Diş sararması probleminin 2 tipi vardır. Birincisi içsel sararma, ikincisi ise dış etkenlere bağlı olarak oluşan diş sararması. İçsel sararmada, dişin dış yüzeyindeki mine tabakası ince olduğu zaman, alttan dentin yansıma yapar ve dişimiz sarı görünür. Tabii bazı durumlarda dentin normalden daha sarı olur, örneğin dişin gelişim aşamasında yani annenin hamilelik sürecinden, çocuk 8 yaşına gelinceye kadarki süreçte kullanılan bazı ilaçlar dişin daha hasarı olmasına neden olur. İkincisi ise dış etkenlere bağlı olarak oluşan sararmadır, burada ise tütün kullanımı, kötü ağız hijyeni ve bazı yeme-içme alışkanlıkları, örneğin çok fazla çay ve kahve tüketimi veya çok fazla gazlı içecek tüketimi de dişlerde sararmaya neden olur. Bunları önlemek için ne yapmamız gerekiyor? Öncelikle çok iyi bir ağız hijyeni sağlamamız gerekiyor; günde 2 defa dişlerimizi fırçalamalıyız, muhakkak diş ipi kullanmalıyız ve ağız gargarası kullanmalıyız. İkinci olarak her öğünden sonra muhakkak bol bol su içmemiz gerekiyor. Dişimizi fırçalayamasak bile, içtiğimiz su mekanik bir temizlik ile dişlerimizi fırçalayana kadar en azından daha iyi ağız hijyenine sahip olmamızı sağlar. Üçüncüsü, yeme-içme alışkanlıklarında yapılabilecek değişiklikler de dişlerinizin daha beyaz veya daha az sarı görünmesini sağlar. Örneğin daha az kahve tüketimi, daha az gazlı içecek tüketimi de bunlardan bir tanesidir. Tüm bunların dışında da yılda muhakkak 2 kez diş hekimi kontrolüne giderek, tükürük akışınızın normal olup olmadığını, dişlerinizde çürük olup olmadığını veya normalin dışında bir sararma olup olmadığını gösterirseniz eğer dişleriniz daha uzun süre beyaz kalır.