Enerjisi yüksek, net ve çok eğlenceli… Konuşurken cümlenin etrafında dolananlardan değil. Düşündüğünü direkt söylüyor. Eğlenceli yanı da biraz genetik miras olsa gerek. Tıpkı babası Mahmut Tuncer gibi, bulunduğu yerde sık sık kahkahaları yükseltiyor. Üçüncü single’ı ‘Yine Yine’yi sevenleriyle buluşturdu. Yeni şarkısını ve daha pek çok şeyi konuştuk. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
Yeni şarkınız ‘Yine Yine’ çıktı. Şarkının hikayesiyle başlayalım. Neyi yakaladı sizi?
Birlikte çalıştığım aranjörümle özellikle üzerine gittiğimiz bir şarkıydı. Aslında sıfırdan yarattık. Beni o sıfırdan yaratma hali çok cezbetti. İlk defa bir şarkının ham halinden en ilerlemiş haline kadar bulundum. Sözleri Yase Başkan’a ait. Benim çok içime sindi, çok mutluyum. Geri dönüşlerden de memnunum.
Bu üçüncü single’ınız. Müzik kariyerinizde olmak istediğiniz yerde misiniz?
Yarın ölüp ölmeyeceğimiz bile belli değilken böyle iddialara girmiyorum ama gidişatımdan mutluyum. Özellikle ‘Tabu’dan bu yana kat ettiğim mesafeden memnunum. Kısa sürede bu ivmeyi beklemiyordum ama daha ilerisini de isterim o ayrı.
Yakın zamanda Türkiye’nin en iyi vokalleri arasında Melek Mosso, Zeynep Bastik gibi isimlerin sayılmasına Deniz Seki isyan etti…
Müzik zevki çok farklı bir konu. O yüzden sivri cümleler kurmak istemiyorum. Ben de İrem Derici’yi çok beğeniyorum mesela. Sıralama yapmak istemem. Sezen Aksu’yu da burada adı geçen herkesi de beğeniyorum.
MAHMUT TUNCER’İN KIZININ DAHA MUTASIP OLMASINI BEKLEYENLER VARDIR AMA BEN ÖYLE DEĞİLİM
Tuncer soyadını neden kullanmıyorsunuz?
Sadece sahnede kullanmıyorum. Bir gün Ömür Sabuncuoğlu’yla yemeğe gittik. Onun aklına gelen bir fikirdi. “Zaten Mahmut Tuncer diye bir adam var. Sen sadece Gizem ol” dedi. Bana da mantıklı geldi o an, öyle kaldı.
Mahmut Tuncer’in kızı olmanızın kariyerinize avantajları mı dezavantajları mı daha çok olmuştur?
Avantajlı olduğu yerler de dezavantajlı olduğu yerler de var. Birçok insana bu sebeple daha kolay ulaşırken aynı nedenle daha zor ulaşmam diye bir şey de söz konusu. Genel olarak büyük bir önyargı yaşamadım aslında. Yapı olarak ne kadar agresif ve asi bir yanım olsa da her zaman yerimi bildiğim için beni tanıyanlar önyargıyla yaklaşmadı hiçbir zaman. Belki halkta böyle bir önyargı olabilir. Mahmut Tuncer’in kızının daha mutasıp olmasını bekleyenler vardır ama ben öyle değilim.
Nasıl bir baba kız ilişkiniz var?
Muhteşem bir ilişkimiz var. Onunla gurur duyuyorum umarım o da benimle gurur duyuyordur. Hiçbir şeyime karışmaz, ben de onun hiçbir şeyine karışmam. Hoş, ben de karışmasını gerektirecek absürt şeyler yapmıyorum zaten.
Bildiğim kadarıyla ciddi bir oyunculuk eğitiminiz de var…
Evet; konservatuar mezunuyum. Benim için müzik de oyunculuk da çok değerli. Birini daha ön planda tutmuyorum. Oyunculuğa da devam edeceğim her zaman.
ŞIPSEVDİYİM ÇOK ÇABUK AŞIK OLUR ÇOK ÇABUK UNUTURUM
Yeni şarkınızda “Bilinemez, gidilemez, kanıma karışan ol” diyorsunuz. Aşık olunca şarkıdaki gibi mi oluyorsunuz? Tutkulu ve yüksek mi yaşıyorsunuz yoksa daha kontrollü müsünüz?
