Figen Erman için 'Zamanının Barbie Bebeği' derler. 60'lı yıllarda podyuma ilk çıkan mankenlerden. Orijinal sarışın. Bugün 64 yaşında. Hala formda ve bakımlı. Estetik yaptırdığını, ihanete uğradığını saklamayacak kadar da cesur yürekli. Figen Erman ile podyumlardan Ünver Oral'la evliliğine, aşk hayatına kadar her şeyi konuştuk. Açık açık anlattı
RÖPORTAJ: Halil KALMUK
1960’ların Türkiyesi’nde podyuma çıkmaya nasıl cesaret ettiniz, aileniz izin vermiş miydi?
Ailem mankenlik yapmama karşı çıkmadı. Aksine annem teşvik edip cesaret verdi. İlk defilem 1966’daydı. 17 yaşındaydım. Güler Kıvrak’a nişanlısı izin vermeyince, şans bana güldü. Başak Gürsoy ile birlikte podyuma çıkmıştık. Sonra çok iyi arkadaş olduk. Bizden önceki jenerasyonda Lale Belkıs, Deniz Adanalı, Gülsen Şevkatlıoğlu vardı. Biz iyi aile kızlarıydık. Şimdikiler görgüsüz ve kalitesiz.
O dönem podyumdaki rakipleriniz kimlerdi?
İnci Aksoy, Asuman Tuğberk, Nilgün Ertuğ gibi isimler de mankenlik yapıyordu ama rakibim yoktu. Çünkü tek sarışın bendim. Avrupai bir fiziğe sahip olduğum için yurt dışı işlerine hep beni götürürlerdi.
Zamanın ‘Barbie Bebeği’ olarak peşinizden koşan iş adamları, siyasetçiler, oyuncular, futbolcular yok muydu?
Eh o yıllarda güzel kadın azdı. Hele sarışın hemen hemen yoktu. Bu da benim avantajım oldu. Erkekler de beyefendiydi ama. Mesela rahmetli Ercan Arıklı, beni bir defilede görüp beğenmiş. Tanışabilmek için 8 ay peşimden koşmuştu.
Başka kimse peşinizden koşmadı mı?
Çok koşan oldu. Ama aralarında öyle futbolcular yoktu. Sevil Parfümeri’nin sahibi Hikmet Sevil ile de flört etmiştim.
Şımartmışlardır o zaman sizi?
Doğruya doğru; şımartırlardı evet. Hediyeler, çiçekler gırla. Dedim ya, sarışın güzel kadın parmakla gösteriliyordu. Şimdi öyle mi? Her yer güzel genç kız dolu. Düşünüyorum da iyi ki o devirde yaşamışım!
İyi para kazanmış mıydınız podyumdan?
Maalesef hayır. Rakamlar şimdiki gibi uçuk kaçık değildi. Nereden lüks otomobil ya da ev alacaksın? Günde 3 defileye çıkıyordum. Ama kazandığımız, kıyafetlerimize, aksesurlarımıza gidiyordu. Allah’tan babam Hikmet Erman armatördü. Sayesinde paraya ihtiyacım olmuyordu.
Şarkıcılık ya da oyunculuk teklifleri gelmedi mi hiç?
Selmi Andak’tan şarkıcılık teklifi geldi. Ayhan Işık da filmde oynamamı istedi. Ama o zaman flört ettiğim, sonradan eşim olan Ünver Oral’dan izin çıkmadı. Ben de teklifleri reddetim. Bir filmde de Kadir İnanır ile başrol oynayacaktım. Yine Ünver Oral yüzünden rolü Harika Değirmenci’ye vermişlerdi.
19 yaşındayken nikah masasına oturmuşsunuz, aceleniz neydi?
Çok aşık olup, sevmiştim çünkü. Ahmet (Eren) Londra’da öğrenciydi. Evliliğimizi de bu bitirdi zaten. Ben para kazanıyorum, o babasının eline bakıyordu. Yürümedi. 21 yaşında boşandım.
Ünver Oral ile de 1978’de mankenliğin zirvesindeyken evlendiniz, bu kararınızdan hiç pişmanlık duydunuz mu?
Pişmanlık değil ama Ünver Oral birçok şeye mani oldu. Şarkıcılıktan ya da oyunculuktan iyi paralar kazanabilirdim. Tekstil işine girip butik açabilirdim. Hiçbirine izin vermedi. ‘Karımı kimse görmesin’ isterdi, çok kıskançtı.
Şimdiki aklınız olsa, kariyerinize nasıl yön verirdiniz?
İş kadını olmak isterdim. Mankenlik zaten saçma sapan bir iş. Gençken, güzelken tamam da. Sonrasını da düşünmeli insan.
Eski manken arkadaşlarınız ile görüşüyor musunuz?
Evet hepsi ile görüşüyorum. Bazen Fatoş Hataylı’nın evinde toplanıyoruz.
Bir süredir ortalıkta görünmüyordunuz...
10 yıldır doğru dürüst geceleri çıkmıyorum, bıktım artık.
Geriye dönüp baktığınızda ‘Keşke’ dediğiniz neler var?
Keşke çocuğum olsaydı.
İlk evliliğinizde hamile kalmışsınız galiba...
Evet ama maalesef anne olamadım. Kısmet değilmiş. Ünver Oral ile de öyle bir şansı yakalayamadık. O zaten başkalarının çocuklarını seviyor! Nefret ediyorum ondan, her şeyime mani oldu.
Giymediğiniz kıyafetlerinizi ne yapıyorsunuz?
