Şeyda Coşkun son dönemin en popüler spor hocası, yaşam koçu… Zayıflatma konusunda iddialı...
- Önce herkesin merak ettiğini sorayım: Bu konuda gerekli eğitiminiz var mı?
Ankara’da Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü’nü bitirdim. Sporcu beslenmesi üzerine Hacettepe Üniversitesi’nde seminerlere katıldım. Yaptığım iş ile eğitimim doğrudan bağlantılı. Kilo sorunu olanları sporla, yürüyüşle, doğru beslenmeyle zayıflatıyorum. Zaten bunu da en iyi bir beden eğitimi öğretmeni yapar.
- Bu kadar basit mi?
Ama tabii bu arada önemli bir ayrıntı var: Motivasyon! Bana gelenlere mesleki bilgimle doğru bir beslenme ve spor yapma alışkanlığı kazandırıyorum. En önemlisi motive ediyorum. Zayıflaması gerektiğine, sağlığı için bunun şart olduğuna ve zayıflayacağına inandırıyorum. Motivasyon olmazsa, pozitif enerji yayamazsanız iş yarım kalır. İşte bu motivasyon sayesinde bana gelip de kilo veremeyen olmadı. 10 doktora, bir o kadar da diyetisyene gidip kilo veremeyen nice ünlü isim benimle ideal kilosuna indi. İşte asıl maharetim ve başarım burada. İnanıyorum, inandırıyorum ve başarıyorum...
- Zayıflamak için size gelen herkesle birlikte siz de yürüyorsunuz...
Haftada neredeyse 7 gün, günde 5 saat, 35 kilometre yürüdüğüm oluyor. Bana zayıflamak için gelenlerle işte bu yürüyüş sırasında yakınlık kurup gerekli motivasyonu veriyorum. 1 saat süren bu yürüyüşler sırasında zayıflamaya gelenlere yaptıkları işin doğruluğunu ve zayıflayacaklarını anlatıyorum. Harika da sonuç alıyorum.
-Müşterilere sporun yanında diyet de uyguluyorsunuz?
Baltalimanı’nda mutfak kurdum. Profesyonel iki aşçım var. Ben de hep yanlarında, mutfaktayım. Benim tariflerimle yemekler, içecekler hazırlanıyor. Bu yemekler, sabahöğle- ara öğün ve akşam şeklinde düzenlenip özel kutulara konuyor ve benimle zayıflama programı uygulayanlara yolluyorum, bazen de kendim götürüyorum. Benimle çalıştıkları sürece bunların dışında bir şey yiyip içmelerini istemiyorum. Su ve bitki çayı dışında... Ben, haftada bir mutlaka oruç tutarım. Beden temizliği için bu çok önemli. Programa aldığım kişilere bunu da öneriyorum. ‘O kadar aç kalamam’ diyene de haftada bir gün sadece çok sınırlı miktarda meyve ile 150 gram kadar siyah pirinç yemelerini tavsiye ediyorum.
-Bunlar size ait yöntemler mi?
Günlük mönülerin kalorileri genel kurallara uygun, ama lezzetler, hazırlanma biçimi tümüyle bana ait. Haftada 5 gün 1 saat olarak yaptırdığım tempolu yürüyüşü de eğlenceli, neşeli hale dönüştürdüm. Yürüyüş sırasında sohbetle, şakayla işe renk katıyorum. Benim diyet ve spor programıma katılıp, taktiklerimi uygulayıp zayıflayamayan tek kişi olmadı. Bu benim uzmanlığım.
Siz zaten çok zayıfsınız, bu tempo içinde eriyip gitmeyin! 7 yıldır bu işi yapıyorum. Tanınmam son 4 yılda oldu. Zayıflama programı uyguladığım kişilerle birlikte yaz-kış günde en az 35 kilometre yürürüm ve onlarla aynı yemekleri yerim. 36 yaşındayım. Boyum 1.75 ve 50 kiloyum. Sağlıklıyım. Hiç hasta olmam. Mide sorunu yaşamam.
