Grip ve nezle arasındaki fark nedir? Grip aşısı tamamen korur mu?
Soğuklar başladı, kış aylarına yaklaşıyoruz. Üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle de hastanelere başvurularda çok belirgin bir artış var. Nezle ve grip ayrımını yapmak çok önemli. Her ikisini de ‘Nezle oldum' ve 'Grip oldum’ diye birlikte söylüyoruz. Ancak aralarındaki fark kimi zaman karıştırılabiliyor. Şikayetin grip mi nezle mi olduğunu anlamak, tedavi yöntemi açısından da önemli. Peki grip ile nezle arasındaki farkı nasıl anlayabiliriz? Sorumuzun cevabını Hacettepe Üniversitesi doktorundan aldık.
Muhammed Musab Gümüşer - Gürkan Sayın ANKARA (İHA)
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Genel Dahiliye Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Üyesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuz Abdullah Uyaroğlu, “Soğuklar başladı, kış aylarına yaklaşıyoruz. Üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle de hastanelere başvurularda çok belirgin bir artış var. Nezle ve grip ayrımını yapmak çok önemli” dedi.
İnfluenzanın üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olan bir virüs olduğunu ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuz Abdullah Uyaroğlu, “Soğuklar başladı, kış aylarına yaklaşıyoruz. Üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle de hastanelere başvurularda çok belirgin bir artış var. Nezle ve grip ayrımını yapmak çok önemli." dedi.
Her ikisini de ‘Nezle oldum' ve 'Grip oldum’ diye birlikte söylüyoruz. Nezle daha çok rhinovirüs (nezle virüsü) ve diğer virüslerle birlikte üst solunum yolu enfeksiyonu yapıyor. Hastalar; halsizlik, yorgunluk, öksürük, kas ağrıları ve burun akıntısı gibi semptomlarla bize başvurabiliyorlar. Ama bunların etkeni influenza değil.
Nezle için ‘paçavra hastalığı’ dediklerini de belirten Dr. Uyaroğlu, "Çoğu zaman o da gerçekten hastaları yatırabiliyor ama influenzadan farkı var. İnfluenza, aynı şekilde üst solunum yolu hastalığına neden olabildiği gibi alt solunum yolu enfeksiyonlarına da sebep olabiliyor. Yani zatürreye, akciğer tutulumuna ve eğer yaşlıysanız, kronik hastalığınız varsa zatürre nedeniyle çok ciddi komplikasyonlara (istenmeyen etkiler) neden olabiliyor. Yoğun bakım yatışlarına hatta ölümlere de neden olabiliyor” diye konuştu.
“GRİP SEZONU EYLÜL'DE BAŞLIYOR, NİSAN BAŞINA KADAR DEVAM EDİYOR"
Her yıl dünyada 3 ile 5 milyon kişinin influenzaya yakalandığını ve 300 ile 500 bin kişinin influenzadan hayatını kaybettiğini ifade eden Dr. Uyaroğlu, “Kuzey ve Güney Yarım Küre’de grip mevsiminin ayları değişmek üzere ülkemizde eylül ayının başlangıcından itibaren görüyoruz ve bu süre mart ayına kadar, hatta nisan ayının başlarına kadar devam ediyor. O yüzden bizler, eylül ayından itibaren hastaların, özellikle risk grubundakilerin aşılanmasını öneriyoruz" dedi.
RİSK GRUBUNDA KİMLER VAR?
- 65 yaş üstünde olan herkes
- 65 yaşın altında da kronik akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, kalp hastalığı, diyabeti olanlar
- Obezite gibi kronik hastalığı olanlar
- Gebeler
- Çocuklar
2022 yılı için grip aşısı Türkiye’de Eylül itibarıyla yapılmaya başlandı.
