‘Sevmesini Bileceksin’le çok güzel bir çıkış yaptın. Önce seni tanıyalım, nasıl bir öykün var?

Babasının değerli kızıyım ben. En büyük hayalim de babam gibi gerçek ve doğru bir sanatçı olabilmek. Sanat dünyasına güçlü bir giriş yapabilmek istedim. Çünkü bu benim kendime ve rahmetli babama verdiğim bir sözdü. Şu an hayallerimin gerçeğe dönüştüğü yerdeyim. Şimdiki hedefimse kalıcı olabilmek ve babamı yaşatabilmek.

BABAMINKİ ACI BİR ÖLÜMDÜ

Rahmetli Hüseyin Altın’ın kızısın. Arabesk dünyasının en önemli isimlerindendi baban. Babanın kaybı sevenlerini yasa boğmuştu, o güne dönelim mi?

Babam yüreği çok güzel bir adamdı, iyi bir sanatçıydı, mesleğine aşıktı. Çok ani, kötü ve acı bir ölüm oldu onunki. Uzun zamandır insülin kullanıyordu, şekeri vardı. O kötü günde şekeri yükselmiş, başı dönmüş ve her sabah çıktığı o rutin yürüyüşlerinden birindeyken düşerek başını sert bir zemine çarpmış. Sonrasında bizi hastaneden aradılar, rutin kontrollerin ardından her şey yolunda diyerek eve gönderdiler. Aynı gün balkonda hava alırken üçüncü kattaki evimizden düştü. Hastaneye kaldırıldı ama bu kaza 15 Temmuz darbe dönemine denk geldiği için hastanelerin yoğun bakımları doluydu. Maalesef çok mağdur olduk. Babamınki acı bir ölümdü.

BABAMIN GİTTİĞİ GÜN HER ŞEYİ KAYBETTİM

Çok üzüldüm. Babanın yolundan gidiyorsun. Biraz kendini anlatır mısın bize?

33 yaşındayım. Uzun yıllar bu işin eğitimini aldım. Sesim babadan olsa gerek hep çok beğenilirdi. “Bir eve bir sanatçı yeter” diyerek atılımda bulunmamıştım. Babam gibi bir yıldızın yanında bu işi yapmaya çekiniyordum. Çünkü o çok dev bir sanatçıydı. Benimse tiyatro oyuncusu olmak vardı kafamda. Babam, “Sen ne iş yaparsan yap en iyisini yaparsın” derdi bana hep. Desteklerdi. Babamın gittiği gün her şeyi kaybettim. Kalbimin yarısı yok oldu, yüreğime büyük bir acı çöktü ve dedim ki “Hüseyin Altın hep yaşamalı…”

Ve hedefini değiştirdin anladığım kadarıyla?

Tiyatro benim için büyük bir sevda. Bırakmadım, bırakmayacağım da. Oyunculuk teklifleri de geliyor birçok yapımdan. Ama artık önceliğim sesim ve müzik dünyası. Onsuzluktan oluşan yaramı, babamın şarkılarına tutunarak saracağım. Babama “Taçsız Kral” derlerdi. Sanmayın ki kral öldü, kızı geri döndü.

Şarkının özel bir hikayesi var mı?

Canım babamın en hit şarkılarından biridir. Dillere pelesenk oldu. Bir de benim doğduğum zaman çıkardığı bir şarkı bu ve milyonlar satan bir albümünden. Ben de bu şarkıyla çıkış yapmak istedim. Herkes neden ‘Hasret Akşamları’nı okumadığımı sordu ama İntizar okumak istedi o şarkıyı ve çok da güzel okudu. Babamın şarkılarını herkesin okuması ve onu yaşatması beni mutlu ediyor?

HİÇBİRİMİZİN HAYATI DIŞARIDAN GÖRÜLDÜĞÜ KADAR RENKLİ DEĞİL

Peki, nasıl bir hayatın var müzik dışında?

Bekar bir anneyim. Müzikten başka en büyük önceliğim annelik. Oğlum Can Ali’yi iyi bir evlat olarak yetiştirmek içi çabalıyorum. Yıllardır tek başına bir çocuğa hem anne hem baba olmak gerçekten çok zor. Neyse ki annem ve kardeşlerim en büyük destekçilerim! Dışarıdan görüldüğü kadar kolay ve renkli değil hiçbirimizin hayatları. Hepimizin ciddi maddi zorlukları, manevi sıkıntıları var. Önemli olan her şeye rağmen dimdik ayakta kalabilmek.

Müzik piyasasına girince ne gördün o dünyada?

Renkli görünen her şeyin aslında yalan bir dünyadan ibaret olduğunu, verilen sözlerin vaatlerin asla gerçeğe dönüşmediğini, tırnaklarını kazısan bile birilerinin illaki seni aşağıya çekmek için inatla uğraştığını gördüm. Ama biliyorum ki iyiler de çok ve her daim iyilik kazanacak. Herkes kalbinin ekmeğini yer. Ben babamdan biliyorum. O da çok yalnızdı ama ne sanatından ne de onurundan hiç ödün vermedi.

Bundan sonra bizi hangi şarkılar bekliyor, yeni projeler neler?

Şu an yeni klip ve şarkının hazırlığındayız. Stüdyodan çıkamıyoruz. Çok çalışıyoruz. İyi bir ekibim var. Hop Medya en büyük destekçim. Kendileriyle akustik projeler yaptık. İyi ki varlar. Çok güzel sürprizlerimiz var.