Dr. Şah yaptığı açıklamada, kısırlığın herhangi bir korunma yöntemi kullanmaksızın en az bir yıllık süre içerisinde çiftin düzenli olarak birlikte olmasına rağmen kadının gebe kalamaması olarak tanımlandığını ve toplumda yaklaşık yüzde 15 oranında görüldüğünü ifade etti. Dr. Şah, bu çiftlerde ilaç tedavileri fayda etmediğinde, eğer erkekten sperm elde edilebiliyorsa uygun vakalarda aşılama ve tüp bebek tedavilerinin başarı ile uygulanabildiğini belirterek, “Ancak infertil yani kısır erkeklerin yaklaşık yüzde 10-15’inde azospermi denilen bir duruma rastlanır. Azospermi, erkeğin menisinde sperm olmaması anlamına gelmektedir. Kromozomal hastalıklar, varikosel, inmemiş testis, enfeksiyonlar, geçirilmiş bazı cerrahiler ve çevresel faktörler azospermiye yol açabilmektedir. Günümüzde bu hastalarımızda, Mikro-TESE denilen bir yöntemle, testis cerrahi olarak açılarak içinde mikroskop yardımıyla tüp bebek tedavisinde kullanmak üzere sperm aranır. Mikro-TESE ile sperm bulma şansımız yaklaşık yüzde 50’dir. Bu yöntem elimizdeki son şans olduğu için sperm bulunamadığında anne-baba olma hayali maalesef gerçekleşmez ve bu durum çiftler için oldukça büyük bir travma oluştururken biz hekimleri de fazlasıyla üzmektedir” dedi.
Dr. Şah, ancak günümüzde tıp biliminin ileri teknolojilerin de yardımıyla hızla ilerlemesi sonucunda bu gibi çiftler için bir umut ışığı doğduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Kanadalı bilim insanları, British Columbia Üniversitesi’nde yapılan ve yeni sonuçlanan bir çalışma yayınladılar. Bu çalışmada ilk kez insandan elde edilen testis kök hücrelerini 3 boyutlu yazıcılar ile kopyalayıp, laboratuvar ortamında sperm üretimi için öncü hücreler elde ettiler. Kopyalamadan 12 gün sonra söz konusu hücrelerin hala canlı olduğunu ve hatta sperm öncüsü hücrelerin büyüdükleri gözlendi. Şimdi bu hücrelerden, büyüme faktörleri yardımı ile sperm elde etmeye çalışıyorlar. Eğer bu çalışmalar başarılı olursa erkeğin kendi kök hücrelerinden, 3 boyutlu yazıcılar ile elde edilmiş öncü hücrelerden laboratuvar ortamında üretilmiş spermler tüp bebek tedavisinde kullanılabilecek. Bu çalışma olumlu sonuçlandığı takdirde umutsuz durumdaki birçok çiftin anne-baba olma hayali gerçeğe dönüşebilir.”