İclal Aydın’ın çok okunan romanı ‘Üç Kız Kardeş’, aynı adla diziye uyarlanmış ve dizi Kanal D’de reyting rekorları kırmıştı. İclal Aydın, şimdi ‘Bunu Sen Oku’ adını verdiği yeni kitabını okuruyla buluşturdu. Kitapta, İclal Aydın’ın hayatında yer eden pek çok anıyı hem hüzünlenerek hem şaşırarak okuyorsunuz. Kitabı bitirir bitirmez buluştuk.
ALEV GÜRSOY CİMİN / alev.gursoy@posta.com.tr
Hayatınızda iz bırakan en unutulmaz anları kaleme alıp okurla buluşturma ve “Bunu Sen Oku” deme fikri nereden çıktı?
Yazmak bir çocukluk hali benim için. Bizim evde kırgınlıklar, birbirimize yazdığımız mektuplarla ifade edilirdi. Barışmalar da bu yolla olurdu haliyle. Ha bire mektup yazardık birbirimize. Soğuk suskunluklardan çok daha iyiymiş bu meğer... Babam da annem de günlük tutardı. Sanırım onlardan gördüğümü tekrar ettim. Sonra beni de rahatlatan bir yol oldu günlük tutmak ve mektup yazmak. Hep yazdım… Taşındığım her evde günlüklerim, bir gün belki bir kitap olur diye çalışma masama en yakın dolapta durdu. İki üç yıldır eski günlüklerimi, seyahat notlarımı değerlendirmek istiyordum. Romanlardan sonra böyle bir ara kitap olsun diye düşündüm. Aslında kendime bir 50.yaş hediyesi ve benimle birlikte yaş alan okuruma da bir hediye, bir hatıra defteri gibi düşün.
BAŞARI HİKAYEM YOK
Herkes olmayan başarısını bile ballandıra ballandıra anlatırken siz başarısızlıklarınızı anlatarak başlamışsınız. Neden?
Başarısızlıktan bahsediyorum çünkü fark ediyorum ki beni başarılarımdan çok başarısızlıklarım güçlendirmiş aslında. Her batırıp berbat etme hikayemde bir kahramanım olmuş, bir şekilde elimi tutmuş. Onlarca yıldır benimle evden eve taşınan günlüklerimi yaz başında okuduğumda dedim ki kendime, “İclal senin bir başarı hikayen yok! Senin muazzam başarısızlıkların var ama maça dönmeye bir güç, cesaret bulmuşsun her seferinde.”
“ESKİ DOSTLUĞA”
Kitabın adı neden ‘Bunu Sen Oku’?
Her kitabımın bir müzik listesi olur. Sadık okurlarım bilir ve severek takip eder. Bu kitabımın da ilk editoryal çalışması başladığında Mahmut Çınar’ın ‘Eski Bahar’ şarkısının etkisi oldu. O şarkıda geçer ‘bunu sen oku’ cümlesi. Okurla aramdaki eski dostluğa da yaraştı bu cümle sanki.
BAŞARISIZLIKTAN ÇOK KORKARDIM SONRA BİR GÜN BAŞIMA GELDİ VE ORASI KORKUNUN BİTTİĞİ YERDİ
O gücü, kaybetmekten mi alıyordunuz?
Evet; o güç ve cesaret kaybetmekten doğuyormuş meğer. Anımsıyorum... Başarı diye adlandıran her küçük zaferden sonra kaybetme korkusu daha da boy atardı içimde. Bir sonraki işimin o kadar başarılı olamayacağını düşünmek ödümü koparırdı. Sonunda bir gün korktuğum başıma geldi. Kurduğum her şey yıkıldı. ‘Korkunun bittiği yer’ diyorum oraya... Başarı dedikleri, her seferinde umutla uyanmak ve çok korkmana rağmen yeniden başlamakmış. Cesaret hakikaten buymuş. Korkuna rağmen yaşamak...
İnsan acı çekince daha mı güçlü oluyor sizce?
Kesinlikle evet.
Bence sizin hayatınızdan da güzel bir dizi çıkar. Düşünür müsünüz?
Bu bir roman değil ama yazarken bir parça roman gibi okunmasına özen gösterdik. Dizi olur mu? Sanmıyorum. Ama hayat bu. Belli mi olur!
Yazarken zayıf yanlarınızı göstermekten hiç çekinmediniz mi?
Zayıflığımı anlatmaktan değil, güçlü yönlerimi açık etmekten çekinirim. Günümüz yaşam biçiminde artık ne yazık ki saklanması gereken güçlü yönlerimiz ve mutluluklarımız oldu.
Heykeltıraş Ozan Ünal’a çizim yaptırma fikri nasıl gelişti?
Çok değişik çizimler var ve kitaba renk katmış… Bu aslında onun önerisiyle gelişti. Yeni kitaptan söz ediyorduk. Anlattıklarım onu çok etkiledi ve böyle bir öneride bulundu. Heykellerini ve yazılarını çok sevdiğim bir sanatçının bu önerisinden onur duydum ve sonuçtan da çok mutluyum.
HER HAYAT KENDİ HİKAYESİNİ YAZIYOR
Kızınız Lal de sizin kadar duygusal mı? Ona nasihat ettiğiniz olur mu?
Çok duygusal ama her evlat gibi beni duyuyor da kendi bildiğini okuyor. Neticede her hayat kendi hikayesini yazıyor.
Sizce insan hayatında kaç kez aşık olabilir?
Hiç olmaya da bilir. O heyecanı hiç duymaya da bilir. Aşkın sayısını kim bilebilir ki…
HER ŞEYE SAHİP DEĞİLİM AMA EKSİKLİĞİNİ ÇEKTİĞİM BİR ŞEY DE YOK
20 yıl öncesine dönsek, o günkü İclal’e ne söylemek isterdiniz?
Daha az öfkelen. Herkes kendince haklı. Ama 30 yıl öncekine de “Sen haklıydın, bu umudu hiç kaybetme” derdim.
“Her şeye sahibim ama şunun yokluğunu çekiyorum” dediğiniz ne var?
Her şeye sahip değilim, yokluğunu çektiğim bir şey de yok…
Yaş takıntınız, yaşlanma fobiniz var mı? 50’ler nasılmış mesela?
Annemden sonra elden ayaktan düşme, bakıma muhtaç olma ihtimali beni çok düşündürür oldu. Bu kadar diyeyim.
Romanınız ‘Üç Kız Kardeş’in diziye uyarlanması hayatınızda neleri değiştirdi?
Hayatımın ve kariyerimin önemli bir dönemeci oldu.
Fotoğraf: Ozan Güzelce
- Çeşme'de 12 ay boyunca satılan tek sebze! Tanesi 20 TL: Karaciğere reset atıyor, kolesterol seviyelerini anında dibe çekiyor! Demir zengini mucize
- 90-60-90 vücuda kavuşmanın sırrı! Ilık suya 1 kaşık eklemek yetiyor: Bel, basen ve göbekte biriken direnç yağlarını mum gibi eritiyor!
- Limondan ve sarımsaktan 30 kat daha güçlü! Suyunu bardak bardak için: Dünyanın en güçlü antioksidanı, ömrü 10 yıl uzatıp iltihabın kökünü kazıyor!
- Dünyanın en sağlıklı besini seçildi! 'Güç merkezi' olarak biliniyor: Karaciğeri yeniden doğmuş gibi yapıp cilde içten kolajen yüklüyor!
- Metabolizma hızını yüzde 100'e çıkarıyor! Doğadaki en güçlü magnezyum kaynağı: Her gün yiyen sporsuz mum gibi eriyor