“ÖZELLİKLE RİSK GRUBUNDA OLANLARIN HER SENE MUTLAKA AŞILANMASI GEREKİYOR”
Dr. Uyaroğlu, hastalığın önüne geçebilmek için influenza aşısının etkili bir yöntem olduğunu vurgulayarak, “Özellikle risk grubunda olanların her sene mutlaka aşılanması gerekiyor. Sağlıklı yaş alma kapsamında da her sene aşı olmamız gerekiyor. Artık halkımız da varyantları öğrendi. Covid-19 pandemisi bize virüsler hakkında birçok şey öğretti." dedi ve grip aşısı hakkında bilgi verdi.
İnfluenza virüsü de aslında her yıl değişime uğruyor ve bizim olduğumuz aşılar bir sene önce görülen influenza virüs varyantından oluşan aşılar. İnfluenza virüs aşıları canlı aşılar değil, inaktif aşılar olarak geçiyor ve ülkemizde de bu aşılar vuruluyor. Aslında bu aşılar içerisinde virüsün kendisi yok. Virüsün hastalığa neden olan parçacıkları var. Bunları vücuda vererek, influenza virüsüne karşı bağışıklık oluşturuyoruz ve bu şekilde de bağışıklık kazanmış oluyoruz.
GRİP AŞISIYLA TAM KORUYUCULUK MÜMKÜN MÜ?
"Grip aşısı olan biri hiçbir şekilde grip olmaz mı?" diye sorduğumuz Dr. Uyaroğlu, "Koruyuculuk yüzde yüz değil tabii, aşı olanlar yine hasta olabiliyor. Ama aşı olursanız hastaneye yatışınız engellenebiliyor. Hastalığı çok daha hafif bir şekilde geçirebiliyorsunuz. Dolayısıyla aşıları olmak hem toplum sağlığı açısından hem de bireysel sağlığımız açısından faydalı olacaktır” dedi.
TAKVİYE GIDALAR GRİPTEN KORUR MU?
"Uyku kalitesi sağlıklı yaşam için çok önemli. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin faydası var" diyen Dr. Uyaroğlu, takviye gıdaların immün sistemini kuvvetlendirme konusunda influenza aşısı kadar etkili olmadığını ifade etti.
"Influenzadan korunmak için yüksek doz C ve D vitamini kullanımı veya diğer minerallerin kullanımının ek bir faydası olmayacaktır. Bunun yanı sıra, alkol ve sigara kullanımının azaltılması, dengeli beslenmeyle birlikte uyku düzenimize dikkat etmek, spor ve egzersiz; aslında sağlıklı yaşam için en önemli faktörlerdir. İnfluenza gibi aşı ile önlenebilen hastalıklardan korunabilmek için aşı mutlaka hayatımıza olmalı ve her sene grip aşısını olmalıyız."
Dr. Uyaroğlu, influenza semptomlarının görünmesiyle birlikte hastaların antibiyotik tedavisine başvurmalarının hata olduğunu ve antibiyotiklerin doğru bir tedavi yöntemi olmadığını kaydetti. Dr. Uyaroğlu ayrıca, semptomların görülmesiyle birlikte hekime başvurulmasını ve onların önerdiği tedavi yöntemlerinin izlenmesi gerektiğini ekledi.
“COVİD-19 DA ESKİ DÜŞMANIMIZ İNFLUENZA DA YENİDEN HAYATIMIZA DÖNDÜ”
Covid-19 pandemi süreciyle birlikte maske, mesafe ve hijyen kurallarına çok fazla dikkat edildiğini ve bu sayede influenzanın son 2 yılda neredeyse hiç görülmediğini hatırlatan Dr. Uyaroğlu, “Okullar açıldı. Çocuklar aslında hem risk grubunda hem de hastalığı taşıyıcılar. Risk faktörü grubunda olmasalar da evlerine influenzayı taşıyorlar. Anneler, babalar veya evde olan yaşlılar da bundan etkileniyor. Covid-19 da eski düşmanımız influenza da yeniden hayatımıza döndü. O yüzden ne olursa olsun maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymakta fayda var” değerlendirmesinde bulundu.