Kalp naklinde neden domuz kalbi kullanıldı?
2022 yılının başında 7 Ocak tarihinde domuzdan insana ilk kalp nakli yapılmış ve gönüllü olan ileri evre kalp hastası olan kişi 2 ay gibi bir süre yaşamış ancak hayatını kaybetmişti. Organ nakillerinde vericinin organını alıcıya naklettiğinizde alıcının vücudu organı reddetmesin diye bağışıklık sistemini baskılayacak birtakım ilaçlar kullanılması gerekiyor. Bu nakil insandan da hayvandan da yapılsa aynı şekilde gerçekleştiriliyor. Peki neden bir kadavradan değil de, bir domuzdan nakil yapılldı? Domuz yerine insana en benzeyen genetik yapıya sahip babun, şempanze gibi hayvanlar tercih edilmedi?
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) 17. Ulusal Kongresi, Antalya’da gerçekleştirildi. 3 bin 300’ün üzerinde hekim, hemşire ve perfüzyonistin katılımı ile düzenlenen kongrede, 14 ayrı salonda, 208 ayrı oturum, 386 sözel bildiri ve 276 e-poster yer aldı. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Özatik, kongrenin ana konularından birinin kalp nakli ve buna yönelik alternatifler olduğuna dikkati çekti.
İHA'dan İsa Akar veAhmet Serdar Eser'in takip ettiği kongrede, Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ümit Kervan, bir başka canlıdan başka bir canlıya organ nakli yapılmasına xenotransplantasyon adı verildiğini söyledi. Bu yılın başında ABD’de Mohiuddin tarafından dünyada ilk kez domuzdan insana kalp nakli (xenotransplantasyon) yapıldığını aktaran Prof. Dr. Kervan, “Yaklaşık 30 yıldır bu işle uğraşıyor. Daha önce domuzdan şempanze ve babunlara yaptığı nakiller başarıyla sonuçlanınca ABD’de bu konuda domuzdan insana nakil yapılabilmesi için izin almıştır. Başarılı nakil gerçekleştirdiler. 100’ün üzerinde çalışmaları var. Ekibinin dünyada "en uzun bir canlıdan başka bir canlıya yapılan kalp nakliyle yaşayan serisi" var. Bu konudaki tecrübeleri çok fazla. İleri yıllarda Türkiye’nin de bu yolda olacağına inanıyoruz” diye konuştu.
DOMUZDAN İNSANA KALP NAKLİ EKİBİNDEN PROFESÖR KONUŞTU
Maryland Üniversitesi Hastanesi’nden Xenotransplantasyon Uzmanı Prof. Dr. Muhammad Mohiuddin, herkesin ihtiyacını karşılayacak kadar bir organı nakil edebilecek bir durumda olmadıklarını söyledi. Sadece kalp için değil diğer organların nakli için bekleme listesinde bulunan hastaların nakil gerçekleşmeden listede hayatını kaybedebileceğini ifade eden Prof. Dr. Mohiuddin, “Organ bulunamaması nedeniyle neredeyse her 8 dakikada bir hastayı bu şekilde kaybediyoruz. Çeşitli alternatif yollar var, yapay kalp, mekanik cihazlar bunlardan bir tanesidir. Kalp yetiştirme bunlardan biri. Biz buna ilave bir alternatif yöntem düşündük ve insan dışı organizmalardan alınabilen kalbin kullanılması şekliydi. Domuzdan elde edilen kalbin kullanılması son alternatif çözümdü." dedi ve domuzdan insana kalp nakli hakkında bilgi verdi.
Domuzdan insana kalp naklinde kalbi olduğu gibi kullanmıyor, birtakım genetik değişiklikler yapıyoruz. Donör olan canlının içindeki insana zararlı olabilecek bütün genler çıkarılıyor, ayıklanıyor ve insana uygun genler ekleniyor. Olduğu gibi orijinal haliyle domuz organı kullanılmamış modifiye edilmiş bir organ kullanılmış oluyor. Bu şekilde insan vücudu tarafından kabul edilebilir bir organ elde edilmiş oluyor. Bu şekilde ilk organ nakli gerçekleştirildi. Aslında yıllardır yaptığımız bir nakil işlemiydi bu. Domuzdan gerekli genetik değişiklikler yapılarak babunlara (bir maymun türü) çok sayıda nakil işlemi gerçekleştirdik. Fakat domuzdan insana ilk nakli gerçekleştirdik. Alıcı olan insan çok hasta durumdaydı, artık insan kalbi kabul olmuyordu. Uygulamayla ilgili başarılı veriler varsa deneysel bir işleme ya da ilaca izin verebiliyorlar. Denek de bu konuda gönüllü oldu.
DOMUZDAN İNSANA KALP NAKLİ NASIL YAPILDI?
Domuzdan insana kalp naklinin 7 Ocak tarihinde gerçekleştiğini hatırlatan Prof. Dr. Mohiuddin, “İlgili idarelerin izniyle hareket ettik, insana ilk nakli yaptık. İnsandan alınan kalple nakil yapılamayacak bir hastaya bu nakli yaptık. Yaptığımız nakil olmasaydı hastanın ömründe bir uzama olmayacaktı. Bu durumu açıklayarak hastandan izni aldık, aynı zamanda ilgili ruhsatlandırma kurumuna başvuru yaptık, ilgili izni aldık. Bu izni alabilmek için hayvan deneylerinden elde ettiğimiz sonuçları gösterdik. Bu çözümün uygulanabilir bir çözüm olduğu noktasında ilgili idareyi ikna ettik. Pahalı bir deney 1.5 milyon dolarlık maliyeti vardı hastaneye. 7 Ocak’ta operasyonu gerçekleştirdik. " dedi.
