Köpek ısıran çocuklara tanı konuldu: Kuduz teşhisi alan M'nın durumu kritik...
Bitlis'in Adilcevaz ilçesinin Göldüzü köyünde yaşanan olayda, 10 yaşındaki M.E. ve 9 yaşındaki P.E., sokak köpekleri tarafından ısırıldı. Adilcevaz Onkoloji Hastanesi'nde ilk müdahalesi yapılan çocuklar, kuduz şüphesi ile Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Tedavi altına alınan ve sağlık durumu ciddiyetini koruyan M.E'ye kuduz tanısı konuldu. M'nın son durumu hakkında Hacettepe Ünivesitesi yetkilileri açıklama yaptı. Bu arada Adilcevaz'da hayvan giriş- çıkışlarına 5 gün yasaklama geldi; kedi ve köpeklere kuduz aşısı yapılmaya başlandı.
Şaduman UNUTMAZ-Celal ATALAY/ANKARA, (DHA)
Bitlis'te sokak köpeklerinin ısırması sonucu kuduz şüphesi ile Ankara'ya sevk edilen 2 çocuktan M.E'e (10) kuduz tanısı konulurken, P. E.'ün (9) ise kuduz olmadığı belirlendi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz, M.E'nin durumunun ciddiyetini koruduğunu belirterek, "Solunum cihazına bağlı olarak hastamız yoğun bakım ünitesinde izleniyor. Sağlık durumu biraz olumsuz yönde. Kuduz hastalığı geliştikten sonra özel bir tedavisi yok, destekleyici tedavi uygulanıyor" dedi.
M.E (10)
Bitlis'in Adilcevaz ilçesinin Göldüzü köyünde yaşanan olayda, M.E. ve P. E., sokak köpekleri tarafından ısırıldı. Adilcevaz Onkoloji Hastanesi'nde ilk müdahalesi yapılan çocuklar, kuduz şüphesi ile Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Tedavi altına alınan ve sağlık durumu ciddiyetini koruyan M.E. kuduz tanısı konuldu. P. E.'ün ise yapılan tetkiklerde kuduz olmadığı anlaşıldı.
'SAĞLIK DURUMU OLUMSUZ YÖNDE'
Hacettepe Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı üyesi Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz, Hasan Doğramacı Çocuk Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Serap Sivri ve Sağlık Hizmetleri Birimi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Necla Özer, çocukların sağlık durumuna ilişkin Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde basın mensuplarına açıklamada bulundu.
M.E. AİLESİNDEN ISIRILDIĞINI SAKLAMIŞ ANCAK SONRASINDA SOL KOLUNDA UYUŞMA BAŞLAMIŞ
Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz, M.E'nin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu belirterek, "İlk vaka Sağlık Bakanlığı aracılığı ile 21 Ekim tarihinde geldi. Kuduz bulguları olan çocuğun sevk edilmesi istendi. 10 yaşında bir erkek çocuk. Okul çıkışında eve dönerken bir köpek tarafından ısırılmış, aileye ise bisikletten düştüğünü söylemiş. 19 Ekim'de sağ kolunda uyuşma başlamış. Bitlis'te doktora götürüldü, kuduz aşısının ilk dozu yapıldı. Uyuşukluk artınca gözlem altında tutuldu." açıklamasında bulundu.
Hastaneye getirildiğinde M.E'nin bilincinin açık olduğunu belirten Prof. Dr. Cegiz, çocuğun belirtilerini kendisinin söylebilecek durumda olduğunu ancak zamanla durumunun kötüye gittiğini açıkladı.
Çocuk buraya geldiğinde bilinci açıktı, belirtilerini bize kendisi söyledi. Kolunda uyuşma olduğunu, karnının ağrıdığını, sudan korktuğunu söyledi. Muayene bulguları normalken birkaç saat içinde hırçın, anlamsız davranışların görülmesi, kollarını kasması gibi bazı davranışları ortaya çıktı. Ondan sonra yoğun bakım ünitesine alındı. İlk iki tetkiki negatif geldi, yalnız 3'üncü örneğinde tükürükte kuduz virüsünün saptandığı belirtildi. Tanı kesinleşti, hasta sakinleştirilerek uyutuldu. Solunum cihazına bağlı olarak hastamız yoğun bakım ünitesinde izleniyor. Sağlık durumu biraz olumsuz yönde, arkadaşlarımız tüm yaşam desteğini veriyorlar.