Arkadaşlarıma ve ihtiyacı olan kişilere dağıtıyorum. Zaten kıyafetlerimi vermezsem, yanmışım. Nereye sığdırayım hepsini?
64 yaşındasınız ama inceciksiniz. Kaç kilosunuz ve formunuzu nasıl koruyorsunuz?
56 kiloyum. Boyum da 1.70. Podyuma ilk çıktığımda da 51 kiloydum. Formumu korumak için hiç zahmet çekmiyorum. Biraz yediğime içtiğime dikkat ediyorum, o kadar. Tabii yüzmeyi ve pilatesi atlamıyorum. Bir de ben genetik açıdan şanslıyım. Torpilli doğmuşum.
Gülben Ergen gibi selülitiniz var mı?
Vallahi yok selülitim. Gülben Ergen’in işi zor görünüyor! Sporu ihmal etmesin ve sık sık selülit masajı yaptırsın. Hülya Avşar’ın da yediğine içtiğine dikkat etmesi lazım. Ayrıca bana göre; Gülben Ergen’inkiler selülitten öte! Sanki liposuction yaptırmış gibi. Bilirsiniz yağ alındığı yerde sonradan böyle istenmeyen göçükler oluşur.
Yüzünüze estetik yaptırdınız mı?
Yaptırmaz olur muyum? 64 yaşındayım. Yüzüm de göğsüm de estetikli. Ayıp değil ya!
Bunca yıl müthiş anılar biriktirmişsinizdir...
Bir gün İzmir’de Vakko’nun defilesindeydik. Başak Gürsoy’un da zengin ama çok kıskanç bir sevgilisi var. Hiç yalnız bırakmıyor. Kuliste bile bizimle. Başak’ı sürekli uyarıyor. Derken telefon çaldı. Türkçesi bozuk bir adam, ‘Alo o...lar, kaça gidiyorsunuz?’ diye sordu. Dondum kaldım. Başak’ın sevgilisi hop oturup hop kalkıyor, adamı bulsa katil olacak. Sonra gerçek ortaya çıktı. Meğer rahmetli Ahmet Çapa bize şaka yapmış.
Dönelim tekrar evliliğe. İhanete uğramadınız mı hiç?
Ooooo! 100 milyon kere hem de. Rekor bendedir herhalde. Ren geyiğinden beter oldum, Ünver Oral sayesinde! Beni çok seviyordu ama rahat da duramıyordu. Düzelir diye düşündüm, kendimi kandırdım. En yakın arkadaşımla bile aldattı beni. 8 yıl birlikte olmuşlar, ruhum duymamış. 22 yılın sonunda ben de başkasına aşık oldum, boşandım.
Ünver Oral ile birlikte olan sosyetik hanımları tanıyor muyuz?
Tanımaz mısınız! Şimdi çoğu evli. Hanımefendi oldular! Boş verin anlatırsam İstanbul karışır sonra.
Niye bir daha evlenmediniz?
Aman yok istemem mersi. İşim olmaz artık. Bir daha kimseye o şansı vermem. Yeniden Ren geyiği olmaya niyetim yok.
Yalnızlık Allah’a mahsus değil mi?
Yok ben çok memnunum. Zaten egoist bir insanım. Yatağımda bile hiç kimseyi istemem. Aynı yatakta yatmak medeniyetsizliktir. Herkesin banyosu, yatağı ayrı olmalı.
Sosyetede birçok iş adamının eşi, eski manken. Şans mı beceri mi?
Eskiler çok şanslıydı. Çünkü dediğim gibi o yıllarda güzel kadın sayısı azdı. Aslında Ünver Oral evleneceğim en son erkekti. Tanıştığımızda ben ünlü bir manken, o ise sıradan bir grafikerdi. Ha akıllıydı ve çalışkandı. Ama parası pulu yoktu. Evlendiğimizde eşyaları taksitle almıştık. Sonra sayemde vizyonu gelişti, dünyayı öğrendi, işinde ilerledi, zengin oldu. Ne var ki, şimdi inişe geçti. Vezirlik dönemi bitti. Kadın farkı işte!
Zengin koca bulmanın formülünü biliyorsanız lütfen söyleyin de genç kızlar size dua etsin.
Bilmiyorum ki! Ama kadınların işi kolay. Çünkü etraf paralı ancak aptal erkeklerle dolu. Akıllarını kullansınlar.
Geçen yıl kendinizden küçük bir sevgiliniz vardı. Çiğdem Kayalı kapmıştı. Neden genç erkekler?
Ben seçmedim, bu bir tesadüftü. Annem Alzheimer hastasıydı. Kötü günler yaşıyordum. Sonra pişman oldum ama. Ayrıca şöyle de bir gerçek var; akranım olan erkekler, çıtırlara bakıyor!
( 12.08.2012 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır. )
- Aydın Dağları’nda son yılların en verimli hasadı yapıldı! En güçlü antioksidan: Kalbe giden damarlarda yağ çözücü etkisi yaratıyor
- Karlı ve yağmurlu havalarda tabak tabak için! Vücudu soba gibi ısıtıyor: Böbrek ve karaciğere kalkan oluyor
- Kaşık kaşık yiyoruz ama tansiyonu, şekeri tavana çıkarıyor! Zehirden bile daha zararlı 3 besin, ağzınıza bile sürmeyin
- Her yemekte sarımsak soymaya son! Dondurucuda aylarca tazeliğini koruyor
- Yumurtadan 30 kat faydalı! 1 kaşığı protein depolarını fullüyor, etten 20 kat ucuz, kaslara protein banyosu yaptırıyor