‘Prestij Meselesi’, Mahsun Kırmızıgül, Haluk Levent ve Özcan Deniz’in şöhrete giden yolda yaşadıklarını dramatik bir dille anlatıyor. Yazan da yöneten de Mahsun Kırmızıgül. Filmde Mahsun Kırmızıgül’e oğlu Mahmut Kırmızıgül hayat verdi. İlk oyunculuk tecrübesini yaşayan genç oyuncuyla hem filmi ve deneyimlerini hem de babasıyla ilişkisini konuştuk.
ALEV GÜRSOY CİMİN / alev.gursoy@posta.com.tr
‘Prestij Meselesi’ aslında 3 Şubat’ta vizyona girdi, 6 Şubat’ta deprem felaketi yaşadık. Ve vizyondan kalktı. Neler hissettiniz?
Ülkenin acısının yanında filmimizin vizyondan kalkmasının lafını bile etmeyi ayıp sayarım. Keşke bu felaket hiç yaşanmasaydı, bu büyük acılara tanıklık etmeseydik.
MÜTHİŞ BİR ROLDE HAYRAN OLDUĞUM ADAMI OYNADIM
İnsanın, babasının hayatını canlandırması nasıl bir duygu?
Tarifi çok zor. Müthiş bir duygu. Hem çok zor hem de gurur verici. Bu, benim ilk deneyimim. Aslında hep setlerde büyüdüm ama oyunculuk tecrübem yoktu. Müthiş bir rolde, hayran olduğum adamı oynadım. Bundan güzel ne olabilir ki?
Oyunculuk eğitiminiz var mıydı?
Amerika’da prodüksiyon eğitimi aldım. Normalde kamera arkasında yapımcılıkla uğraşıyordum. Bu işle, birden kamera önüne de geçmiş bulunduk.
BENİM OYNAYACAĞIMI HERKES BİLİYORMUŞ, EN SON BEN ÖĞRENDİM
Peki, süreç nasıl gelişti?
Zaten cast aşamasındayken ben de oradaydım. Aslında benim ismim hiç konuşulmuyordu bile. Yani bana sürpriz oldu. Ama ekip “Mahsun’u Mahmut oynayacak” diye kafasında direkt oturtmuş. Bana söylenmedi, o ayrı. Tüm roller ve kimlerin oynayacağı açıklandı. Bir tek Mahsun kaldı, ben de merak ediyorum acaba kim oynayacak diye. Onu konuşmaya gerek bile duymamışlar, benim oynayacağımı herkes biliyormuş. Sonra bana söylediler, çok şaşırdım.
YEDİ KASET YAPIP, YEDİSİ DE TUTMAYAN BİRİ, NORMALDE PES EDER, BABAM ETMEMİŞ
Nasıl bir deneyim oldu babanızın rolüne hayat vermek?
Benim babam, çocukluğumdan beri çok göz önünde olan bir insan. Ama buralara nasıl geldiğini bilmiyoruz. Ben de aslında çoğuna şahit olamamışım. Bu, bana çok farklı duygular hissettirdi. Babam zamanında yedi kaset yapmış ve tutmamış yedisi de. Normalde yedi kaseti de tutmayan birinin vazgeçmesi gerekiyor aslında. Ama o hiç vazgeçmemiş. Oradaki inancı, azmi görüyorsun. Bence de iyi ki denemiş.
Mahsun Kırmızıgül, oyunculuğunuzu destekliyor mu?
Babam benim arkadaşım gibidir zaten. Her zaman, her şeyde yanımda.
ESKİDEN STARLIĞIN DEĞERİ VARMIŞ ARTIK AŞKIN BİLE DEĞERİ YOK
90’lar, Unkapanı’nın tarihi kokusu, o hayaller… Şimdi teknoloji sayesinde her şey çok kolay, değil mi?
Bu filmi çektikten sonra daha iyi anladım. O zaman seslerin ve starlığın değeri varmış. Mücadelenin değeri varmış. Şimdi her şey kolay. Bence star olmanın değeri bitti. Star kalmadı şu an. 90’ların başında ve 2000’lerde teknoloji hayatımızın içerisine girdikten sonra her şey kolaylaştı. Yaşadığımız aşklar da kolaylaştı. Herkes çabuk sıkılıyor. Herkes çabuk vazgeçiyor sevdalardan. Artık insanlar filmleri bile küçük ekranlardan izliyorlar. O dönem, “Bu sevda bitmez” dermiş insanlar. Şimdi sevda yok ki bitsin.
Haluk Levent ve Özcan Deniz bölümleri sizi etkiledi mi?
Hepsi ağabeylerim. Hepsi çok değerli insanlar. Kişisel olarak bakarsak, Özcan ağabeyin albüm yapma isteği ve Almanya’ya sürüklenmesi, sonra buraya tekrar gelmesi… Kimse birden yükselemiyor. Haluk ağabey ise Adana’dan geliyor. Sefaletin içinde… Yeri geliyor Ortaköy’de mendil açıyor, yeri geliyor barlardan kovuluyor. Sıfırdan başlamışlar hepsi, umutla bu işleri başarıyorlar.
Kendi hayatınızla babanızınkini kıyasladığınızda ne hissediyorsunuz?
Ben şanslı bir bireyim babam sayesinde. İyi okullarda eğitim aldım. Yokluk görmedim. Babamın nerede, ne şartlar altında, nasıl büyüdüğünü iyi biliyorum. Kıyaslayamam bile.
ÇEKİMLERDE BİRİ YANIMA GELİP ‘HİÇ DEĞİŞMEMİŞSİN MAHSUN’ DEDİ
Fiziksel olarak da çok benziyorsunuz babanıza. Bu, hoşunuza gidiyor mu?
Rol gereği 15 kilo vermem gerekti. Bir de üstüne bıyık bırakınca tam 90’ların Mahsun’u oldum. Bir gün sette bir teyze geldi yanıma, dedi ki, “Ya Mahsun, hiç değişmemişsin.” (Gülüyor)
Babanızla çalışmak zor mu?
Evin oğlu olduğumdan zor olanı hep Mahmut yapsın tadında geçti. Ama daha da güzel oldu, daha da zorlandım ve bu hoşuma gitti. Babamla çalışmak çok rahattır. Egoları, kaprisleri yoktur.
Fotoğraflar: OZAN GÜZELCE
- Boş arazide para yetişti! Tanesi 50 TL: Yağları cayır cayır eritiyor, tüm gün tok tutuyor, sindirim hızını yüzde 100 artırıyor
- Alt komşusu kaloriferi yakmayanlar üzülmesin! Evi hamama çeviriyor: Doğalgaz faturasından tasarruf ettiriyor
- Böbrekleri ve karaciğeri anında çürütüyor! Ömürden 10 yıl çalıyor, ayıla bayıla içiyoruz ama zehirden bile betermiş, tansiyonu 15'e fırlatıyor!
- Ekonomik alışveriş için uygulamanız gereken 6 adım! Bütçenizi aşmadan kaliteli giyinebilirsiniz
- Şekeri yüzde 200 yükseltiyor! Şeker hastalarının korkulu rüyası: 1 günde 2 kilo aldırıyor