Giriş
Serpil Dokurel/Posta.com.tr| Birçok saç boyası, cildinizi tahriş edebilecek veya alerjik reaksiyona neden olabilecek bileşenler içerir. Bazı insanlar saç boyasına karşı hassastır bunun en önemli nedeni kontakt dermatit adı verilen bir cilt reaksiyonuna yatkın olmalarından kaynaklanır. Kişiler bu maddeyle temas ettiklerinde ciltlerinin kırmızı, kuru, pullu, engebeli, kabarmış veya tahriş olmuş haliyle karşı karşıya kalabilirler.
International Journal of Cancer dergisinin internet sitesinde yayımladığı çalışmada ise saç boyalarının meme kanserine neden olduğu açıklaması yapıldı. Meme Cerrahisi Uzmanı Prf. Dr. Deniz Böler ve Dermatoloji Uzmanı Dr. Sertaç Sever konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu
ALERJİ YAMA TESTİ YAPMAK GEREKİYOR
Dermatoloji Uzmanı Dr. Sertaç Sever, saç boyalarının alerjik reaksiyon göstermemesi için boyanın test edilmesinin, doğru ürün seçilmesinin ve temas süresinin azaltılmasının önem taşıdığını belirtiyor.
Dr. Sever, boyayı test ederken, saç boyasını kullanmadan önce çok az miktarda görünmeyen bir bölgeye örneğin üst kol iç kısmına sürüp 2 gün beklemenizi öneriyor. Bu test, saç boyasının cilde temasından sonra alerjik reaksiyon gösterip göstermediğini belirlemek için yapılıyor. Eğer 2 gün içerisinde cildinizde kızarıklık ve alerjisi gelişirse saç boyasına alerjiniz olduğu anlamına geliyor. “Alerji yama testi” adı verilen test ise dermatoloji uzmanları tarafından yapılan ve sırta uygulanan özel bir alerji testi. Bu test özellikle sürekli ciltte alerji sorunu yaşayan hastalara nedeni tespit etmek için uygulanıyor.
ALERJK REAKSİYON GÖSTERDİYSENİZ ORGANİK BOYALARI TERCİH ETMELİSİNİZ!
Dr. Sever, saç boyalarının farklı içeriklere sahip olduğunu, kimyasal içerikleri nedeniyle bazı saç boyalarının daha fazla alerjik reaksiyon riski taşırken, diğerleri daha az riskli olabildiğini vurguluyor. Bu nedenle, alerjiniz varsa veya daha önce alerjik reaksiyon göstermişseniz, özellikle organik veya doğal saç boyaları tercih etmeniz öneriliyor.Ek olarak saç boyası cilde temas ettiğinde, kimyasallar ciltteki gözeneklerden emiliyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Sever, temas süresini kısaltarak alerjik reaksiyon riskini azaltabileceğinizi belirtiyor.
SAÇ DERİSİ VE KÖKLERİNİ TAHRİP EDİYOR
Dermatoloji Uzmanı Dr. Sever, saç boyalarının, kimyasal içerikleri nedeniyle cilt tahrişine neden olabildiğini, özellikle kimyasalların ciltte fazla kalması durumunda saç derisini ve saç köklerini tahrip edebildiğini ve saç dökülmesine neden olabildiğinin altını çiziyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Sever, ayrıca bazı kişilerin, saç boyalarına karşı alerjik reaksiyon gösterdiklerini, bu reaksiyonların, kaşıntı, kızarıklık, şişme, nefes darlığı ve hatta anafilaktik şoka kadar değişebildiğini belirtiyor.
SAÇ BOYASI ALMADAN ÖNCE BUNLARA DİKKAT!
Dermatoloji Uzmanı Dr. Sever, ürün içeriğinin okunmasını ve dermatolojik olarak test edilmiş ürünlerin tercih edilmesini tavsiye ediyor. Saç boyaları farklı içeriklere sahip olabiliyor. Bu nedenle, ürün etiketini okuyarak, içerikler hakkında bilgi edinilmesi önem taşıyor.
