Pazar PostasıNur Tuğba Namlı: Anne olunca istediğini koparan bir kadın oldum
Paylaş
Nur Tuğba Namlı: Anne olunca istediğini koparan bir kadın oldum

Nur Tuğba Namlı, ekranların sevilen isimlerinden biri. Sunduğu zor haberlere rağmen kendini ‘Polyanna’ olarak tarif ediyor. “Her zaman pozitif olmaya çalışırım” diyor. Hafta içi her gün Kanal D’de, Hakan Ural ile birlikte ‘Neler Oluyor Hayatta’ programıyla ekranda. Üçüncü kez anne olan güzel sunucuyla sohbetimize buyurun.

Nasılsınız, hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?

Haberin Devamı

Gayet güzel bir dönemdeyim. Sağlığım yerinde, üç evladım, çok sevdiğim bir eşim var. Daha ne isterim! İşlere biraz ara verdik ama yakında izleyicimizle tekrar buluşacağız.

Herkes sizin kadar olumlu bakmıyor hayata. İnsanlar mutsuz ve şikayetçi… Neden eskisi gibi değiliz sizce?

Bence eskisi gibi olmayan sadece biz değiliz, dünya eskisi gibi değil. Ama ben biraz Polyanna’yım. Şuna katılıyorum; insanlar daha mutsuz, daha doyumsuz, daha öfkeliler. Ama ben dünyada iyi insanların ve iyiliğin her zaman baskın olduğuna inanıyorum.

ÜÇÜNCÜ ÇOCUK CESUR BİR KARARDI AMA ÇOK İSTİYORDUM

Yakın zamanda üçüncü çocuğunuzu kucağınıza aldınız. Üç çocukla hayat çok zor değil mi?

Kolay desem de kimse inanmayacak. Evde sürekli bir planlama, düzenleme hali var. Benim için en zorlu senelerden biriydi. Aden birinci sınıftaydı, Eliz ilk kez okula başladı ve Aren, kasım ayında dünyaya geldi. Kulağa bile kolay gelmiyor. (Gülüyor) Ama bir o kadar da keyif alıyorum. Üçüncü çocuk cesurca bir karardı ama kesinlikle çok istediğim bir şeydi.

Haberin Devamı

YEDİ AY BOYUNCA HER GÜN YAYINDAN ÖNCE EVE SÜT GÖNDERDİM

Doğum izinleriniz kısa sürdü, bir ay olmadan geri döndünüz hep ekrana. Neden bu konuda aceleci davrandınız?

Çalıştığım zaman çok daha mutlu bir insan ve mutlu bir anne oluyorum. Daha iyi bir eş, daha iyi bir kadın oluyorum. Gerçekten her şeyin daha iyisi oluyorum. Ben işten besleniyorum.

Yayın arasında süt sağıp, bebeğinize gönderdiğiniz doğru mu?

Evet, doğru. Reklam arasında koştur koştur kulise gittiğimi çok bilirim. Yedi ay boyunca her gün düzenli olarak yayından önce eve süt gönderdim. Şimdi ek gıdaya başladığımız için daha rahatım.

Çocuklara tamamen kendiniz mi bakıyorsunuz?

Çocukların bakımı konusunda biraz fazla hassasım… Her şeyleriyle birebir ilgilenmek beni inanılmaz mutlu ediyor. Annem her konuda olduğu gibi çocukları büyütme konusunda da bana çok yardımcı, hemen yan sitemde oturuyor. Ve tabii üç çocuktan sonra tahmin edersiniz ki bir yardımcımız var.

EŞİMLE ARAMDAKİ SEVGİ VE SAYGI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR

Anne olmadan önceki Tuğba ile şimdiki arasında çok büyük farklar var mı?

Haberin Devamı

Önceliklerim tamamen değişti. Bir kere ‘önce ben’ değil; ‘önce çocuklarım’ der duruma geldim. Çocuklarımla hayata bakışım da değişti. Daha korumacı, daha planlı, daha gelecek odaklı olmak zorunda kaldım. Onlarla asla yorulmuyorum, hatta daha güçlü, ayakları yere sağlam basan, her istediğini koparan bir kadına dönüştüm.

Eşinizle ilişkiniz çocuklardan ne yönde etkilendi?

Eşim her konuda, her zaman bana çok yardımcı oluyor. Sevgimiz saygımız her geçen gün çoğalıyor.

HAKAN URAL İLE ÇALIŞMAK ÇOK KEYİFLİ

Hakan Ural ile çok iyi bir ikili oldunuz. Nasıl birlikte çalışmak?

Hakan ailemden biri gibi artık, seneler oldu… Çok iyi bir insan, her şeyden önce içi çok temiz. Aklında ne varsa, ne düşünüyorsa direkt söyler. Samimi. Yayın anlamında da kendi hayatımda da çok fikrini alıyorum.

Nasıl oluyor da bu kadar uyumlu olabiliyorsunuz?

Birbirimizin gözüne bakarak o gün nasılız, mutlu muyuz, gergin miyiz, bunu çok net anlayabiliyoruz. En önemlisi birbirimize güveniyoruz ve tamamlıyoruz. Sevgi ve saygı var aramızda.

Haberin Devamı

BAŞKASININ MUTSUZLUĞUYLA BESLENENLERDEN RAHATSIZIM

Günümüze dair en eleştirdiğiniz şeyler neler?

Samimiyeti kaybettik… İnsanlar olduğundan farklı görünme çabası içerisinde. Sosyal medya nedeniyle herkes çok mutlu, çok güzel hayatlar yaşıyor gibi kusursuz görünme telaşında. Ayrıca orada bir linç kültürü de var ve ben bir başkasının mutsuzluğuyla beslenen insanlardan çok rahatsızım. Sosyal medya düzeni bize mükemmelliği dayatıyor. Çok iyi anne, çok iyi eş ve çok iyi bir çalışan olmalısın… Bu mümkün mü? Her şey ve herkes mükemmel olmak zorunda değil.

‘İNSANLIK BİTTİ’ DEDİĞİM ZAMANLAR OLUYOR

Sunduğunuz haberler bazen çok ürkütücü olabiliyor. Psikolojik olarak kötü etkilendiğiniz zamanlar oluyor mu?

Her ne kadar her şeyi pozitif tarafından görmeye çalışsam da, hemen her gün şiddet haberleri, insanlara güvenimizi yitirmemize neden olan dolandırıcılık haberleri gibi bir sürü olumsuz şeyi görünce, “Yok artık, insanlık bitti galiba” dediğim zamanlar oluyor tabii.

Haberin Devamı

Neredeyse beşinci yılınız. “Neler oluyor hayatta?” sorusunun yanıtını bulabildiniz mi?

Bu yanıtı bulduğumuz gün bence programımızın anlamını yitirdiği gün olabilir. Hayatta çok şey oluyor. Her gün bambaşka şeylere tanık oluyoruz. Dolayısıyla bu soruyu sonsuza kadar sormaya devam edeceğiz bence.