Depresyonun kış aylarında görüldüğüne ilişkin yaygın bir kanı olsa da son araştırmalar yazın da depresyona sık rastlandığını gösteriyor...
En az 2 haftadır hiçbir şeyden keyif alamıyor olmak, dikkat dağınıklığı, uykusuzluk ve iştah kaybı gibi belirtilerden yakınıyorsanız bir uzmana başvurmanızda yarar var...
Memorial Ataşehir Hastanesi ve Suadiye Tıp Merkezi’nden Uzman Psikolog Uğurkan Ulutürk, yaz depresyonu ile başa çıkmanın yollarını anlattı:
Halk arasında depresyonun daha çok kış aylarında ve kapalı havalarda görüldüğüne dair yaygın bir inanış var. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, biyolojik etkiler (melatonin hormonunun az salgılanması gibi) ve psikolojik faktörler nedeniyle yaz mevsiminde de depresyon olacağını gösteriyor.
Bu belirtilere dikkat!
Yaz depresyonunda kişi hayattan zevk alamamaya başlayabilir. Dikkat ve konsantrasyon güçlüğü yaşar. Kişi eskiden mutlu olduğu şeylere ilgi duymaz. Yorgunluk, bitkinlik, motivasyon kaybı, cinsel isteksizlik, uyku bozukluğu, aşırı alınganlık, duygusallık, sabırsızlık, iştah kaybı, kilo verme ya da aşırı iştahla kilo alımı görülebilir. Bu durum içe kapanma, saldırganlık, yaşamı değersiz bulma ve intihar düşüncelerine kadar gidebilir
Yazın uykusuzluk kışın uyku baş gösterir
Kış dönemindeki depresif belirtilerden farklı olarak, yaz depresyonunda uyuma süresi ve iştahta artış yerine azalma, kilo alımı yerine de kilo kaybı olabilir.
Amerika’da yaz depresyonu üzerinde yapılan bir araştırma da yazın çıkan depresyonda intihar riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bunlara ek olarak yaz depresyonu diyebilmek için rahatsızlığın mevsimsel olması ve belirtilerin en az iki haftadır görülüyor olması gerekiyor
Güzel havalarda neden mutsuz olunur?
Kışın hava kapalı olduğu için depresyon yaşanmadan kısa süreli mutsuzluk ve depresyon belirtileri görülebilir. Ancak yazın hava kapalı olmamasına rağmen kişide yorgunluk, bitkinlik, sıkıntıyla uyanmak gibi belirtiler varsa ve bu durum iki haftayı geçiyorsa depresyonun habercisi olabilir.
Yaz mevsiminin gelişiyle bireylerin beklentileri, aktiviteleri ve eğilimleri değişir. Kişinin yıl içinde yapamadığı tatili yaza ertelemesi, aldığı kararları yazın uygulamak zorunda kalması, devam eden sorunları tatil dolayısıyla rafa kaldırmaya çalışması gibi yaz mevsiminden farklı beklentileri olur.
Hatta bazı bireyler yeni başlangıçlar için tatil bekler. Ancak beklentilerimiz gerçekliğin ötesinde ise hayal kırıklığı yaşanabilir.
Tatilin hayal kırıklığına dönüşmemesi için...
Bu dönemde gerçekçi beklentiler ve planlar önemli. Ertelenen işleri yapmak için yazın geçmesi beklenmeden problemler çözüme ulaştırılmalı. Kişi, yaz aktivitelerinin tadını çıkarmaya ve yeni beklentiler oluşturmaya odaklanmalı.
Yaz mevsiminde mutsuz, keyifsiz olma, bitkinlik, uykusuzluk gibi depresyon belirtileri kişinin günlük işlerini yerine getirmesine engel oluyorsa mutlaka psikolojik destek alınmalı.
Güneş gözlüğü alırken dikkat edilecekler
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ümit Beden anlattı:
Yüzde 100 UV filtrasyonu olmalı
Güneş gözlüğü seçimindeki en önemli kriterlerden biri, yeterli UV filtrasyonudur. Güneşten gelen ultraviyole (morötesi) ışınlar kanser oluşumundan sarı nokta hastalıklarına, katarakt oluşumundan göz alerjilerine kadar birçok hastalığın en önemli sebepleri arasında.
Bu nedenle, alınan güneş gözlüğünün mümkün olan en fazla UV filtrasyonunu sağladığından emin olunmalı. Mümkünse yüzde 100 UV filtrasyonu sağlayan camlar tercih edilmeli.
Hangi renk cam tercih etmelisiniz?
Kahverengi, gri ve yeşil camlar, ışık miktarını eşit olarak azaltır ve renk oranlarını değiştirmez. Bu nedenle parlak ışık ortamında faydalı. Sarı, kehribar ve altın renkli camlar ise ışık miktarını çok azaltmaz fakat mükemmel derinlik hissi sağlar.
Bu nedenle, kayak ve avcılık sporları açısından avantajlıdırlar. Gül ve kırmızı renkli camlar ise, dünyayı daha parlak gösterirler. Bu nedenle, düşük ışıklı ortamda ve bulutlu havalarda kayak yaparken ve araç kullanırken daha avantajlıdır.
Polarize camlar netliğini artırır
Polarize camlar, görüş netliğini artırarak göz yorgunluğunu azaltır, su sporlarında ve araç kullanımında büyük kolaylık sağlar.
Mineral ve organik camlar
Mineral camlar, organik camlardan daha ağırdır ve daha kolay kırılırlar; fakat organik camlar kadar kolay çizilmezler ve optik görüntü kaliteleri organik camlardan daha iyidir. Polikarbonat camlar ise kırılmaya dayanıklı fakat ekonomik açıdan maliyetlidir.
(16.06.2013 tarihli Karnaval'dan alınmıştır.)
- Ihlamuru sakın böyle tüketmeyin! Böbrekleri bitiriyor...
- Aydın Dağları’nda son yılların en verimli hasadı yapıldı! En güçlü antioksidan: Kalbe giden damarlarda yağ çözücü etkisi yaratıyor
- Karlı ve yağmurlu havalarda tabak tabak için! Vücudu soba gibi ısıtıyor: Böbrek ve karaciğere kalkan oluyor
- Kaşık kaşık yiyoruz ama tansiyonu, şekeri tavana çıkarıyor! Zehirden bile daha zararlı 3 besin, ağzınıza bile sürmeyin
- Her yemekte sarımsak soymaya son! Dondurucuda aylarca tazeliğini koruyor