Çölyak hastalığı kolon kanserine sebep oluyor
'Gluten' proteinine karşı duyarlılık oluşturan çölyak hastalığı, dünyada her 130 kişiden 1'inde görülüyor. Kronik ishal, yorgunluk, kilo kaybı, anksiyete gibi birçok rahatsızlığa neden olan bu hastalık, insan sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor. Geç teşhis edildiğinde ince bağırsak kanserine neden olabiliyor
Çölyak hastalığı, genetik olarak yatkın kişilerde gluten denilen buğday, arpa ve çavdarda bulunan bir proteinin alınmasıyla oluşan vücudun kendi kendine yaptığı iltihabi durumdur. Gluten alındığında ince bağırsakta iltihap oluşmaya başlar. Vücudumuz kendisini yabancı maddelere karşı korur. Genetik olarak yatkın kişilerde gluten alınmasıyla beraber vücut, gluteni yabancı madde olarak algılar. Bu antijene karşı antikor oluşturur. Oluşan antikorlar iltihabi sistemi devreye sokarak ince bağırsak yüzeyine hasar oluşturur. Villi denilen, besinlerin emilimini sağlayan yapılarda atrofi yani körelme oluşur. Vücudumuz için gerekli mineral ve vitaminlerin emilimi bozulur. Bu eksikliklere bağlı diğer hastalıklar da oluşmaya başlar.
Gluten esas olarak buğday, arpa ve çavdarda olmasına rağmen günümüzde ilaçlar, dudak kremleri, paketlenmiş ürünlerde de kullanılmaktadır. Bazen çölyak hastalığı ağır bir cerrahi operasyon, gebelik, doğum, viral enfeksiyon ve ciddi psikolojik durumlar sonrasında aktifleşebiliyor veya tetiklenebiliyor.
Çölyak tanısı, şüphelenilen kişilerde hastalığa ait antikor testlerinin çalışılması ile konur. Kesin tanıda ise endoskopi ile ince bağırsaktan biyopsi alınması altın standarttır. Ailesinde çölyak hastalığı olan kişilerde asemptomatik çölyak hastalığı olabileceği için bunlarda tarama amacıyla kan testlerinin çalışılması faydalıdır.
KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Çölyak hastalığı buğday alerjisi değildir. Buğday alerjisi erişkinlerde nadir olsa da çocuklarda yüzde 0.4-0.5 oranında görülebilir. Deri döküntüleri olur, glutensiz diyetten fayda görülür. Çölyak olmayan gluten hassasiyetinde ise kanda çölyak antikorları negatiftir; fakat çölyak hastalık belirtileri mevcuttur. Gluten alındığı zaman gaz, şişkinlik, ishal, karın ağrısı şikayetleri olur. İnce bağırsakta hasar oluşmaz. Emilim bozukluğu yoktur. Çölyaktan daha fazla oranda görülür. Çölyak hastalığı dünyada ortalama 130 kişide 1 görülüyor. Birinci derece akrabasında çölyak hastalığı olanlarda görülme sıklığı ise 10’da bir. Çölyak hastalığı glutenin alınmasıyla beraber herhangi bir yaşta da ortaya çıkabiliyor. Çölyak hastalığı kadınlarda, erkelere oranla daha sık rastlanıyor.
UZUN SÜRE ANNE SÜTÜ ALANLARDA GÖRÜLME YAŞI GECİKİYOR
Genetik yatkınlığın yanı sıra down sendromu gibi genetik hastalıklarda çölyak hastalığına yakalanma riski daha fazladır. Bunun yanı sıra çevresel, psikolojik, fiziksel etkenler de hastalığın oluşumunda etkili olabilir. Hastalık, kişilerde farklı seyrettiği için tanısı zor olan bir hastalıktır. Daha doğrusu akla gelme ihtimali daha azdır. Toplumda tanısı konmamış birçok hasta olduğu düşünülüyor. Gaz şişkinlik şikayetleri ve demir eksikliği anemisi olanların çölyak hastalığı ve laktoz intoleransı başta olmak üzere değerlendirilmeleri gerekiyor. Tüm vücuda ait 300’e yakın belirti ve şikayet çölyak hastalığı ile ilişkili olabilir. Kişiler ve semptomlar arasında fark olması, hastalığın ne zaman ve nasıl olacağı çeşitli faktörlere bağlı değişebilir.
