Akdeniz tipi beslenme şekli kısırlığı önlüyor

Beslenme şeklinin ve alışkanlıkların üreme fonksiyonlarını büyük oranda etkilediği belirtiliyor. Aşırı kilonun beraberinde getirdiği sorunlar birçok hastalığa davetiye çıkartırken erkeklerde testosteron düşüşüne sebep olması nedeniyle kısırlığa da yol açtığı uzmanlar tarafından kaydediliyor.

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Erol, konu ile ilgili açıklamasında, "Yapılan laboratuvar çalışmaları kilo problemine bağlı olarak testisten salgılanan bazı moleküllerin eksildiğini ve bu sebeple üreme yeteneğinin doğrudan azaldığını ortaya koymaktadır. Akdeniz tipi beslenme şekli benimseyip antioksidan içerikli yiyecekler tüketerek erkekte üreme sağlığını koruyabiliriz." dedi.

Fazla kilolar sperm sayısını azaltıyor

Hamile kalabilmek ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilmek için anne-baba adaylarının bazı konularda hassasiyetle dikkatli olmaları gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Erol, "Tedaviye başlamadan önce veya tedavi sırasında beslenme şekillerinin ve yaşam pratiklerinin değişmesi gerekmektedir. Erkeklerde fazla kilolar sperm sayısında azalmalara, sperm hareket ve döllenme kabiliyetlerinde ciddi düşüşlere neden olmak suretiyle kısırlık sebebi olmaktadır.

Obezite artık yalnızca gelişmiş ülkeler için değil, gelişmekte olan ülkeler için de yaygın bir sorun haline gelmiştir. Erkeklerde obezitenin birçok sağlık sorunu gibi kısırlığa da yol açabileceği özellikle bazı erkek hastaların bu konudaki şikayetlerinin fazlalaşması ve yapılan araştırmalar ile açıkça görülmektedir. Yağ dokusunun yapımı uyarılarak testis bölgesinde yağlı dokunun ve oksidasyona bağlı olarak sperm hücrelerinde stresin artmasına yol açıyor.

Bu hastalarda uyku apnesi nedeniyle gece uyku düzeni bozuluyor. Bu da geceleri olan testosteronun yükselmesini engelliyor. Böylece sperm sayısı, hareketi ve morfolojisinde bozulma oluşuyor. Yine bu erkeklerde vücuttaki östrojen/androjen dengesinin bozulması cinsel sorunlara yol açabiliyor." şeklinde konuştu.

"Kısırlık sorunu yaşayan kilolu erkeklerde temel sorun çoğunlukla genetik yatkınlık"

Şişman erkeklerin testis bölgesindeki yağ oranının fazla oluşu o bölgedeki vücut ısısını yüksek tuttuğu bilgisini veren Prof. Dr. Erol, "Aşırı sıcaklık nedeniyle testis damarlarının genişlemesi sperm üretimini ve kalitesini azaltmaktadır. İnfertilite problemi yaşayan kilolu erkeklerin çoğu genetik yatkınlığı olan morbid (hastalıklı) obezlerdir.

Tüm bunların haricinde erkeklerde sigara ve alkol tüketimi, çevre kirliliği ve fazla miktarda midye tüketimi de infertiliteye yol açan nedenler arasında gösterilmektedir. Obezitenin kısırlığa neden olması semen kalitesindeki azalmalar, endokrinolojik bozukluklar, hormonal üretimde görev alan aromatizasyon faaliyetlerinde azalmalar, psikolojik nedenler, ısı artışı gibi termal nedenler, uyku apnesi ve bazı toksinlerde artış durumu olarak sıralandırılabilir" diyerek tüm bu nedenlerin birleşimi olarak sperm üretimi ve kalitesinde azalmaların meydana gelebileceğinin altını çizdi.

"Fazla kilo erkeklerde östrojen hormonunu artırıyor"

Erkekte testosteron kadınlarda ise östrojen hormonunun baskın olduğu bilgisini paylaşan Prof. Dr. Bülent Erol, "Vücut kitle indeksi fazla olan bireylerde bu hormonal dengelerde bozulmalar gözlemlenmektedir. Çeşitli nedenlerle alınan fazla kilolar testosteron, gonadotropin, inhibin hormonlarını bağlayan proteinin azalmasına sebep olurken östrojen hormonunun artmasına yol açar.

Bu durum geri bildirimler sonucu beyindeki hormon kontrol merkezlerini negatif hale getirir ve sperm üretim mekanizmasın işlevini olumsuz yönde etkiler. Hormonal aksta yaşanan bu değişimler sperm üretiminde görevli olan fonksiyonların bozulmasına sebep olur" ifadelerini kullandı.

"Yaşam biçiminizde kalıcı değişiklikler yapın"

İnsan psikolojisinin çeşitli sihirli formüller peşinde koştuğunu fakat özel bir formülden ziyade yaşam şeklimizde yapacağımız ufak tefek değişikliklerin tedaviye katkı sağlayacağını dile getiren Prof. Dr. Bülent Erol; çocuk sahibi olmak isteyen erkeklerin üreme sağlığını korumaları için yapmaları gereken yaşam pratiklerini şu şekilde sıraladı; "Bünyeyi çok zorlamayan günlük yürüyüş ve egzersizler.

Akdeniz usulü beslenme şekli (daha az kırmızı et, daha fazla deniz ürünleri, taze meyve ve sebzeler). Nar, böğürtlen, çilek, karadut gibi bol antioksidan içeren kırmızı meyveler tüketmek. Zerdeçal, kimyon, zencefil, keklik otu gibi yüksek antioksidan özelliği olan baharatları tercih etmek. Uzman tavsiyesi ile alınabilecek günlük multivitamin (destek) ürünleri kullanmak."

İHA