Varis çorabı varisi yok eder mi?
Özellikle kadınlarda sıklıkla görülen varis sorunu hem görünüm hem de sağlık açısından kişilerin hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Sinem Yiğit Uğur, varis tedavisi ile ilgili merak edilenleri sizler için derledi.
Vücudumuzdaki varislerin türü, şekli ne olursa olsun önemli damar hastalıklarının habercisi olabilir. Varisli damarlar gözlemlendiğinde bir uzmana danışılmalıdır. Toplardamarların genişlemesi, kıvrımlı hal alması sonucu varis pakeleri oluşur. Yaşla birlikte varis görülme sıklığı artar. Varisli damarlar kadınlarda erkeklerden daha yaygındır.
İki varis türü vardır; primer (birincil) ve sekonder (ikincil) varisler. Primer varislerin oluşum nedeni bilinmemektedir, kalıtsal geçiş ön planda sorumlu tutulmaktadır. Sekonder varisler, uzun süre ayakta durma, oturma, hareketsizlik, kilo alımı, travma, bası, pıhtı gibi nedenlerle toplardamar duvarının hasar görmesi ile toplardamar içindeki basıncın artması (venöz hipertansiyon) ve damar içindeki kapaklarda yetmezlik oluşması sonucu oluşur.
Yaşla birlikte varis görülme sıklığı artar
Varisli damarlar genellikle 40 yaş ve üzeri kişilerde görülür. 40 yaş ve üzerindeki her iki kişiden biri varisli damarlarla karşı karşıyadır. Varisli damar bölgesinde kaşıntı, şişme, kanama ve ağrı ile ilgili sorunlar ısı ile şiddetlenir. Bu sorunlara ek olarak, sıcak havalarda yetersiz sıvı alımı da pıhtılaşma sorunlarına yol açabilir.
Varislerin sebep olduğu sağlık sorunları nelerdir?
Bacakların yüzeysel damarlarında artan basınç ödem oluşmasına neden olabilir. Oluşan ödem kişide şişlik ve ağrı şeklinde kendini gösterir. Ödem sorunu devam ederse, cilt daha parlak ve daha sıkı hale gelir. Sorun tedavi edilmezse cilt kırmızılaşabilir ve sertleşebilir.
Varisli damarlar ağrıya neden olabilir. Genişlemiş toplardamar içinde biriken kan, çevresindeki sinir liflerine baskı yaparak ağrıya neden olur. Özellikle bacaklarda, diz altı bölgede şişlik oluşur. Genişlemiş toplardamarın duvarı incelir ve en ufak bir darbe ile kanamaya neden olur. Ayrıca varis içinde göllenen kirli kan içindeki toksinler cilde sızarak kaşıntı ve ciltte koyu renk değişikliğine neden olur.
Varis içinde göllenen kan, kalbe gönderilemez ve zamanla pıhtılaşır, bu durumda venöz trombüs oluşur ve bu pıhtıdan kopan bir parça kalbe ve akciğere gidebilir, bunun sonucunda akciğer embolisi dediğimiz hayati öneme sahip tablo oluşur.
Tedavi yöntemleri ile ilgili merak edilenler
Varisli damarlardan kaynaklanan ağrı, insanların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürür. Bu nedenle tedavinin nihai hedefi kişinin yaşadığı ağrıyı azaltarak yaşam kalitesini yükseltmektir.
Günümüzde tercih edilen tedavi yöntemleri; endovenöz radyofrekans, lazer, biyoyapıştırıcı (glue) ile büyük varis tedavisidir. Küçük kılcal varislerin tedavisinde ise; skleroterapi, köpük skleroterapi ile damar içine ince iğne ile sıvı ya da köpük formundaki ilacın verilmesi yöntemleri en etkili yöntemlerdir. Ayrıca dermal lazer ve radyofrekans yöntemleri de kılcal varis tedavisinde etkilidir.
Varis çorabı tedavi sağlar mı?
Skleroterapi, köpük skleroterapi ve büyük damar endovenöz kateter tedavilerinden sonra hastaya birkaç hafta varis çorabı giymesi önerilir.
Varis çorabı, ayak bileğinde efektif basınç sağlayarak kanın kalbe doğru pompalanmasını sağlar. Bu şekilde yetmezliği olan toplardamarlarda kan birikmez ve ödem, ağrı oluşmaz. Damar içine yapılan skleroterapi, endovenöz girişimler sonrasında da damar iyileşmesini kolaylaştırır. Varis çorapları tek başına varisli damarı tedavi etmez sadece ağrı, şişlik gibi semptomları azaltır.
Hamilelik döneminde, sürekli oturarak ya da ayakta kalmamızı gerektiren durumlarda, varis çorapları giymek toplardamarlarda kanın göllenmesini engelleyerek kişinin yaşam kalitesini artırır hem de pıhtı oluşma riskini düşürür.
Varis şikayeti olan hastalarımız, kalp ve damar cerrahisi uzmanına muayene olmalı, damar haritalaması sonrası, kişiye uygun, doktorunun reçete ettiği varis çorabını giymelidirler.