Gözlerinden enerji fışkırıyor. Rol aldığı hemen her proje çok konuşuluyor. Son dönemde dizilerin vazgeçilmez oyuncularından biri oldu. Sosyal medyada dört milyona ulaşan bir hayran kitlesine sahip. İrem Helvacıoğlu ile oyunculuğunu, özel hayatını, yeni başladığı televizyon dizisini konuştuk. Ve elbette ‘Seni Çok Bekledim’ dizisinde başrolü paylaştığı Özcan Deniz ile karşılıklı olarak Instagram’dan birbirlerinin fotoğraflarını neden sildiklerini de sordum... Bekir Saçar / bekir.sacar@posta.com.tr
10 yılda 13 önemli projede yer aldın. Bu oyuncu bolluğunda aradan nasıl sıyrıldın?
Mesleğimin zorluklarını ve beklemeyi göze alarak yola çıktım, sabrettim, direttim. Ne istediğimi bilmek beni bu noktaya taşıdı. Potansiyelimin farkında olduğum için insanların bunu görmesini sağladım. O an yaptığım şeyin bana fazla bir şey katmadığını anladığım noktada kendime yeni yönler çizdim. Elimdekini kaybetmekten hiç korkmadım. Gerektiğinde vazgeçebildim. Bu sayede yeni projelerin kapısı aralandı.
Sete ilk çıktığın günkü duygularını hatırlıyor musun?
İlk deneyimim ‘Beni Unutma’ dizisiydi. Küçük bir rolüm vardı. “Acaba yanlış bir şey yaparsam onu düzeltebilir miyim, heyecanlanıp daha kötü hatalar yapar mıyım?’’ gibi kaygılarım vardı. Rolümün altından başarıyla kalktım. Bugün hâlâ heyecanlanıyorum ama kaygılı değilim. Sisteme hakim olmak kaygıları yok ediyor.
Her rolün altından kalkabilecek düzeye geldin mi?
Bu çok iddialı bir cümle olur ama rolün altından nasıl kalkabileceğimin yollarını biliyorum. Egolarım yok, eksiklerim çok. Eksiğim neyse onun üstüne gidiyorum.
HAZİRANDA ‘BAŞ BELASI’ İLE EKRANDAYIM
Yakında yeni bir proje var mı?
Kendimi tatlı ve yeni bir heyecanın içinde buldum. Haziranda yayınlanacak olan ‘Baş Belası’ adlı polisiye komedi dizisine başladım.
Oyuncu olmaya nasıl karar verdin?
Çok küçük yaşta karar vermiştim çünkü taklit yapmayı çok seviyordum. Ailemi toplayıp onlara oyunlar oynardım. Mesela Yasemin Yalçın’ın ‘Sürahi Hanım’ tiplemesinde çok başarılıydım. Ailem beni hep destekledi, izledi ve alkışladı. Ben de buralara geldim.
AYRILSAK DA NİŞANLANSAK DA SÖYLERİM
Eser Alp ile nişanlandığınız, sonra da ayrıldığınız konuşuldu. Doğrusunu senden öğrenebilir miyim?
Eser’le beş yıldır birlikteyiz. Darılıp barışmalarımız oldu ama nişanlanmadık. Zaten farklı şehirlerde yaşıyoruz. Trabzon’da dizi çektiğimiz zamanlarda bir araya gelmekte zorlandığımız dönemler oldu. Ayrılsak da nişanlansak da söylerim.
Aşık olunca nasıl bir İrem oluyorsun?
Ponçik biri olurum. Ayaklarım yere basmaz. Sanki yerde değil de boşlukta yürüyormuş hissini yaşıyorum. Sevgilimle sürekli bir arada olma arzusu ve anlamsız gülümsemeler benim aşık halimin en yalın sonucu.
Aşk sana ne ifade ediyor?
Aşkı değil ama aşkı yaşarken verdiğim tepkileri anlatabilirim. Çok enerjiğim, aşık olunca daha yoğun bir enerjim oluyor. O yüzden arkadaşlarım “Yazık, zavallı erkek arkadaşın kim bilir senden neler çekiyordur?” diye bana takılıyor. Enerjimle ve konuşmamla insanları yorabilme potansiyelim yükseliyor.
Evlenip çocuk yapma hayalin var mı?
Kendine ait bir hayatının ve kendi düzeninin olmasını kim istemez ki! Evliliği bilmiyorum ama çocuk için şu an doğru zaman olmadığını düşünüyorum. Bir çocuğun sorumluluğunu almak, ona yeteri kadar zaman ayırmak şu an benim için imkansız.
ÖNÜME GELEN FIRSATI KAÇIRMAMAK İÇİN ELİMDEN GELEN HER ŞEYİ YAPARIM
Şansa inanır mısın, onu zorlayan biri misin?
Kimine göre şans, bana göre enerji, diğerine göre dua. Özünde bir şeyi çok istersen kalbinden gelen enerji bunun gerçekleşmesi için sana bu fırsatı sunuyor. Bu bir fırsattır, ben de bu fırsatı zorlar, önüme geldiğinde kaçırmamak için elimden gelen her şeyi yaparım.
Erkeklerin egemen olduğu bir toplumda yaşamak nasıl bir şey?
Kim, birinin daha egemen olmasından mutlu olur ki! Erkek egemenliği ya da kadın egemenliği dendiği zaman bana diktatörlük sistemi gibi baskı altında yaşamakla aynı hissi veriyor. İlla ki birinin egemen olduğu bir dünyanın içinde yer almak zorunda değiliz. Ama eşit olabiliyor muyuz? Hayır.
İLLA Kİ MÜSTEHCEN BİR SAHNE OLARAK DÜŞÜNMEYİN DAYANAĞI OLMAYAN SAHNEDE OYNAMAM
Oyunculukta kırmızı çizgilerin var mı? Varsa neler?
Kırmızı çizgi diyemeyeceğim ama senaryodan kopuk, izlemesinin çok anlamsız olduğu, bir yere varmayan sahneler benim kırmızı çizgim. İlla ki öpüşmek ya da müstehcen bir sahne olarak algılamayın bunu. Dayanağı olmayan sahnelerin içinde olmak istemiyorum.
SADECE MADDİ OLARAK DEĞİL MANEVİ OLARAK DA GÜÇLÜ OLMA SAVAŞI VERİYORUM
Güçlü bir kadın mısın?
Küçük yaştan beri İstanbul’da yalnız bir kadın olarak yaşam mücadelesi veriyor, yaptığım işte daha iyi olmak için çabalıyorum. Kimseye muhtaç olmadan, sadece maddi olarak değil, manevi olarak da güçlü kalma savaşı veriyorum.
GERÇEKTEN İZ BIRAKACAK ŞEYLER YAPMAK İSTİYORUM
Hayatının nasıl bir dönemindesin, neler hissediyorsun?
“30 yaşında insan, bir aydınlanma yaşıyor” diyorlardı. Ben, bu yıl onu çok yaşamaya başladım. Artık hayatımda gerçekten iz bırakacak şeyler yaşamak istiyorum. 30 yaşındayım ama bende hâlâ 20’li yaşların enerjisi var. Kendimi çok güçlü hissediyorum ve bundan sonra edineceğim tecrübeleri de çok merak ediyorum. 40 yaşına gelip dönüp baktığımda “Vay be!” diyebileyim.
Hâlâ kendini arayan biri misin yoksa bulduğunu düşünüyor musun?
Kendini aramak çok derin bir kuyu ve bunu denedim. Kayboluyorsun ve bu his insanın psikolojisini bozuyor. “Acaba doğru şeyler mi yaptım?” diye geriye gidiyorsun, bazen yaptığın şeylere kızıyor bazen de mutlu oluyorsun. Ben, kendimi akışa bıraktım, bu akışta kendimi bulmaya çalışıyorum.
Instargam’da dört milyona yakın takipçin var. Onlarla aran nasıl?
Bazen o kadar güzel şeyler yazıyorlar ki insan kelebek gibi oluyor. Kendimi tutamayıp esprili cevaplara yorum yazıyorum, böyle ufak etkileşimler bana iyi geliyor. Gerçekten çok sağlam bir takipçi kitlem var, hep yanımdalar. Olumsuz eleştiri yapanlara başta çok takıyordum ama artık onu da aştım.
SEVGİLİSİ OLUNCA ARKADAŞLARINI UNUTANLARA SİNİR OLUYORUM
Seni neler sinirlendirir?
Sevgilisi olduğunda arkadaşlarını unutan, ayrılınca tekrar gruba dahil olmaya çalışan kişilere çok sinirleniyorum ve tabii ki yalan beni çok sinirlendiriyor.
ÖZCAN DENİZ’İN BANA YAPTIĞI SAYGISIZLIK
Özcan Deniz ile başrolünde oynadığın dizi ‘Seni Çok Bekledim’, erken final yaptı. Ne söylemek istersin?
Burada reytingin düşük olmasına değil, neden düşüşe geçtiğine bakmak lazım. Muhteşem bir kadroydu, herkes işinde en iyisi olmaya çalıştı. “İşte budur” deyip karar verdiğim senaryo, olduğu gibi gitmedi. Bu da izleyiciye yansıdı. Bunu oyuncu olarak fark edip tepki gösterseniz de oynamak zorundasınız.
Dizi bittikten sonra Özcan Deniz’i Instagram’da takip etmeyi bıraktığın ve birlikte tüm fotoğraflarınızı sildiğin yazıldı. Bu olayın aslı nedir?
İşin aslı yanlış biliniyor. Takipçilerimden “Özcan Deniz seni takipten çıkardı ve birlikte tüm fotoğraflarınızı sildi. Siz niye onu hâlâ takip ediyorsunuz ve fotoğraflarını silmiyorsunuz?” diye mesajlar gelince bu olayı öğrendim. Dizi zamanında aramızda bireysel hiçbir sorun yaşanmadı ama dizinin bir gerginliği vardı. Dizi bittikten sonra bir daha hiç görüşmedik. Bu yapılan çok büyük bir saygısızlık. Fanlarım beni haberdar edince ben de takibi bıraktım ve tüm fotoğraflarımızı sildim. Bu saygısızlık karşısında başka ne yapabilirdim ki?
Fotoğraf: Gardırop Magazin
- Limondan ve sarımsaktan 30 kat daha güçlü! Suyunu bardak bardak için: Dünyanın en güçlü antioksidanı, ömrü 10 yıl uzatıp iltihabın kökünü kazıyor!
- İngiliz cerrah ısrarla tavsiye etti! Bardak bardak içince bağırsakları motor gibi çalıştırıp magnezyum depolarını fullüyor! Kemikleri betona çeviriyor
- Türklerin beyaz incisi! Peynirden bile kuvvetli kalsiyum deposu, kemikleri beton gibi yapıyor! Proteinde eti ve yumurtayı solluyor
- Kahve telvesini çöpe atan bin pişman! Temizliğin en altın maddesi
- Manken gibi vücudun sırrı! 90-60-90 beden ölçülerine 20 günde kavuşturuyor! Mum gibi eriten süper besin