Sakın yapmayın! Uzmanlar uyardı, her geçen saat ölüm riskiniz artıyor
Değişen yaşam koşulları sağlığımızı da oldukça etkiledi. Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam kanserden, kalp hastalığına, felce kadar birçok hastalığın riskinin artmasına neden oldu. Uzmanlar hareketsiz yaşamanın ölüm riskini her geçen dakika artırdığını belirtti. Sağlığınızı kontrol altına almak ve hastalık riskini düşürmek için her gün düzenli olarak egzersiz yapmanız gerekiyor.
Pandemi nedeniyle değişen koşullar iş hayatını ve okulu evden yürütebilmemizi sağladı. Başta oldukça keyifli geçen bu süreç sağlığımızı tehdit etmeye başladı. Artık birçok iş yeri evden çalışma biçimine geçti. Evde saatlerce hareketsiz bir şekilde oturmak hastalık risklerini artırmaya başladı. Hareketsiz yaşamak ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Bilal Boztosun, “Yapılan çalışmalarda günde 13 saatten fazla oturanların, 11 saatten az oturanlara göre 2 kat daha fazla ölüm riskine sahip olduğu gösterildi. Uzun süreli oturmak kalp hastalığı için iki risk faktörü olan tip 2 diyabet ve obeziteye neden olabilir. Düzenli olarak uzun süre oturduğunuzda kemikleriniz zayıflar ve tüm iskelet sisteminiz ağrı, iltihaplanma gibi olumsuz etkiler yaşayabilir” dedi.
HERKESİN FİZİKSEL AKTİVİTEYE İHTİYACI VAR
Prof. Dr. Bilal Boztosun, uzun süreli oturmanın erken ölüm için risk faktörü oluşturduğuna dikkati çekti. Prof. Dr. Bilal Boztosun, herkesin kas güçlendirici fiziksel aktiviteye ihtiyacı olduğunu belirterek, “Uzun süreli oturan insanların hem aerobik hem de kas güçlendirici fiziksel aktiviteye ihtiyacı vardır. Uluslararası bir dergide yayınlanan bir araştırma, uzun süre oturmanın erken ölüm için bir risk faktörü olduğuna dair kanıtları göstermiştir. Araştırmalara göre, ne kadar çok oturursanız erken ölüm riskiniz o kadar artar. Yapılan çalışmalara örnek olarak; günde 13 saatten fazla oturan katılımcıların, 11 saatten az oturanlara göre 2 kat daha fazla ölüm riskine sahip olduğu gösterilmiştir.
KAP KRİZİ VE FELÇ RİSKİ YÜZDE 147 ARTTI
Günümüzde yetişkinlerin ve ergenlerin yeterli fiziksel aktivite düzeyine sahip olmadığına değinen Prof. Dr. Bilal Boztosun, şu şekilde devam etti: “Dört yetişkinden biri ve ergenlerin yüzde 80’inden fazlası, önerilen fiziksel aktivite düzeylerini maalesef karşılamıyor. Yapılan araştırmada en çok oturanların, en az oturanlara kıyasla hastalık ve ölüm oranlarında artış olduğunu gösterdi. Yapılan istatistiklerde çok oturanların diyabet riskleri yüzde 112 arttı, kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler olaylarda yüzde 147 artış oldu. Kardiyovasküler olaylarda ölümde yüzde 90 artış oldu. Herhangi bir nedenden ölümde yüzde 49 artış oldu. Oturarak çok fazla zaman harcandığında kan akışı yavaşlar, bu da kan damarlarında yağ asitlerinin birikmesine izin verir ve kalp hastalığına yol açabilir. Vücudunuzun yağları işleme yeteneği azalır.
KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR
Lipoprotein lipaz, karnınızdaki yağları parçalamak için üretilen önemli bir enzimdir. Oturduğunuzda vücudunuzun lipoprotein lipaz üretimi yaklaşık yüzde 90 düşer ve vücudunuzun yağ kullanmasını kolaylaştırır, yağ kullanmadığında ise depolanır. Uzun süreli oturmak kalp hastalığı için iki risk faktörü olan tip 2 diyabet ve obeziteye neden olabilen insülin direncine yol açabilir. Uzun süreler boyunca düzenli olarak oturduğunuzda kemikleriniz zayıflar ve tüm iskelet sisteminiz ağrı, kemik çıkıntıları, iltihaplanma ve diğer semptomlar dâhil olmak üzere olumsuz etkiler yaşayabilir. Kaslarınızı kullanmadığınızda, güçlerini ve diğer vücut sistemlerini destekleme yeteneklerini kaybedebilir. Beyninizi etkileyebilir. Kanser hastalığında ise önerilen miktarda hareket etmek meme, kolon ve rahim kanserleri de dâhil olmak üzere birçok kanser riskini azaltabilir. Daha fazla hareket etmek ve daha az oturmak, yaş, cinsiyet, ırk, etnik köken veya mevcut fitness seviyesinden bağımsız olarak herkes için muazzam faydalar sağlar.”
HAREKETSİZLİK STRESİN ARTMASINA NEDEN OLUYOR
Prof. Dr. Boztosun, egzersiz ve fiziksel aktivite konusunda şu tavsiyelerde bulundu: “Egzersiz, beyindeki nöronları büyüten beyin kaynaklı nörotrofik faktörün (BDNF) üretimini tetikler. Ayrıca kortizolün yani stres hormonunun etkileriyle savaşmaya yardımcı olur. Dolayısıyla BDNF kaynakları azaldığında kortizol artar ve bu da stresin artmasına nedendir. Beyne giden kan akışı da hareketsiz olduğunuzda yavaşlar, bu da beyninizin aldığı oksijen miktarını azaltır.
UZUN YOLCULUKLARDA MOLA VERİN
Fiziksel aktiviteyi arttırıcı sosyal platformlarda bulunmak insanların aktif olması için güvenli ve uygun yerler sağlayabilir. Asansör yerine merdivenleri kullanmayı tercih edin. Gençlerimizin özellikle okullarda daha aktif olmasını sağlamalıyız. Çocukların daha fazla hareket etmesi için çözüm yolları aramalıyız. Okula yürüyerek veya bisikletle gitmeyi deneyebilirsiniz. Sokaklarda her yaştan ve her yetenekten insanın yürümesi, bisiklete binmesi, tekerlekli sandalyeyi kullanabilmesi veya toplu taşımaya binebilmesi için güvenli hale getirmek önemlidir. Aktif ulaşım ve toplu taşımayı birbirine bağlayan ulaşım planlamasını desteklenmeli. Akşamları televizyon ekranındaki video oyunları yerine futbol veya paten gibi aktif aile oyunlarını oynayın. Uzun araba yolculuklarında mola vermeyi ihmal etmeyin.”