Sihirli Annem bugün başlıyor

Çekirdek kadronun aynen korunduğu dizinin başrol oyuncuları ınci Türkay, şahap Sayılgan, Jess Molho, Buğra Özmüldür ve Zeynep Özkaya, yeni bölümlerin de en az eskiler kadar ilgi göreceğinden emin...

İNCİ TÜRKAY: SADECE ANNEYİ OYNAMAKTAN ÇOK MEMNUNUM

Yıllar sonra yeniden sihirli annesiniz...

- Evet ve bu beni çok heyecanlandırıyor. Setin ilk günü, herkes sanki birbirini dün akşam bırakmış gibiydi. Hiç kopmamış olmamızdan kaynaklanan bir durum bu. “Sihirli Annem”, çok doğru ve verdiği mesajlar yerini bulan bir işti. O yüzden de aynı kadronun bir araya gelip bu işi yeniden ekrana taşımasına çok sevindim.

İzleyici aradan geçen onca yıldan sonra, Betüş karakterinde ne gibi değişiklikler görecek?
- Betüş daha da sabırlı, fedakâr, toparlayıcı bir anne olmuş. Çocuklar bu arada büyüdü tabii. Dolayısıyla Betüş gençleri de anlayan bir anne... Her zamanki neşesi ve enerjisi yerinde bu arada...

Böyle rolleri oynamak size mutluluk mu veriyor?

- Aynen öyle... Kapak kızı olmayı hiçbir zaman beklemedim. O yüzden bu rollerin yakıştırılması beni mutlu ediyor. Çocuklar da beni sokakta beni gördüklerinde durdurup öpüyorlar, çok sıcak davranıyorlar.

Zaman zaman bu sınırsızlık sizi zorlamıyor mu?

- İçimin kan ağladığı bir günde bile yanıma gelenlere soğuk davranamam. Beni ekrandaki sıcak halimle seviyorlar, onlara başka bir yönümü göstermek gibi bir lüksüm yok. Onlara göstereceğim güleryüz 10 saniyedir, ne olacak. Zaten oyuncuyuz, hayatımız oynamakla geçiyor. Bir fotoğraf çektirmek için yanına gelenlere burun kıvıranları çok antipatik buluyorum.

Sadece anne rollerinin gelmesinden hiç mi rahatsızlık duymuyorsunuz?

- Yoo, ben memnunum. ıhtiraslı kadınları iyi oynayan çok sayıda oyuncumuz var. Çocuklara örnek anne rolü de benim olsun.

Çocukları bir şeylere inandırmak zorlaştı. Hepsi zehir gibi. Bu dizideki sihirlere eskisi gibi inanırlar mı dersiniz?

- Kesinlikle çok zekiler. Artık sihirlerin gerçek olmadığını biliyorlar tabii ama bu sefer de teknolojik olarak takip ediyorlar. 9-10 yaşındaki çocuklar o sihir partikülleri hangi bilgisayar programıyla yapılıyor diye soruyor! Ama o, tekniği izliyorum zannederken dizinin içindeki sevgi mesajları da bilinçaltına işliyor.

ŞAHAP SAYILGAN: BEN DE SADIK KADAR SAFIM

Dizide evine bağlı bir baba ve eşi canlandırıyorusunuz. Gerçek hayatta nasılsınız?

- Gerçekte de öyleyim. En mutlu olduğum yer evimdir. Ev, soğuk havada giydiğiniz sıcak bir palto gibi benim için. Dizide canlandırdığım Sadık’la çok benzer yanım var diyebilirim.

Mesela?

- Saflığım diyebilirim. Çok safımdır, hemen inanırım. Belki de senaristler beni bildikleri için o huyumun üzerine gidiyordur.
“Sihirli Annem”in çocuklar üzerindeki etkisi nedir sizce?

- Hepimiz masallarla büyüdük ve o masallarda da cinler, periler vardı. Bu tarz şeyler olmasa bir çocuğun hayal dünyası gelişmez. Bizim dizimizin de çocukların hayal dünyalarını geliştirdiğini düşünüyorum. Onlara kısıtlı bir dünya sunduğunuzda çocuklar robot gibi oluyor. Sürü psikolojisine girmek böyle bir şey.
Sizi uzun zamandır ekranlarda görmüyorduk. Neler yaptınız o arada?

- “Unutma Beni” adlı bir dizi vardı. Ondan ayrılıp başka bir diziye girdim, o da olmadı. şimdi bu dizi başladı. ıki tiyatro oyununda da konuk oyuncu olarak devam ediyorum.

Dizinin Defne Joy Foster’ın ölümünden sonra başlamasıyla ilgili polemiklere ne diyorsunuz? Foster adının kullanıldığını ileri sürenler var.

- Böyle sığ ve basit bir düşünce yapısı olamaz. Aslı olmayan, çok çirkin söylemler bunlar.

JESS MOLHO: DEFNE’NıN YERİNİ KİMSE ALMAYACAK

Öncelikle hayırlı olsun diyeyim, sonra da sorayım; değişen neler var dizide?

- Teşekkürler. Bir kere, hepimiz büyüdük. Diziye gelen yeni karakterler, minik oyuncular var. Bununla beraber Murat Serezli de bize katıldı. Yeni bölümlerde kariyerimde bir düşüş yaşayıp genel müdür yardımcısı oldum. Geçmişte eşimi oynayan Defne Joj Foster’ın yerine ise yeni bir isim gelmedi. Ben çocuğuma hem annelik hem babalık yapıyorum dizide.