Meme ile emzirme süresi, gluten ile karşılaşma zamanı, bir seferde alınan gluten miktarı bunlardan bazılarıdır. Meme ile emzirme süresi uzayan kişilerde çölyak görülme yaşı geç olmaktadır. İnce bağırsakta hasarın derecesi ve hastalığın oluşma yaşına göre şikayet ve bulgular değişkenlik gösterebilir. Bu yüzden ileri yaşta şikayetler belirgin olmadığından hastalık atlanabilir.
İYİ BİR ETİKET OKUYUCUSU OLUN
Çölyak hastalığı çocukluk çağında karında gaz, şişkinlik, ishal, kabızlık, kusma, yağlı dışkılama, pis koku, kilo kaybı, yorgunluk, diş problemleri, büyüme ve gelişme geriliği, kısa boy, hiperaktivite bozuklukları ile kendini gösterir.
Erişkinlerde ise sebebi açıklanamayan demir eksikliği, yorgunluk, eklem ağrıları, kemik erimesi, depresyon, anksiyete, cilt lezyonları gibi belirti ve şikayetlere sebep olabilir. Güncel tedavisi yaşam boyunca sıkı glutensiz diyettir. İçinde gluten bulunan hiçbir şey tüketilmemelidir. Hastalığın başlangıç döneminde eksik olan vitamin ve minerallerinde tedaviye eklenmesi de önemlidir. Diyet sonrası düzelme birkaç günden birkaç yıla kadar uzayabilir. Çocuklarda genelde 3-6 ay içinde düzelme olur. Glutenin az miktarda bile alınması bağırsakta hasar oluşturur. Özellikle hazır gıdalar alırken dikkatli olunmalıdır. Bazı firmalar üzerine gluten içerdiğine ait kırmızı işaret koyarken bazıları bunu koymaz. İçinde malt veya hidrolize bitki proteini yazan gıdalar glüten açısından sorgulanmalı ve dikkatli kullanılmalıdır. Kişiler bu hastalığı hayatlarını bir parçası olarak kabul etmeli, yaşam tarzlarının buna göre şekillendirmelidirler. Çok iyi bir etiket okuyucusu olunmalı, ilaçlar, kozmetik ürünleri, şampuan, kremlerin de gluten içeriklerine dikkat edilmelidir.
HAZIR GIDALARA DİKKAT!
Çölyak hastalarının mutlaka hayat boyu diyet yapmaları gerekir. Ufak kaçamaklar, şikayete sebep olmasa da bağırsaktaki hasara neden olduğu için komplikasyonların gelişmesine neden olabilir. Çölyak hastaları tüm sebzeleri, meyveleri, bakliyatları tüketebilir. Ayrıca katkısız katı ve sıvı yağlar, yumurta, bal, reçel, zeytin, et, balık, tavuk, una batırılmamış konserve çeşitleri, mısır, pirinç gibi birçok ürün de besin hazırlamada kullanılabilir. Ayrıca kestane unu, nohut unu, soya unu, üzüm çekirdeği unu, evde çekilmiş güvenli baharatların da zararı yoktur. Öte yandan buğday, arpa, çavdar ve yulaf katkılı her türlü ürüne ek olarak bulgur, irmik, makarna, şehriye, kuskus, ekmek, kek, pasta, kurabiye, börek, simit, dondurma külahı, unlu tatlılar, gluten içeren hazır salça, ketçap, un ilave edilen çorbalar, soslar, tarhana, yarma gibi ürünlerden kaçınmak gerekir. Una batırılarak kızartılmış tavuk, balık gibi et ürünleri, malt kullanılan içecekler, gluten içeren hazır çorbalar, köfte, pane harçları gibi hazır çeşniler de tüketilmemelidir. Hastalığın ilk zamanlarında süt tolere edilmeyebilir. Süt ilk zamanlarda diyetten çıkarılmalıdır.
- Göz tedavisinde bu detay dikkate alınmalı! Özellikle prematüreler için önemli
- Mikroplastiklere dikkat! Kolon ve akciğer kanserine yol açabiliyor: Üreme rahatsızlıklarının altında yatan sebeplerden biri
- Hafıza kayıpları ve kronik baş ağrısına dikkat!
- Vücudunuz sizi uyarıyor olabilir! Demir eksikliğiniz varsa bu belirtilere dikkat edin!
- Balık tüketerek kışı depresyonsuz atlatabilirsiniz!