Kuduz hastalığının geliştikten sonra özel bir tedavisinin olmadığını belirten Prof. Dr. Cengiz, destekleyici tedavi uyguladıklarını belirtti. Bu arada ısıran köpeğin de ölü olarak bulunduğu bilgisini veren Prof. Dr. Cengiz, "kuduz virüsünü taşıyan köpekler ısırdıktan 10 gün sonra ölür." dedi.
9 YAŞINDAKİ P. E. YAVRU KÖPEĞE TAŞ ATINCA ISIRILMIŞ
Prof. Dr. Cengiz, P.E'nin aynı bölgede yaşadığını, yavru köpeğe taş atması sonucu ısırıldığını belirterek, "Aynı bölgede temaslı hasta taraması yapılırken, küçük köpek tarafından ısırıldığını söylemiş. Bu hastamız da hastanemize sevk edildi. Köpek canlı olarak bulundu. Çocuğun ilk 3 doz aşısını tamamladık. Kuduz tanısı negatif çıktı, bugün yarın taburcu edeceğiz. Köpeğin kışkırtma, taş atma sonucu mu yoksa durduk yere mi ısırdığı bizim için önemli" diye konuştu.
'ERKEN TANI İLE ÖLÜMLER ÖNLENEBİLİR'
Prof. Dr. Cengiz, kuduz belirtileri, ilk müdahale ve dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin bilgi verdi.
"Ülkemizdeki kuduz vakalarının tamamına yakını köpek ısırması sonucu gerçekleşiyor. Burada önemli olan temastan sonra yaranın temizliğini yapmak. Hasta hayvan, tükürüğündeki mikropları kas içine bulaştırınca, kas içindeki sinirler boyu ilerleyerek omuriliğe, sonra beyne doğru gidiyor. Bulguların çıkması 1-3 ay kadar sürebiliyor. Önemli olan, kuduz virüsü sinir dokusuna daha girmeden oraya girişini engellemek. Bunun için çok iyi yara temizliği yapılması gerekiyor. Akan suda basınçlı olarak yaranın 10-15 dakika temizlenmesi gerekiyor. Bir alkol ile de temizliğin tamamlanması öneriliyor. Bundan sonra hastanın en yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor. Özellikle yüze, beyne yakın yaralanmalar, parmaklardan olan ısırılmalar bizim için daha önemli, virüs buralardan daha kolaylıkla beyne ulaşıyor. Hastanın izlenmesine başlandıktan sonra hayvanın da gözlem altında tutulması lazım. Hastanın özellikle riskli yaralanmada lokal yara bakımından, sonra kuduz aşısının başlanması bizim için önemli. Erken tanı ile tedavisine başlanırsa ölümlerin çoğu engellenmiş oluyor."
'BELİRTİLER ORTAYA ÇIKINCA AŞININ FAYDASI OLMUYOR'
Prof. Dr. Cengiz, kuduz aşılarının sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz yapıldığını hatırlatarak, "Aşıların gözetim altında, sağlık personeli tarafından yapılması önemli. El teması ya da diğer yollarla bulaş söz konusu değil. Çocukların ailelerine haber vermesi, bu durumda çok önemli. Kuduz hastalığı önlenebilir. Sağlık sistemine henüz ulaşamamış, ailenin bilmediği zamanlarda maalesef istenmeyen sonuçlar olabiliyor. Kuduz hastalığının belirtileri öne çıktıktan sonra aşı ya da hazır antikorların faydası olmuyor. Ailelerin farkındalığı önemli. Bazen çocuklar, korkuyor, söylemiyor. Kuduz hastalığı gerçekleştikten sonra hayatta kalma olasılığı düşük. Kuduz hastalığı geliştikten sonra hastalığı durdurmak imkansıza yakın. Erken teşhis, sinir dokularına yayılmadan hastalığın önlenmesi önemli. Tedavi edilebilir bir hastalık; ama geciktirilmemesi lazım" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Serap Sivri ise, ailelere önerilerde bulunarak, "Öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatında da aşı ile önlenebilir hastalıklar belirtiliyor. Aile çocuğuna banyo yaptırırken bir ısırma gördüğünde bu olayın üstüne gitmesi gerekir. Bunun bir basit düşme veya sıyrılma olmadığın fark ediliyor olması lazım" dedi.
