Kariyerine İzel-Çelik-Ercan’la başladı, tek başına devam etti. Yaptığı her şarkı dillere dolandı. Hani diyordu ya “Artık devir değişti, e tabii Çelik de değişti, kısa kes artık gitti, senin modan bitti…” Çelik’in modası hiç geçmiyor. 35 yıllık müzik yolculuğunun şerefine Çelik’in şarkılarını müzik dünyasının usta isimleri seslendirdi. Çelik’le buluştuk ve hem albümü hem de gelmişi geçmişi konuştuk. ALEV GÜRSOY CİMİN / alev.gursoy@posta.com.tr
35 yıllık müzik yolculuğunuzun başına dönelim. Her şey nasıl başlamıştı?
Bizim hikayemiz çok güzel. Hepimiz gençtik, bütün arkadaşlarım çok kabiliyetli, çok eğlenceli ve çok hoş insanlardı. Pop müzik neslinin bir kısmı İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı kökenlidir. Aşkın Nur Yengi, Ferda Anıl Yarkın, Ufuk Yıldırım, Reyhan Karaca, Funda Arar, Of Aman Nalan, İzel, Ercan… Müthiş çocuklar hepsi de.
İzel-Çelik-Ercan, ne güzel bir üçlüydü.
Efsane bir grup olarak hâlâ bu ülkede bilinen bir ikon. Şahane günler geçirdik, çok eğlendik, ödüller aldık, yarışmalar kazandık, albümlerimiz çok sattı… Her şey mükemmeldi. Sonra ben yoluma tek devam etmeye karar verdim. 21 albüm, hitler, şarkılar ve bugün burada, bu röportajdayız.
SİSTEMLE UYUMLU YAŞAYACAK BİRİ DEĞİLİM AMA ŞİMDİ DALGALANDIM DA DURULDUM
O dönem yaşadığınız iniş çıkışları merak ediyorum.
İnişler genel olarak başlangıçta olmaz. Doğal olarak ben de hep çıkıştaydım. Ayaklarım yere değmiyordu. Zaten kişilik olarak da pek standart biri olduğum söylenemez. Uydum zamanın akışına! Kibir bir sanatçıdaki olmazsa olmaz yakıttır. Kibir insanı çok yükseğe çıkarır ve oradan aşağı atar. Bu düşme kalkmalarda gerçek kişiliğinizi bulursunuz, dostlarınızı seçersiniz, daha verimli hale gelirsiniz. Sonra sistemle uyumlu yaşayacak biri olmadığımı fark ettim. O dönem çok agresif mücadelelerle geçti ve şimdi dalgalandım da duruldum.
YENİ NESİL AŞK, EGONUN SAHİP OLACAĞI BİR NESNEDİR
Bugün neden arasak da 90’lardaki o ruhu bulamıyoruz?
İdeolojik bir dönüşüm yaşanıyor. 90’lardaki nesil, 12 Eylül öncesi durumu yaşamış kavramış ve etkilenmiş. Yokluğu bilir, fedakar ve vefalıdır. Neoliberal akıl ile tanışan nesil, doğası gereği sahip olmayı bilir! Yeni nesil aşk, egonun sahip olacağı bir nesnedir. 90’lardaki şarkılar “Ben senin için ölürüm” derken neoliberal akım etkisi altındaki neslin şarkıları “Benim için yapacakların neler?” içeriklidir. Bu noktada ruhtan söz etmek pek mümkün değil ve doğal olarak bu sürecin toplumsal sonuçları da vardır.
90’lardan bugüne müzik dünyasında neler değişti?
Tüm şartlar, akış, terminoloji, insanlar, toplum, müzik anlayışı değişti. Sözleşmeler bile değişti. Devir de değişti. E tabii ben de değiştim. Siyaset, ekonomi, sanat, spor değişti. Bu değişimler her şeyi etkiledi.
YILLAR SONRA GELEN ‘DEVİR DEĞİŞTİ’ ALBÜMÜ
Müzik kariyerinizde 35 yılı geride bıraktınız ve sevilen efsane şarkılarınızı çok iyi isimlerin söylediği bir albüm hazırladınız. Ne hissediyorsunuz?
Müthiş bir proje oldu. Arpej Yapım bu işi baştan sona yapılandırdı ve yönetti. Umut Kuzey müthiş biri. Beş senelik bir düşünce süreci ve yapılanma sonrasında ortaya ‘Devir Değişti’ albümü çıktı. Sadece fikir aşaması iki yıl sürdü. Nihai noktaya gelindiğinde ve albümün fikir olarak bütünlüğü sağlandığında İskender Paydaş’a teslim ettik ve ortaya çıkan iş, ne kadar doğru bir tercih olduğunu gösteriyor.
Sanatçıları ve repertuarı nasıl belirlediniz?
Her sanatçının kendine has duruşu, bir dünya görüşü, çok iyi bir müzik kariyeri olmalıydı. Her biri şarkıları okuduğunda kendinden bir şey katmalı ve ona ait bir yorum ortaya çıkmalıydı. Fatih Erkoç, Cem Adrian, Halil Sezai, Rubato, Pamela, Oğuzhan Uğur, Emre Aydın, Can Gox, İskender Paydaş Orkestrası, Gülçin Ergül ve Umut Kuzey…Farklı yorumlar, farklı kişilikler, farklı kariyerler… Ve sonuç muhteşem! Şahane bir albüm oldu. İkinci albüm de yapılacak. Gerisini siz düşünün.
