Farkında olmadan alınan kaloriler
Geçen hafta bu konuya giriş yapmıştık ama tekrar hatırlatmak istiyorum. Kilo verirken negatif enerji (kalori) dengesi sağlamak bu işin temelidir. Bunu yapamazsanız zayıflamak mümkün değildir. Negatif kalori dengesi yaratırken bize önemsizmiş gibi gözüken bazı ayrıntıların ne kadar önemli olabileceği konusuna giriş yapmıştık. Bu hafta da devam edelim bakalım…
YEKBU KÖSEOĞLU
Tükettiğiniz sulu yemekleri yaparken, içerisine eklenen yağın, yemeğin suyunun üzerinde olduğunu hepimiz biliriz. Suya geçen bu yağ, yemeğin suyunu da kalorili hale getiriyor. Diyetinizde size verilen ölçülerde sebze yiyor ama bu sebze yemeklerini bol sulu yiyorsanız farkında olmadan kalori alıyorsunuz demektir. Ekmek banmak ve yemeğin suyunu kaşıklamak, aslında sıvılardan alınmış boş kalori oluyor. Yediğiniz sulu yemeklerden farkında olmadan kalori almak istemiyorsanız önerim, yemeğinizin suyundan tabağınıza almamanız ve yemeğinizi çatalla yemenizdir.
ÇORBALAR DÜŞÜK KALORİLİ Mİ?
Çorbalar, diyete başladığımızda masum görüp sıklıkla tükettiğimiz besinlerdendir. O halde çorbaların gerçekten düşük kalorili olup olmadığını inceleyelim. Çorba tüketirken farkında olmadan kalori alabilirsiniz. Çorbalara kıvam vermek için yapılan meyane (un ve yağın kavrulması ile yapılan karışım), çorbaya lezzet vermek için eklenen krema vb. çorbanın kalorisini yükselterek farkında olmadan kalori almanıza neden olabilir. Evde yapılan bir çorbanın porsiyon başına ortalama kalorisi 70-150 kalori iken, dışarıda yediğiniz bir çorbanın porsiyonu 300-350 kaloriye çıkabilir. Çorbalardan farkında olmadan kalori almamak için, çorbalara kıvam verirken tam tahıl ve bakliyatları, lezzet verirken ise sebzeleri, sütü ve baharatları kullanabilirsiniz.
KAHVE YANCILARI
Özellikle dışarıda kafe ve restoranlarda içtiğimiz çay, kahve gibi sıcak içeceklerin yanında getirilen ikramlık çikolata, lokum, kurabiye ve cookie’ler, farkında olmadan gün içerisinde aldığımız kalorileri artırır. Ekstra yağ ve şeker almamıza neden olur. Kahve yancılarından farkında olmadan kalori almak istemiyorsanız, masaya getirilen bu tür ikramları garsona geri verin. Masada kaldığı takdirde, ilk anlarda iradenizi kullanıp yemeseniz bile saatler geçtikçe acıkma veya sıkılma hissiyle bu ikramlıkları yiyebilirsiniz.
AMA PAKETİNDE ŞEKERSİZ YAZIYORDU!
Bir ürünün ambalajı üzerinde ‘light, şekersiz, yağsız vb.’ ibarelerin olması, ne yazık ki o ürünün her zaman masum veya düşük kalorili olduğunu göstermiyor. Eğer bir ürünün etiketini okumadan sadece bu ibareleri dikkate alıp fazla miktarda tüketiyorsanız, belki de farkında olmadan ekstra kalori alıyorsunuz. Benim bu konuda önerim olabildiğince bilinçli tüketici olmak, etiket okumak olacak. Bilinçli bir tüketici etiket okuduğu için farkında olmadan bu ürünlerden kalori almayacaktır.
GLÜTENSİZ, RAFİNE ŞEKERSİZ LEZZETLER GERÇEKTEN MASUM MU?
Sağlıklı yaşam akımıyla önce şeker, sonra glütensiz tarifler oldukça popüler oldu. Hatta zamanla unsuz tarifler de (badem unlu veya baklagil unlu tarifler) kafe ve restoranlarda yerini aldı. Peki gerçekten bu tarifler zannettiğimiz kadar masum mu? Maalesef cevap hayır. Eğer çölyak hastası veya glüten hassasiyeti olan biri değilseniz undan kaçmaya çalıştığınızda yerine ikame olarak kullanılan badem unu normal undan 2.5 kat daha kalorilidir. Çünkü yağlı tohumdur ve yağların kalorisi karbonhidrattan fazladır. Şekersiz tariflerde kullanılan pekmez, bal, agave şurubu, elma suyu konsantresi veya hurma suları ise oldukça fazla früktoz içerirler ve yüksek oranda fruktoz almak çoğu zaman rafine şeker tüketmekten daha iyi değildir. Badem unu yerine glütensiz unla yapılan tariflerde ise kıvamı sağlayabilmek için çoğu zaman şeker ve/veya yağ oranı artırılır. Tüm bu saydığım sebeplerden dolayı bu ürünler kafanızda çok daha sağlıklı veya daha iyi alternatifler olarak kodlamamanızı öneririm. Tüketmenizde elbette bir sakınca yok, ancak ne olduğunu bilerek ve olduklarından fazla anlamlar yüklemeden tüketin lütfen.