Bu dizinin, Defne Joy Foster’ın ölümünden kısa süre sonra gündeme gelmesini eleştirenler oldu. Oysa yapımcılar o acı olayın öncesinde bu projenin yeniden çekilmesine karar vermiş, hatta ona da teklif götürmüşler. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?

- Evet, bu durumu yapımcımız açıkladı. Defne de olmazsa olmaz bir karakteri olarak dizide yer alacaktı. ınsanların aklına başka şeyler gelebilir. “şimdi mi aklınıza geldi bu işi devam ettirmek?” diyebilirler. Ama gerçekten art niyet yok. Zaten önceden belliydi. Rahmetli dostumuz maalesef bu işin içinde olamayacak. Ama onun yerine de kimse Eda’yı oynamayacak.

Beş yıldan bu yana dizi sektöründe epey değişiklik oldu. “Sihirli Annem” ilk fantastik çocuk dizisiydi. O zamanki rekabetle şimdiki farklı. Acaba sıkı rekabet ortamında eski bir formatla geri gelmek riskli değil mi?

- 18 yıldır bu piyasadayım ama dizinin yeni bölümlerinin tutup tutmayacağı hakkında hiçbir öngörüm yok. ılk etapta yeni karakterlerin diziye entegrasyonu ve seyirci tarafından kabul edilmesi üzerine bölümler çekiyoruz. Bizi zamanında kabul ettiler, şimdi de kabul ederler diye tahmin ediyorum. Ama aslına bakacak olursanız “Sihirli Annem” sadece bir çocuk dizisi değil, “Genel ızleyici” logosunu gerçek anlamda hak eden bir dizi.
Diğer çocuk dizileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

- “Sihirli Annem” kadar ses getiren tek çocuk dizisi bence “Selena” oldu. Onun haricindekiler pek tutmadı.

BUĞRA ÖZMÜLDÜR: BEŞ YIL ÖNCE 90 KİLOYDUM, ŞİMDİ 65

Bu beş yıl içinde en bariz değişimi sen yaşamışsın. O kilolu çocuk gitmiş, yerini incecik genç bir adam almış...

- Evet, en çok ben değiştim sanırım. “Sihirli Annem” bittiğinde 90 kiloydum, şu an 65’im.

Kilo vermek için özel bir diyet yaptın mı, yoksa kendiliğinden mi oldu?

- Lisede kilolarıma çok takmıştım. Uğraşıp 12 kilo verdim. Sonra dizi başlıyor diye spora başladım. Haftada dört gün spor yaptım. ıki aydır da fast food yemiyorum.
Peki Cem karakterinde ne gibi değilşiklikler oldu? Özgüveni eskisinden daha yüksek sanırım...

- Evet hem de fazlasıyla. Cem eskiden mazlumken şimdi kendine güvenen, havalı bir genç. Üniversitede makine mühendisliğini kazanmış. Büyük aşkı Tuğçe’yi de bırakmış. Üniversitenin en güzel kızı Ece’yle çıkıyor. Ama Tuğçe de hâlâ Cem’in peşinde.

Çocuk olarak başladığın diziye üniversiteli bir genç olarak dönmek nasıl bir his?

- Sevindirici... “Sihirli Annem” bittikten sonra oyunculuğu askıya alıp okuluma ağırlık verdim. şu an ıngilizce mütercim tercümanlık ikinci sınıf öğrencisiyim. Derslerim de rahatladı bu dönem. Her şey yerine oturdu.
Sence yeni bölümler, eskiler kadar ilgi görecek mi?

- “Sihirli Annem”in tekrar bölümleri bile hâlâ izleniyor. Ağustos ayında diğer diziler arasında 5’inci sıradaydı. Kadromuz da çok sağlam, o yüzden dizinin tutacağını düşünüyorum.

ZEYNEP ÖZKAYA: YILDIZ KENTER GİBİ OYNAMAK İSTERDİM

Sen dizinin Çilek’isin ve çok küçük yaşlardan beri bu sektördesin. Çocuk oyuncu olmanın zorluklarını neler?

- Bence zorluk durumu tamamen kişiyle alakalı. Yani ben istersem derslerimi aksatmamak için set aralarında da ders çalışırım. Ayrıca arkadaşlarımın ekranda görünüyorum diye bana yaklaşımları değişmedi. Zaten oyunculuk şu an benim için meslek değil, bir hobi sadece. O yüzden ben bir zorluğunu görmüyorum.
Peki oyunculuk hep hobi olarak mı kalacak yoksa ileride meslek haline dönüşmesini istiyor musun?

- Hobi olarak kalacak sanırım. Benim düşüncem başka bölüm okuyup, bir yandan da oyunculuğa devam etmek. Moda tasarımına çok ilgim var. Moda tasarımı okumak ve tasarımcı olmak istiyorum. Yemek yemeyi çok sevdiğim için gastronomi de okuyabilirim.

Örnek aldığın oyuncular var mı?

- Aklıma ilk gelen isim Yıldız Kenter. Onun gibi oynamak isterdim. Melis Birkan ve Berrak Tüzünataç’ı da çok seviyorum. Ayça Bingöl ile daha önce çalışmıştık. Zaten çok iyi bir oyuncu ama “Öyle Bir Geçer Zaman ki”deki performansı tek kelimeyle muhteşem.