Naklin ardından ilk 50 günün iyi gittiğini, hasta için belirli enfeksiyon ve birtakım hastalıklarla karşılaştıklarını, ancak bunun da hastanın durumunun zayıf düşmesinden kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Mohiuddin, ilk 50 günde çözümün iyi çalıştığını ancak 50. günün ardından kalpte birtakım fonksiyon kayıplarının başladığını ifade etti.
10 gün boyunca çeşitli kurtarma çabalarında bulunduk. 10 gün sürenin ardından kalbin fonksiyonunda bir iyileşme olamayacağını anladık. Hastanın ailesine de danıştık, prosedürü durdurmamızı söylediler ve işlemi durdurduk. Hasta nakili takiben 60 gün hayatta kaldı. Bu denli büyük çaplı bir organ nakli için şu ana kadar elde edilmiş en uzun sağ kalım değerini yakaladığımızı, bunun büyük bir başarı olduğunu söyleyebiliriz.
Üzerinde daha da çalışıldığı takdirde insanlara organ bulabilmek için önemli alternatif bir kaynağnın çıkabileceğini belirten Prof. Dr. Mohiuddin, "bir iki yıl kadar süre geçebilir ama ümitli olduğumuzu söyleyebilirim” açıklamasında bulundu.
HAYVANDAN İNSANA NAKİL DAHA RUTİN BİR HALE GELEBİLİR Mİ?
"5-10 yıl içinde hayvandan insana nakil daha rutin bir hale gelebilir mi" şeklindeki soruya ise Prof. Dr. Mohiuddin, “Umudumuz bu şekilde, hatta sizin verdiğiniz zaman zarfından daha erken olabilme ihtimali bile var. Hastalardan ve yakınlarından mesajlar alıyorum. Kendilerinin nakil için gönüllü olduğunu bildiriyorlar. Üstümüzde bir baskı var. Hayvan deneyleri bu gereklilikleri karşılayabilme adına yapıldı. Artık uygulamanın daha da hız kazanacağını düşünüyorum. Bir ila iki yıl içinde daha fazla nakil göreceksiniz” yanıtını verdi.
RUTİNE DÖNÜŞÜRSE MALİYETİ DÜŞECEK
İlk uygulamada maliyetin çok yüksek olduğuna değinen Prof. dr. Mohiuddin, “Rutine dönüşürse maliyeti de düşecektir. İnsandan insana nakil maliyeti seviyesinde kalacaktır. ABD için orada sigorta şirketlerini bunu sigorta kapsamına almak için ikna zor oluyor. Yetiştirilen bir domuz farklı farklı alıcılara organ sağlıyor olacak. Bu işlem rutin hale geldiği zaman başka ülkelerde de uygulanabilecek. Türkiye’nin nakil konusunda güçlü bir geçmişi olduğunu biliyoruz. Türkiye ile işbirliği içinde bulunmaktan mutluyuz. Türkiye’de bu alanda gerekli ilerlemenin sağlanması için çalışmalarımız devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
MÜSLÜMANLAR VE MUSEVİLER NAKİL HAKKINDAKİ GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDİYOR
Domuzdan naklin sadece Müslümanlar değil, Museviler tarafından da yakından takip edildiğini ifade eden Prof. Dr. Mohiuddin, “Hem Musevi hem Müslüman derneklerden bana çok danışıldı. Organ naklini düşündüğümüzde bu anlamda konuyu konuşmak için inanç önderleri tarafından davet edildik, görüşmelerde bulunduk. Ortaya çıkan bir uzlaşı var, iki önemli faktör; bunlardan biri yapılanın insan hayatı açısından güvenli olmalı, ikincisi yapılan işlem insan hayatına zarar vermemelidir. Bu iki kritere bakıyor inanç önderleri" dedi.
"Sağlıklı bir kişiye bunu bir tercih olarak sunsanız belki ’hayır’ diyebilir. Ama alternatifi kalmayan, son bir çözüm şansı karşısına çıkan kişiye ise sorulduğunda ben buna ‘hayır’ diyeceğini sanmıyorum, kabul edecektir. Tek bir kurumun baştan sona her şeyiyle karşılayabileceği çalışmalar değil. Maliyeti emek oluyor. Koyun ve ineklerde deneyecek olsaydık sıfırdan başlamak gerekirdi; bunun da maliyeti 2 milyar doları bulacaktır. Yapılan tüm çalışmalar da geriye gitmiş olacaktı. Domuz daha önce çalışılmış bir hayvan, genetiği biliniyor."
NAKİL NEDEN BABUNDAN YA DA ŞEMPAZEDEN DEĞİL DE DOMUZDAN YAPILDI?
Prof. Dr. Mohiuddin, neden bir başka hayvanın değil de domuzun kalbinin kullanıldığını “Babun, şempanze gibi hayvanlar insana yakın ama bir babunun yetişkinin boyutlarına ulaşması 20 yıl sürüyor. Çeşitli hastalıkların da bulaşma riski var. Diğer faktör de üreme süresinin uzun olması" diye açıkladı.
Doğan bir yavrunun büyüme süresi 20 yılı bulabiliyor. Buna karşı domuzlar bir seferde 10 yavru ve bir yıl içinde yetişebiliyorlar. Örneğin alıcımız bir yaşındaki hayvandan alınan kalbi kullandı. 20 yıl ve 1 yıl gibi bir fark var arada. Domuz genomu iyi biliniyor. İnsana zarar verecek genleri ayıklayabiliyoruz.