Guillaume de Kadebostany: İstanbul'da yaşayabilirim
Bu hafta ikinci sayfa rengarenk. Bekir Saçar’la kurduğumuz konseyde gündemi masaya yatırdık. Hayat Devam Ediyor’da renkli haberler var. Kadebostany ile Türkiye tutkusunu, Cabbar’ın ortağı Serkan Koca ile bu yaz inşallah nasıl eğleneceğimizi konuştuk.Uğur Alkapar / ugur.alkapar@posta.com.tr
President Kadebostan olarak da bilinen İsvçreli prodüktör Guillaume de Kadebostany’nin kurduğu Kadebostany 10 yıldır pop müzik piyasasının sevilen grupları arasında. Yılda en az iki kez Türkiye’ye gelen, Türk müzisyenlerle işbirliği yapan Guillaume bizi neden sevdiğini anlattı.
Kendini en iyi şarkılarla ifade etiğini söyleyen Guillaume gerçeklikten kaçıp bambaşka dünyalar yaratıyor. Bu dünyalara Türklerin ilgisini ise “Kibirli tarafım ‘Türklerin müzik zevki çok iyi’ demek istiyor. Türk müziği beni etkiliyor ve karşılıklı sevgi yüzünden birbirimize yakın hissediyoruz” diye açıklıyor. Geçmişte Mahmut Orhan’la İstanbul gece hayatını turladığına şahit olduğumuz Guillaume’un 10 yıldır ziyaret ettiği ülkemizde artık bir arkadaş grubu var. “İstanbul’da yaşayabilirim. Gece hayatı çok ilginç ve sunduğu çeşitliliği çok seviyorum” diyor. Rüzgar sörfüne tutkuyla bağlı olduğu için Alaçatı’da bir yazlık alma fikrine sıcak bakıyor. Ama ona birileri artık rüzgar sörfünün yeni merkezinin Akyaka olduğunu söylemeli!
SÜRPRİZ BİR İSİM
Konu ‘Baby I’m OK’ şarkısına Türk yönetmen Hasan Kuyucu ile İstanbul’da çektikleri klibe geliyor: “Hasan ile aynı estetik anlayışına sahibiz ve ulaşmak istediğim vizyonu çok iyi anlıyor. Ayrıca çok iyi arkadaşız.” 80’lerden beri ağırladığımız tüm batılılar gibi o da Türkleri çok seviyor. Yardımsever olduğumuzu düşünüyor. Mahmut Orhan’dan ve birlikte yaptıkları işlerden övgüyle bahseden Guillaume’a “Hep kadın vokallerle çalışıyorsun.
Bir de Türk kadın vokalle şarkı yapsan” diyorum. Meğerse çoktan böyle bir kayıt yapılmış. Ama kim olduğunu söylemiyor Guillaume. Korona sonrası bir İstanbul konseri olup olmayacağını merak ediyorum. ‘Drama’ adlı konseriyle ilk fırsatta İstanbul’da seyirci karşısına çıkmak için sabırsızlandığını söylüyor. Ve röportajı canı gönülden bir “İnşallah” ile bitiyoruz.
YENİDEN YARATTI
Guillaume de Kadebostany, Barış Demirel’in 4 Haziran’da çıkacak ‘Mutluluklar’ albümündeki ‘Sal Beni’ ve ‘Kahkülünde Ak Oldum’ şarkılarını adeta yeniden yarattı. Barış Demirel’in Ankara’daki bir konserini izleyen Guillaume duyduğu müziğe bayılmış. Bunu da Instagram hikayelerinde paylaşınca iletişime geçip birlikte çalışmaya karar vermişler. “Böyle iyi sanatçılarla çalışabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum” diyen Guillaume, Barış’tan gelen teklifi hemen kabul etmiş.
ÇEŞME’YE 1.200 KİŞİLİK CABBAR
24 yıl önce 16 yaşındayken yeme içme sektörüne giren Serkan Koca 10 yıldır da işletmecilik yapıyor. Zihni, Club 14, Cahide gibi yerlerde çalıştı; Chanta, Alaçatı’da “Bendeki yeri çok ayrı” dediği Limon ve sonrasında Hammam’da işletmecilik yaptı. Şimdi de ortağı olduğu Nişantaşı’ndaki Cabbar’ı Çeşme’ye taşıyor.
- Cabbar’ın başarısının sırrı inanmak, korkmamak, pes etmemek ve çok çalışmak. Ortağım Bora Berber ile inşaata başladığımızda pandemi patlak verdi. Bora Berber benim için büyük bir şans oldu. Bana inandı ve güvendi. Ortaya harika bir dükkan çıktı. Gelen herkes de Cabbar’dan memnun ayrıldı.
- Yaz sezonunda kapanmalar olmazsa bizim sektörün önünde muhteşem bir dönem var. İnsanlar sıkıldı. Artık heyecanla eski günlere dönmeyi bekliyorlar. Tabii öncelikle sağlık.
- Yazlık Cabbar projemiz Alaçatı’ya çok uygun. Düşünsenize gün batımında deniz kenarında kebabınızı yiyorsunuz. Keyifli bir akşam yemeği sonrası mekan kulübe dönüyor. Türkiye’de bir ilk: Ocakbaşı ve kulüp! En meşhur DJ’ler müzik yapacak.
- Alınan kararlara göre belli olacak tabii ama hayalimiz haziranın ilk haftası açmak. Alaçatı Port’ta deniz kenarında, 500 kişinin yemek yiyebileceği, 1.200 kişinin de kulüpte eğleneceği, sosyal mesafe kurallarına uygun bir mekan hazırlıyoruz.
- Çeşme’de yeni bir dönem başlıyor. İnsanlar Alaçatı’da köy içinde kalabalık, dar ve küçük yerlerde olmak istemeyecek. Daha izole, geniş ve ferah yerleri tercih edecek. Artık Alaçatı’nın dışında olmak bir avantaj. Zaten iyi yemek iyi servis ve iyi eğlence verirseniz dağ başında bile olsanız herkes gelir.
- Bir avuç yiyenin ömrü 10 yıl uzuyor! Vücudu baştan aşağı yeniliyor, Kan şekerini yere seriyor, bağırsakları motor gibi çalıştırıyor
- Nasır, mantar ve egzamanın kökünü kurutuyor! Mantar ve egzamayı 1 günde geçiriyor, 10 dakika bekletince ayakları pamuk gibi yapıyor, sadece 2 malzemeyle yapılıyor
- Böyle saklayanlar kendini zehirliyor! Kaşık kaşık yemek organları bitiriyor, kanserojen etkisini vücuda sokuyor: Bu şekilde yiyorsanız zehre dönüşüyor
- İlk ve son gün 21 Aralık! Sadece 1 tane yetiyor: Para, bolluk ve bereket getiriyor
- Her sabah bir kaşık yetiyor! Kemikleri beton gibi yapıyor, ağrılarınızın tamamını şıp diye kesiyor: Antioksidan deposu olarak da biliniyor