren, insanların kalbine dokunan biridir. Sadece müziğiyle değil, yaşam tarzıyla da ilham verir. Bugün kime star denildiği belli değil. Ne kadar meşhur olduğunuzla da ölçülüyor bazen ve hiçbir vasfı olmayan insanlar bile meşhur olabiliyor. Onlar da kendini star sanabiliyor.

Bu kadar kariyer yolculuğuna insan hiç mi minik sansasyonlar karıştırmaz?

Hiç böyle çabam yok. Az önce pop star kavramını konuştuk. Pop starlığın içine böyle şeyler de dahilse ben yokum. Hiçbir zaman böyle şeylerin peşinde olmadım.

20 YIL ÖNCE DAHA ÇILGIN VE FLÖRTÖZDÜM ŞİMDİ DAHA MANTIKLIYIM

Şarkılarınızdaki kadar romantik ve duygusal mısınız?

Buna kız arkadaşım daha doğru cevap verir sanırım. Her kadının beklentisi farklıdır. Ben yerine göre, kararında romantik buluyorum kendimi. 20 yıl önce daha çılgın, daha flörtöz, uçuk kaçık şeyler yapan bir Buray vardı. Şimdi daha dingin ve mantıklı bir Buray var artık.

İSTEDİĞİNİZ KADAR AŞKTAN KAÇIN O GELİNCE KAPILARI KIRAR

Günümüz aşklarını da küçümseyenler, “Aşk yok artık” diyenler var. Siz aşkı, şarkılarınızda anlattığınız kadar derin yaşıyor musunuz?

Kimse “Ben bir daha aşık olmam” diyemez. Aşk gelince öyle bir geliyor ki bazen, bir boşluk buluyor, kapıları kırıyor… Bir bakmışsınız, eliniz, ayağınız titriyor. Yemeden, içmeden kesilmişsiniz. İster 20’sinde olun, ister 70’inde, aşkın sizi bulacağı varsa ondan kaçamazsınız.

Siz, zamanla aşık olanlardan mısınız, yoksa görür görmez o duyguyu hissedenlerden mi?

Ben aksine, tanıdıkça sevmeyenlerdenim. Başta heyecan duyduğum birinden tanıdıkça soğuduğum çok olmuştur. Bazen de başta heyecan vermeyen biri sonradan vazgeçilmez olabiliyor bende.

Bir süredir oyuncu Ezgi Şenler’le birliktesiniz. Onunla ilişkiniz nasıl başladı?

Başta arkadaştık, tanıdıkça birbirimize bağlandık. Sekiz ay oldu. Şu an her şey çok güzel gidiyor.

Birlikte gelecek planları yapıyor musunuz yoksa, “Şu anın keyfini çıkarıyoruz” kafasında mısınız?

Şu anın tadını çıkarıyoruz, o şekilde bakmıyoruz olaya.

Kısa kısa kısa...

Karşı cinste fiziksel olarak ilk neye bakarsınız?

Yüz güzelliği önemlidir benim için.

Nasıl biriyle asla olmaz?

Kendi ayakları üzerinde duramayan, bir vasfı, yeteneği olmayan insanla olmaz.

İyi bir kadın yalanı?

Beş dakikaya hazırım.

İyi bir erkek yalanı?

Kim demiş ya!