2 ÇOCUĞUN KÖPEK SALDIRISINDA YARALANDIĞI KÖYDE, EKİPLER HAYVANLARA KUDUZ AŞISI YAPTI
ADİLCEVAZ'DA HAYVAN GİRİŞ- ÇIKIŞLARINA 5 GÜN YASAKLAMA GELDİ
Bitlis'in Adilcevaz Kaymakamı İsmail Demir başkanlığında toplanan İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulu'nda, Göldüzü köyünde köpek ısırması sonucu yaralanan ve tedavileri Ankara'da devam eden 2 çocuğa kuduz teşhisi konulması ile ilgili kararlar alındı. Kararlara göre, 15 köy ve bağlı mezralarda ikinci emre kadar hayvan giriş-çıkışları yasaklandı ve hayvan kesimi de 5 gün süreyle durduruldu.
İLÇE UMUMİ HIFZISSIHHA KURULU'NCA ALINAN KARARLAR
"'Aydınlar beldesi ve mahalleleri, Göldüzü köyü ve 10 kilometre yarı çapında bulunan Göldüzü, Karşıyaka, Aşağı Süphan, Karşıyaka, Erikbağı, Kavuştuk, Akçıra, Yarımada, Kömürlü, Akyazı, Heybeli, Gümüşdöven, Karaşeyh, Örentaş, Mollafadıl, Esenkıyı köyleri ve mezralarında ikinci bir İlçe Hıfzıssıhha kararı alınana dek, hayvan giriş-çıkışına kapatılmasına, hayvan kesimi ve satışının durdurulmasına, hayvan otlatılması ve hayvanların köy içerisinde dolaşımının 5 (beş) gün süre ile yasaklanmasına, kuduz riskli temas ve vakalar ile temaslılarına İl Sağlık Müdürlüğünce değerlendirilmesi ve aşılama çalışmalarının yapılmasına, okullarda vaka temaslısı riski bulunduğundan yukarıda adı geçen köylerde öğrencilere yönelik her türlü fiziki muayenenin il-ilçe sağlık müdürlüğü ekiplerince yapılmasına ve öğrencilere, öğretmenlere, okul personellerine eğitim verilmesine karar verildi.
İlçe Tarım Müdürlüğü ve kolluk kuvvetlerince tüm başıboş hayvanların toplatılması ve barınağa tesliminin sağlanması, barınakta bu hayvanların diğer hayvanlardan izole edilmesi, İlçe Tarım Müdürlüğü ve kolluk kuvvetlerince sahipli hayvanların izole olarak tutulması ve hayvan sahiplerinin saha ekiplerince bilgilendirilmesi, İlçe Tarım Müdürlüğü ve kolluk kuvvetlerince sahada bulunan aşısız hayvanların kuduz aşılarının hızlı bir şekilde tamamlanması, kuduz saha çalışmalarında görevlendirilecek tüm kamu kurum personellerinin (Tarım, kolluk, belediye, İlçe Sağlık Müdürlüğü) koruma amaçlı aşılanmasının yapılması ve konu hakkında personellerin bilgilendirilmesi , İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce yukarıda adı geçen bağlı okullarda öğretmenler tarafından öğrencilerde mevcut durumun sorgulanması oluşabilecek yeni vakaların İlçe Sağlık Müdürlüğü, İlçe Tarım Müdürlüğü, kolluk kuvvetlerine bildiriminin sağlanması, İlçe Müftülüğü tarafından vakaların görüldüğü ve karantina altına alınan köy ve mezralarda imamlarca halka yönelik eğitim çalışmalarının yapılması, anonslarla halka ilgili duyuların bildirilmesi ve Cuma hutbesinde müftülükçe konunun ele alınması, İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun aldığı kararlara uyulmaması halinde ve her seferinde olmak üzere, tedbirlere uymayanlarla ilgili Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilmesi ve konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195'inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılmasına, Türk Ceza Kanunu’nun Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma başlıklı 195'inci maddesinde yer alan yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.' hükmü gereğince, bu hükme uymayan kişilerin haklarında adli ve idari işlemler uygulanmak üzere idari ve adli makamlara bildirilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir."