Uzun zamandır rap’in Türkiye’de bu kadar öne çıkması üzerine konuşuluyor. Rap artık geniş bir kitleyle buluştu. Bunun yaptığınız müziğe ne tür bir etkisi oldu?

Olumlu yanı da oldu olumsuz yanı da… Olumlu olan şu; artık herkes bir şekilde ekmek yiyebiliyor. Olumsuz yanı da şu; bir sürü zibidi var artık bu işte para olduğu için ve kolay olduğunu düşündüğü için rap yapmak isteyen…

Oysa pek de kolay bir iş değil rap yapmak…

Değil. Bu iş özveri, disiplin ve çalışma ister. Orijinal olmayı, kaliteyi aramayı zorunlu tutar. Ben piyasaya yeni çıkan çoğu kişide bunları görmüyorum.

Size nasıl görünüyorlar?

Herhangi birini basketbol sahasına çıkarmışsın da profesyonellerle oynuyormuş gibi duruyor. Ama halk da ‘hoppa cukka’cı; o yüzden suçu üretende değil, dinleyende buluyorum. Basketbol sahasına sadece maskotu izlemeye gelenler gibi düşünelim. (Gülüyor) Kendileri böyle şeyler dinlemek istiyor demek ki…

NORMENDER RAP’Çİ DEĞİL TEKERLEME YAZIYOR

İki yıl önce Normender böyle bir isyanla sesini yükseltmişti. Yeni rap şarkılarındaki sözlerin ucuzlaştırıldığını iddia etmişti. Katılıyor musunuz?

O arkadaş rap yapmıyor benim gözümde. Tekerleme yazan biri nasıl diğerlerinin ‘ucuzluğuyla’ ilgili konuşabilir ki?

ZAMANI GELİNCE GEÇMİŞİMLE İLGİLİ KONUŞACAĞIM

Siz, yaptığınız müziğin felsefesini nasıl anlatırsınız? Rap her koşulda isyanın, itirazın müziği mi?

Rap kafana göre bir müzik ve tamamen var olan dünya koşullarından beslenir. Hiçbir zaman popüler dünyadan da geri kalmaz.

Ben sokak rap’i yapıyorum. Biraz sert ve pis ağız.

Kendi hikayenize baktığınızda en zoru neydi? Kendinizi ifade etmek ve müziğinizi bugüne getirmek konusunda çok zorlandığınızı düşünüyor musunuz?

Mahallede büyümek başlı başına bir uğraş zaten. Zamanı geldiğinde geçmişimle ilgili daha çok konuşacağım ama şu anda şartlar buna müsait değil.

MAHALLEDE BÜYÜYÜP DE BENİM GİBİ MÜZİK YAPAN YOK

Bir röportajınızda “Bazıları için züppe olduk, bazıları için özgürlük” demişsiniz. Sizin için züppeliğin tanımı ne? Sizi bu şekilde tanımlayanlar, tam olarak neyden rahatsızlık duyuyor olabilirler?

Burada bu işe ne kadar önem verirsen ver, işini ne kadar iyi yaparsan yap bir noktada toplumun bakış açısına maruz kalıyorsun. Ben Fero, Boston’a gittiğinde striptiz kulüpteki görüntüleri nasıl ayıplanmıştı hatırlıyor musunuz? İşte o gün dedim ki “Vay be! Hiç yol kat edememişiz.” Bu trap müzik, çünkü bu hip-hop! Ülkede en çok dinlediğin adamın müziğiyle örtüşen bir davranışını ayıplıyorsun… Ne kadar da tuhaf!

Züppe konusuna gelince; dediğim gibi ben mahallede büyüdüm. Gerçekten bir mahallede yetişip de benim gibi müzik yapan tek bir kişi tanımıyorum.

Nasıl yani?