Organik veya doğal saç boyalarının tercih edilmesi, alerji oluşma ihtimalini düşürse de örneğin kınaya karşı alerjisi olan kişilerin çoğu boyaya karşı alerjisi olabiliyor.
International Journal of Cancer adlı bilimsel yayında yer alan çalışmada, saç ürünlerinin sağlık üzerindeki olası etkileri değerlendirildi.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'nde çalışan bilim insanları, saç boyası ve kimyasal saç düzleştirici kullanan kadınların, bu ürünleri kullanmayanlardan daha yüksek kanser riski taşıdıklarını belirtti. Peki, saç düzleştiricileri ve saç boyaları meme kanserine neden olur mu, bu alanda yeterli çalışma yapıldı mı? Tüm bu soruların cevaplarını, Meme Cerrahisi uzmani - Prof. Dr. Deniz Böler açıkladı.
“SAÇ BOYALARI MEME KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIR VEYA ETKİSİ YOKTUR “DEMEK İÇİN ERKEN!
Meme Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Deniz Böler Saç boyaları ve saç bakım ürünlerinin içerik, amaç ve kullanım sıklığı gelişen teknoloji ile artarken bu ürünlerin hem evde hem de profesyonel olarak kullanım sıklığının artması acaba bu ürünlerin en çok kullanan kesim olan kadınlarda da meme kanseri sıklığını artırıyor mu sorusuna yanıt arayan sınırlı sayıda çalışma olduğunu belirtti.
Meme Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Deniz Böler “Bazı çalışmalar özellikle meme kanseri olan akrabası olan kadınlarda riskin hafifçe arttığını bulurken, bazı çalışmalar bu riskin sadece Afrika kökenli Amerikalılarda arttığını, bazıları ise riskin evde kullanılan ürünler için biraz daha yüksek olabileceğini öne sürmüş. Ama yayımlanan çalışmalardan hiçbirisi ne yazık ki saç boyası veya düzleştiricilerden uzak durun diyebileceğimiz düzeyde bir kanıt sunamamış. “Saç boyaları meme kanseri riskini artırabilir veya etkisi yoktur” demek için henüz yeterli kanıta sahip değiliz. “dedi
Prof. Dr. Deniz Böler, Bazı kozmetik ürünlerinin içerisindeki maddelerin ister sentetik ister organik olsun “EDC (endocrine disrupting chemicals” yani hormonal sistemin dengesini değiştirebilecek özellikleri olduğu bilimsel bir gerçek olmakla beraber şu soruların yanıtının henüz verilmediğini açıkladı:
- Söz konusu kimyasallar nelerdir?
- Hangi kozmetik markaların içerisinde ne kadar bulunmaktadır?
- Ne kadarı vücuda girdiğinde kanser oluşturma potansiyeli taşır? Vücut bu maddeleri uzaklaştırabilir ya da başka şekilde etkisiz hale getirebilir mi?
- Yılda iki kez saç boyamak ile yıllarca her ay saç boyamak aynı etkiye mi sahiptir?
- Her renk boyanın etkisi aynı mıdır?
- Menopoz öncesi veya sonrası kadınlardaki etkileri aynı mıdır?
- Saç boyamaya başlama yaşı, etnik köken, aile öyküsü ve kilo, beslenme ve spor alışkanlıkları, sigara ya da saç boyasına ek olarak kullanılan ve deriden alınan diğer kozmetik malzemeler (yüz ve vücut kremleri, vs) de eş zamanlı olarak EDC’lerin potansiyel etkilerini artırıp azaltabilir mi?
Böler , ‘Bunun gibi çok sayıda sorunun yanıtı henüz bilinmemektedir. Bu nedenle saç boyaları ile meme kanseri riski arasında kesin bir ilişki vardır diyebilecek yeterli kanıta henüz sahip değiliz. İlerleyen yıllarda bu sorulara cevap bulabileceğimizi umuyorum. Bu arada kesin olarak bildiğimiz ve yapılmasını önerdiğimiz tek fiziksel ve ruhsal sağlıklı yaşamın gereklerini yerine getirmek ve düzenli meme kontrollerini ihmal etmemektir. ‘ açıklamasında bulundu