Hayatımda hiçbir şeyi kontrollü yaşamayı beceremiyorum, aşk dahil! Aşık olduğumda sapıtıyorum, (Gülüyor) ama çok çabuk aşık oluyorum, çok çabuk unutuyorum. Şıpsevdiyim biraz. Aşık olduğum zaman hiçbir şeyi gözüm görmüyor. Asla stratejik şeyler yapamıyorum. Dümdüz danaya girer gibi giriyorum. (Gülüyor) Tutkulu yaşarım genelde. Kavga gürültü anlamında değil ama reaksiyonlarım yüksektir.
Ne olunca birden uzaklaşıyorsunuz peki?
Sadakatsizliği affedemem. O zaman hemen kopuyorum; onun dışında davul da dengi dengine. Kendime göre birini bulsam kopmazdım herhalde bugüne kadar, koptuysam demek ki zaten doğru insan karşıma çıkmamış diye düşünüyorum.
ERKEK OLSAM KENDİME AŞIK OLURDUM
Zor musunuz ilişkide?
Mutlaka vardır zor yanlarım ama ben erkek olsam kendimle sevgili olurdum çünkü biriyle sevgili olunca onu çok düşünürüm, çok değer veririm. Karşılıklı oturunca öyle saatlerce boş boş önündeki salataya bakan tiplerden değilim. Yer sofrasında da yemek yerim, şık bir restoranda yemekten de zevk alırım. Bir kadında olması gereken birçok özelliği edinmiş biri olduğumu düşünüyorum. Çok yönlü biri olduğum için, erkek olsam kendime aşık olurdum kesin. (Gülüyor)
KİLOLUYKEN AKRAN ZORBALIĞINI DA GÖRDÜM, HEMCİNSLERİMDEN DE ZORBALIK GÖRDÜM
Kadınlara yönelik güzellik baskısıyla ilgili ne söylersiniz? Siz de daha önce çok kilo alıp verdiniz. ‘Mahalle baskısı’ mıydı hissettiğiniz?
Mahalle baskısını ister istemez hissediyorsun ama zamanla onu önemsememeyi öğreniyorsun. Lisede kilolu bir çocuktum, insanlar bana bunu hep hatırlatacak türlü şeyler yapardı. Sırf kilolu olduğun için hayatın bir sürü alanında çok inciniyorsun. Bir kere daha gittiğin mağazada inciniyorsun çünkü neredeyse hiçbir mağaza 42 beden üzerine çalışmıyor bile.
Siz o zaman kaç beden giyiyordunuz?
Valla şu an 36’yım ama bir ara 46 bedeni gördüm ve o süreçte akran zorbalığına da hemcinslerimin zorbalığına da maruz kaldım. Ama şu an böyle bir şeye asla müsaade etmem. Ben nasıl mutluysam öyle yaşarım. Şu an çok garip bir güzellik anlayışı var zaten. Instagram’da herkesin dudakları fışkırıp beni öpecek gibi…
Sizin hiç estetiğiniz yok mu?
Burnumu yaptırdım, silikonlarım da var. İsteyen istediğini yaptırsın ama herkesin aynılaşmasını biraz garip buluyorum. Yoksa güzellik de göreceli tabii. Ne kadınların yanında ne adamlar geziyor. (Gülüyor) Benim de çok çirkin bir sevgilim vardı, herkes “Neyine aşık oldun?” diyordu.
FAYANS GİBİ DİŞLERİ OLAN, BOTOKSLU, ESTETİKLİ ERKEKLERDEN HOŞLANMIYORUM
Artık erkekler de çok estetik yaptırıyor…
Valla ben o fayans gibi dişleri olan, botokslu adamlardan hoşlanmıyorum açıkçası. İğrenç geliyor. Kurt adam gibi adam olur mu ya? Erkek o kadar estetik yaptırmasın bence. Ya da ne bileyim, yaptıran yaptırsın da ben bakmam yani şahsen öyle bir adama.
Son zamanlarda kadın sanatçıların sahne kostümlerinin çok gündem olması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hayretle takip ediyorum. Ben bebek kanalı değilim. Sahneye çıkan kadınlar olarak, çocuklara örnek olmak durumunda değiliz. Gülşen de bir başkası da ne isterse onu giyer. Kime ne! Sahne şov yeri. Kimse, kimseye müdahale etmemeli bu konuda. Ben kendi özgürlüğüme hiçbir şekilde ket vurulmasına izin vermem şahsen.
EVLENMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM, KENDİMİ ANNE OLARAK HAYAL EDEMİYORUM
Bugüne kadar aldığınız en ilginç DM neydi?
Her gün çok ilginç DM’ler alıyorum. Bir ayak fetişisti tuhaf şeyler yazmıştı. Ben ne kendi ayağımı severim ne de genel olarak ayak severim. (Gülüyor)
Instagram’dan evlenme teklifi alıyor musunuz?
Çok alıyorum ama yeri gelmişken söyleyeyim hiç evlenmeyi düşünmüyorum. Bekarlıktan çok mutluyum. Kendimi anne olarak hayal edemiyorum. Bana çocuk bırakılıp gidilmez yani. Henüz kafam onu almıyor. Severim ama bakamam.
Bir erkekte ilk neye bakarsınız?
Gözlerine bakarım. Bir de esmer olsun mümkünse.
Ahlak tanımınız ne?
Suç olan şey ahlaksızlıktır benim için. Onun dışında ahlak aramam. Herkes kendinde arasın ahlakı.
Aşkı nasıl tanımlıyorsunuz?
Bir delilik hali, gözüne perde inme hali. Doğru yerde inerse kalktığında şok olmuyorsun ama ne hikmetse çoğunlukla yanlış yerde iniyor o perde.
Nasıl mesela?
Çok konu var ama bence bir insanın ailesine bakmak lazım önce. Kim büyütmüş onu? Nasıl bir ortamda büyümüş? Ben hep düşünürüm; bunun ailesiyle benim ailem birlikte keyifli bir yemek yiyebilir mi? Birlikte yürüyüşe çıkabilir mi? İlişkide bir yere kadar ama söz konusu evlilikse bence bunlar çok önemli olur. Ailelerin anlaşamadığı bir evliliğin yürüyeceğine inanmıyorum.
Bazıları bunu hiç önemsemez…
Valla bence önemli. “Doğduğun ev kaderindir” diye bangır bangır yazdı adamlar. Var herhalde bir bildikleri. Sosyal ve kültürel seviye olarak birbirine denk değilsen çok zor bence.
Kendi parasını kazanmayan birine aşık olabilir misiniz?
Öyle birine aşık olacağımı sanmıyorum. Rezalet bir şey o ya! Parasız adam gereksiz adamdır yani. Ben kimseye bakmam, kimse de bana bakmasın. Herkes kendine baksın. Birlikte yaşanıyorsa mesela, ortak harcansın.
Çalışıyor ama sizin kadar ekonomik gücü yok diyelim…
Aşık olursun, evlenirsin ama yarın öbür gün yine sorun olur bence. İlişki anlamında ben böyle talihsiz olaylar yaşadım. O yüzden bu konuda biraz net düşünüyorum. Olmuyor o ilişki, bir yerde çatırdıyor. Bana para harcamasın kimse ama kendine harcasın. Birlikte yemeğe gittiysek benim gözüme bakmasın. Sinirlerim oynuyor o durumda. (Gülüyor) İlle çok yüksek seviyeden bahsetmiyorum. Herkes, her şeyi kendi bütçesine göre yapar ama hiç olmayınca da olmaz yani. Besle besle nereye kadar!
Fotoğraflar: Ozan GÜZELCE
- Kalsiyum deposu besin! Kemikleri taş gibi kuvvetlendiriyor: Bağırsakları motor gibi çalıştırıyor
- Aç karnına yarım bardak için! Her sabah içinler mum gibi eriyor: Yağları cayır cayır yakıp aç kalmadan zayıflatıyor
- Turistler kapış kapış alıyor! Sütten daha fazla kalsiyum içeriyor, vücuda tek seferde vitamin ve mineral depoluyor, kemikleri betona çeviriyor
- Zeytinyağı ile karıştırıp saçınıza sürün! Saç dökülmesini tarihe karıştırıyor: Telleri güçlendirip yeni saçların çıkmasını destekliyor
- 40 yıllık İtalyan şefin makarna tarifi! Evde İtalyan makarnası nasıl yapılır? Makarna yapmanın püf noktaları