Davranışlarımdan ve görünüşümden dolayı beni zengin, parası olan ve bu işi o yüzden yapan bir insan olarak algılıyorlar. Oysa ben sokaktan geliyorum ve hayatımı kendi istediğim şekilde özgürce yaşamaya çalışıyorum. Geldiğim yer de beni çok iyi tanır…

AİLEM VE DOSTLARIM İÇİN SAVAŞIYORUM

Maddi olarak daha iyi koşullara ulaşmanız sizi nasıl etkiledi?

Maddi koşullarımın iyileşmesi kültüre ve çevreme daha çok katkı sağlamama yaradı. Kendi şirketimi kurup yeni sanatçılara kendilerini gösterebilecekleri bir platform oluşturdum. İnandığım genç prodüktörlerden bir ekip oluşturup sanatçıların onlarla çalışabilmelerine olanak sağladım. Ben kültür için buradayım. Ailem ve dostlarım için savaşıyorum.

Dinleyici açısından bakınca ‘Rap ve lüks’ yan yana kötü mü tınlıyor? Bu konuda Rap’çiler çok sık eleştiriliyor…

Rap ve lüks yan yana kötü tınlamıyor. İsteyen istediğine inansın. Ben artık kültürle ilgili hap bilgi paylaşmayı bıraktım. Belki bir makale, bir kitap yazarım bu saatten sonra. O zaman da anlamazlar gerçi, yine değişen bir şey olmaz.

EVLİLİK KAĞIT AÇISINDAN BANA BİR ŞEY İFADE ETMİYOR

Evlisiniz ve bir kızınız var. Bunu da ilginç bulanlar var. Sanki tüm Rap’çilerin daha savruk bir yaşamları olduğu düşünülüyor.

Hip-hop ailedir. Disiplinin yoksa müzik yapamazsın zaten. Bırak Rap’i, her başarı için istikrar gerekli. Böyle düşününler, Amerika’daki Rap’çilerin çocukları olmadığını mı düşünüyor? Ya da bir striptizcinin çocuğu olamaz mı? Hatta buraya göre sorayım, sert olsun biraz da… Siz, bir seks işçisinin çocuğu olmadığını mı düşünüyorsunuz? Normal bir ailesi olamayacağını mı düşünüyorsunuz? Bunlar insanların gözündeki çarpık kalıplar... Kaldı ki ülkede diğer eğlence sektöründen insanların ilişki dünyası Rap’çilerden daha karışık.

Evlilik size ne ifade ediyor?

Bana kağıt açısından hiçbir şey ifade etmiyor. Zaten dünya da artık bunu kabul etti. Birlikte olduğun insanı bir kuruma bildirmene gerek olmadığını düşünüyorum. Ama bu tip koşullar, yeri geldiğinde hukuksal anlamda kişilere farklı haklar sağladığı için bazı noktalarda gerekli olabiliyor.

SORAN OLURSA “BİRAZ ÜNLÜYÜM DE…” DİYORUM

Sizi hiç tanımayan, daha önce müziğinizi hiç duymamış birine “Merhaba, ben Khontkar” diye başlayan bir cümleyi nasıl tamamlarsınız?

Biri beni tanımıyorsa, kendi sorarsa “Sanatla ilgileniyorum” derim. Biriyle fotoğraf çektirirken tanımayan biri sorarsa da “Biraz ünlüyüm de...” diyorum. Çünkü çok ünlü olsaydım tanırdı zaten. Hahaha!

64 SATIRLIK PROJE

Uzun zamandır yurt dışında devam eden Red Bull 64 Bars projesi Türkiye’de sizinle başladı. Projeden bahseder misiniz?

Şarkıların 64 satırdan oluşması kendi içinde bir meydan okuma barındırıyor; bu yüzden iddialı bir proje başlı başına. Hip-hop ve R&B ekseninde, serbest stille 64 satırlı şarkılar üretiyoruz yani. Ben zaten çok yazan bir insanım; o yüzden bu tip etkinliklerde yer almak hoşuma gidiyor.