-Kimler sizinle kilo verdi?
Kimler vermedi ki… Magazin basınında hepsini görmüşsünüzdür. En çok kiloyu genç işadamı Cem Ateşsönmez’e verdirdim. 6 ayda 65 kilo. Halen birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Çok sağlıklı ve kilo vermesi sürüyor. Reklamcı Yiğit Şardan şimdiye kadar gördüğüm en disiplinli müşterimdir. İki ay beraber çalıştık ve 15 kilo verdi. Hâlâ da benim programımı kendisi uyguluyor. Harika bir vücuda kavuştu ve çok sağlıklı. Beyler diyete eksiksiz uyuyor. Hanımlar sohbetlerinde işin ucunu kaçırıyorlar. Börek, çörek falan yiyorlar. Ama hanımlar da sporda, yürüyüşte daha disiplinliler.
Yürüyüş sırasında müşteriyle ne konuşuyorsunuz?
Her şey konuşurum. Özel hayat, aşk-meşk, varsa dertler de dahil... Özel hayatı paylaştığımız için aramızda dostluk çabuk gelişiyor. Yürüyüş sonrası diyet konusunda bir şey danışmaları gerekirse her saat beni ararlar.
- Neden bebek sahilinde yürüyorsunuz?
Müşterilerim daha çok Bebek civarında oturuyor. Eve yakın yürüyüş yolunu tercih ediyorlar. Bebek sahili harika bir yürüyüş yolu olduğu gibi benim de simgem oldu. Herkesin gözü beni ve müşterilerimi Bebek’te görmeye alıştı. Ah! Bir de şu ünlüler ile yürürken yolumuzu kesip imza isteyenler, fotoğraf çektirenler olmasa! Tabii bir de medya peşimizde. İlle de fotoğraf çekecekler. Bu arada beni de durduranlar çok arttı. ‘Nasıl zayıflarım, ne kadar yürümeliyim, ne yemeliyim?’ diye soruyorlar. Hepsine yanıt veriyorum. Hoşuma da gidiyor!
- Müşteriler kaç lira ödüyorlar?
Ucuz bir iş olmadığını söyleyeyim!
-Çok havalısınız bu müşteri edinmede yararlı mı zararlı mı?
Zararlı (kahkahalarla gülüyor)! İnsanlar halime tavrıma, sizin deyiminizle ‘havama’ bakıp işimi ciddiye almayacağımı düşünüyorlar. Sanki gösterişli bir kadın doğru düzgün çalışmazmış gibi! Ne saçma. Ama tanıyınca da nasıl asker gibi disiplinli, sert, olimpiyata hazırlanan sporcu gibi ciddi olduğumu görüp şaşırıyorlar. Bu arada şunu da söyleyeyim: Erkekleri bana hep eşleri yollar. Hanımlar arayıp eşleriyle çalışmamı isterler. Çünkü zayıflattığımı artık herkes öğrendi. Kendimi bir tür şifacı olarak görüyorum.
(07.04.2013 tarihli Posta Karnaval ekinden alınmıştır.)
- Karlı ve yağmurlu havalarda tabak tabak için! Vücudu soba gibi ısıtıyor: Böbrek ve karaciğere kalkan oluyor
- Kaşık kaşık yiyoruz ama tansiyonu, şekeri tavana çıkarıyor! Zehirden bile daha zararlı 3 besin, ağzınıza bile sürmeyin
- Her yemekte sarımsak soymaya son! Dondurucuda aylarca tazeliğini koruyor
- Yumurtadan 30 kat faydalı! 1 kaşığı protein depolarını fullüyor, etten 20 kat ucuz, kaslara protein banyosu yaptırıyor
- Eşi için başladı, şimdi siparişlere yetişemiyor! Satış rekoru kırıyor: Kilosu 500 TL'den başlıyor