ARTIK EVLİLİKLER BOŞANMA SÖZLEŞMELERİ ÜZERİNE KURULUYOR
90’lardaki gibi aşk şarkıları bugün neden yapılamıyor?
İdeolojik süreç ve kaçınılmaz sonuçları… Evli nüfusun yüzde 72 kadarı boşanmış, istatistikler böyle diyor. Artık evlilikler boşanma sözleşmeleri üzerine kuruluyor. Zamanın hızı arttı. Türkçesi, ben haklıyım sendromu! Egoizm! Kişilikler üzerinde ego hakim! Yıldız savaşları gibi… Buradan aşk şarkısı çıkmaz. Çıkan aşk şarkısını da anlayan olmaz.
Nasıl olacak peki?
Boşananlara bir ayrılık şarkısı lazım. Bunlar özgürüm zannederek Bebek’te iki tur atan şarkıyı dinlerler ve zaten kesmeyeceğini anlarlar. Sonra tabii Bodrum’a Alaçatı’ya gitmek lazım. Biraz da orada arasınlar mutluluğu! Ayrılan çiftler, yine kendileri gibi Bebek’te dolaşıp mutluluğu bulamayan başka yalnızlarda mutluluğu arayacaklar. Bizim bunlara uygun bir şarkı bulmamız lazım. Ben bu şarkıya bir isim koyardım ama şimdi burası uygun olmayacak! İyisi mi biz 90’ları dinleyelim.
Geçen yıllar sizi nasıl bir insana dönüştürdü?
Zaman hepimizi törpülüyor. Daha farklı bakıyorum hayata, daha kavrayıcı, daha nefes alarak, kararları alırken çok seçeneklerle düşünerek. Daha deneyimliyim artık.
BÜYÜK DEĞİŞİMİ 0-18 YAŞ ARASINDAKİ KUŞAK YAPACAK
Yeni jenerasyonu nasıl buluyorsunuz?
Tek kelimeyle şahane! Büyük bir değişim zamanı geldi ve bu değişimi 0-18 yaş arasındaki kuşak yapacak. Önceki neslin kalıntısı olan nesil bu değişimi tanıyamaz. 40 yaş üstü için geçmiş olsun, 20 yaş hayatla mücadeleye dalacak.
BUGÜNLERİ ARAYACAKSINIZ DİLERİM DİYOJEN GİBİ MUMLA ARAMAK ZORUNDA KALMAZSINIZ
Unutulma gibi kaygılarınız olmaz mı hiç?
Süleyman Demirel’in zekasını, Bülent Ecevit’in zarafetini arıyorsunuz, unutulmuyor. Tıpkı Barış Manço ya da Cem Karaca gibi… Bugünleri de arayacaksınız. Dilerim Diyojen gibi mumla aramak zorunda kalmazsınız!
BUKET’LE YENİDEN EVLENMEYE NİYETİMİZ YOK, İLİŞKİ KONUSUNDA DOĞRU İNSAN DEĞİLİM
‘Nazına Ölüyorum’ şarkınızın klipinde eski eşiniz Buket Saygı size eşlik etti. Tekrar evleneceğiniz dedikoduları başladı. Doğru mu?
Buket, hayatımda gördüğüm en zarif kadın. Her görüştüğümüzde evlilik dedikodusu oluyor, buna alıştık ama yeniden evlenmeye niyetimiz yok. Hayatımda bir evlilik planı yapmıyorum. İlişki konusunda da doğru kişi olduğumu düşünmüyorum.
KADİR İNANIR BİR KADINI TACİZ EDEN VE BU ADİ SUÇTAN HÜKÜM GİYEN BİRİDİR
Sizi bulmuşken geçmişe dönmeden edemeyeceğim. Geçmişte dizi çekimleri sırasında eşiniz Buket Saygı'ya sözde motivasyon mesajları atan Kadir İnanır'ın karşısına dikilip Kadirzm'in temel ilkelerini derinden sarsmıştınız. O günleri hatırladığınızda ne hissediyorsunuz?
Biten giden olaylar hakkında konuşulmaz ama toplumsal sorumluluk gereği şunu da söylemezsem olmaz! Kadir İnanır, bir kadını taciz eden, bu adi suçtan hüküm giyen, hapis cezası almış biridir. Hapis cezası, bir daha yapmamak şartıyla para cezasına çevrildi. Ben aldığım sorumlulukla gerekeni yaptım, bir daha yapmamasını sağladım, başkalarının zarar görmesini engelledim! Toplum buna destek verir mi, vermez mi umurumda değil, 100 kere olsa yine aynısını yaparım.
- Karlı ve yağmurlu havalarda tabak tabak için! Vücudu soba gibi ısıtıyor: Böbrek ve karaciğere kalkan oluyor
- Kaşık kaşık yiyoruz ama tansiyonu, şekeri tavana çıkarıyor! Zehirden bile daha zararlı 3 besin, ağzınıza bile sürmeyin
- Her yemekte sarımsak soymaya son! Dondurucuda aylarca tazeliğini koruyor
- Yumurtadan 30 kat faydalı! 1 kaşığı protein depolarını fullüyor, etten 20 kat ucuz, kaslara protein banyosu yaptırıyor
- Eşi için başladı, şimdi siparişlere yetişemiyor! Satış rekoru kırıyor: Kilosu 500 TL'den başlıyor