50 yaş üzeri kişilerde görülmeye başladı! Hayatı tehdit ediyor, ölüme götürüyor…
Varisler genellikle orta yaş ve üzeri olan kişilerde görülüyor. 50 yaş ve üzerindeki her iki kişiden birinde varis görülüyor. Varis sorunu, yaz döneminde ve havaların sıcak olduğu dönemde artıyor. Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mahir Atasoy, “Yüksek sıcaklıklar varis bölgesinde kaşıntı, şişme, kanama ve ağrı gibi sorunları şiddetlendirebildiğini belirtiyor. Bu sorunlara ek olarak sıcak havalarda yetersiz sıvı alımı pıhtılaşma sorunlarına yol açabiliyor.” Açıklamasında bulundu.
Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mahir Atasoy, özellikle ileri yaştaki kadın ve erkeklerin hayat kalitesini düşüren ve yaşamı tehdit edebilen varis hastalığı hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için anlatıyor. Varis, damarların genişlemesi, uzaması veya bükülmesi olarak tanımlanıyor. Varis insidansı yaşla birlikte artıyor. Varis hastalığı kadınlarda erkeklerden daha sık görülüyor.
Prof. Dr. Atasoy, vücudumuzdaki varislerin türü ve şekli ne olursa olsun önemli damar hastalıklarının habercisi olabileceğini önemle vurguluyor.
Varisin neden olduğu sorunlar nelerdir?
Bacakların yüzeysel damarlarında artan basınç ödemlere neden olabiliyor. Ortaya çıkan ödem vücutta şişlik ve ağrı şeklinde kendini gösteriyor. Ödem sorunu devam ederse cilt daha parlak ve sıkı hale geliyor. Sorun tedavi edilmezse cilt kırmızılaşabiliyor ve sertleşebiliyor.
Prof. Dr. Atasoy, varisli damarlarda kirli kanın damarlarda birikmesi ve damarlara baskı yapması nedeniyle ağrıya neden olabildiğini söylüyor. Önlem alınmazsa yüzeysel damarlar büyüyebiliyor ve diz altı bölgesinde şişlik oluşabiliyor. Bu damarlarda kan birikmeye başlaması ve varisli damarların bulunduğu yere darbe alınmasıyla kan kaybı gözlemlenebiliyor. Bazı durumlarda kanama kendiliğinden de başlayabiliyor.
Varisli damarlardan kaynaklanan ağrı, kişilerin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürüyor. Bu nedenle uygulanacak tedavinin nihai amacı kişinin yaşadığı acıları azaltarak yaşam kalitesini yükseltmek oluyor. Bazı durumlarda sadece kozmetik sonuçların iyileşmesi de varis tedavisinin amaçlarından birisi olabiliyor.
Varis ağrıları kişilerin yaşamını tehdit ediyor
Prof. Dr. Atasoy, primer ve sekonder varisler olmak üzere iki çeşit varis hastalığı bulunduğunu söylüyor. Birincil varislerin nedeni, günümüzde yapılan araştırmalar sonucunda kalıtsal genetik venöz hipertansiyon olarak biliniyor. Sekonder varislere travma, derin ven trombozu veya venöz kapakların iltihaplanması neden oluyor.
Genişlemiş varisli damarlar kan havuzlarına dönüşüyor. Bu birikme nedeniyle kan pıhtılaşması riski çok yüksek hale geliyor ve tedavi edilmezse yaşamı tehdit edebiliyor. Varisli damarlardan pıhtılaşan kan, koparak akciğerlere gidebiliyor. Bu duruma "pulmoner emboli" deniyor. Pulmoner embolinin nefes darlığı ve kalp yetmezliği gibi ölümcül sonuçlara yol açabilmesi tehlike arz ediyor.
Lazer ablasyon/ RF ablasyon tedavisi
Prof. Dr. Atasoy, büyük varisli damarların tedavisinin, 2000'li yılların başında intravenöz tekniklerin, yani endovasküler lazer ablasyonun kullanılmaya başlanmasıyla bir devrim geçirdiğini belirtiyor ve ekliyor: “Endovenöz lazer ablasyon yaklaşımı, bir anjiyogram gibi kan damarından geçerek, sızan damarı cerrahi olarak çekip çıkarmak yerine hasarlı damarı kapatmak için lazer enerjisi kullanarak çalışır. Lazerle kapatılan damarlardan varisli damarlara basınç sızmaz, bu tür kapatılan damarlar da zamanla vücut tarafından yok edilir. Büyük safen damarı lazer ile ısı etkisiyle kapatıldığında, görünür varisler de küçülür ve kaybolur.”