Kök hücre saç dökülmesine de çare oldu
Dr. Tayfun Oğuzoğlu, kök hücre yöntemiyle saç dökülme problemini engellediğini söylüyor
RÖPORTAJ: MERVE ÖZAYTEKİN
mozaytekin@posta.com.tr
Her gün yeni bir saç ürünüyle karşılaşıyoruz. Saç dökülmesinde son yıllarda artış mı var?
Evet, saç dökülmesi hem kadınlarda hem de erkeklerde son 5 yılda c iddi artış gösterdi. Özellikle kadınlarda artması saç ürünleri pazarını büyüttü.
Bu artış neden oldu?
Çevre kirliliği, beslenme, stres yüklü yaşam bunda büyük etken. Kadınlarda hamilelik öncesi ve sonrası, erkeklerde askerlik, saç dökülmesini tetikleyen bir dönem. Çocuk yaşlara inen dökülmesi okul yaşamında sınav stresi kaynaklı yaşanabiliyor.
Saç dökülmeye başladığında eskiler demir eksikliğinden saçın döküldüğünü söylerdi. Var mı böyle bir şey?
Eskiden öyle denirdi ama aslında saç dökülmesi hormonel bir problem. Hormonlar yeni nesil beslenmeyle, çevresel faktörlerden dolayı bozuluyor. Eskiden erkeklerde tamamen erkeklik hormonuna bağlı saç dökülüyordu.
Ama artık erkeklerde, halk arasında saç kıran denen para para sakal ve saç dökülmesi bile sık sık görülmeye başlandı. Erkeklerde saç dökülmesinin yaşı da düştü. Bugün 18’inde kellikle tanışanlar var.
Saçın dökülme dönemi var mı?
Saç ömür boyu durmaz. Belli dönemlerde dökülecektir. Ortalama 5 ile 7 yılda bir, saç kendini yeniler. Bu dökülme süreci de bir aylık bir süredir. Bunu fark etmeyiz. Özellikle ilkbahar ve sonbahar geçiş dönemlerinde kadınların saçları dökülmeye başlar ama yerine saç çıkar.
Belirli dönemlerde saç dökülmesi normalse saçımızın döküldüğünü nasıl anlayacağız?
Beyaz ırkta erkeklerde yüzde 100’e yakın saç dökülmesi var. Ama kiminde çok, kiminde az. Ama kadınlarda ömrün bir döneminde özellikle doğum öncesi ve sonrası dökülme yaşanıyor. Saç dökülürse tutam tutam dökülür.
Tararken fırçaya gelir, yıkanırken küvete dolar, fark edilir. Ama en önemlisi saçı tararken, saçı kopartmamaya dikkat etmek. O yüzden saçın döküldüğünü anlamak için sabah kalkınca yastığa bakmak gerekir. Eğer yastıkta saç varsa saç gerçekten dökülüyordur.
Saç dökülme şikayetlerinde kök hücre kullanılıyor. Kök hücre nedir?
Kök hücre (Platelet rich plasma) aslında vücudumuzda herhangi bir yaralanma olduğu zaman vücudu tamir eden hücre grubudur. Diyelim eliniz kesildi. 2 ay sonra elinizde kesik olduğunu bile hatırlamazsanız.
Çünkü orayı tamir eden, yenileyen, kanamayı durduran hücre grubu kök hücredir. Normalde kanımızda belli oranda kök hücre var. Uzun süredir zorlu spor dallarında yaralananların iyileşmesi için kök hücre kullanılıyor.
Kök hücreyle saç dökülmesi nasıl durduruluyor?
Kişinin kanından bir miktar alıyoruz. Amerika’da üretilen özel bir kit var. Hastanın kök hücrelerini bu kitten geçirip yoğunlaştırıyor ve bir serum elde ediyoruz. Bu kit her hasta için ayrı açılıyor.
Elde ettiğimiz serumu saç köklerinin dibine dört milimetrelik iğnelerle enjekte ediyoruz. O hücreler koyduğunuz yerde yine ana işlevlerini yapıyorlar. Kök hücrenin içinde 9 çeşit büyüme hormonu ciltteki hücreleri, saç kökündeki hücreleri arttırıyor.
Onların yaşam döngülerini hızlandırıyor. Oraya serumu koyduğunuzda saçı hemen tamire başlıyor. Bu serum saça zarar veren eksik hücrelerin tamamlanmasını sağlıyor.
Ne kadar sürede iyileşme görülüyor?
1 hafta-10 gün sonra dökülme varsa duruyor. Şiddetli dökülme varsa azaltıyor. Yaklaşık bir ay geçtikten sonra ise saç teli kalınlaşmaya başlıyor. Üç ay civarında da erken dökülmüş ya da bir yıldan daha erken dökülmüş saç kökleri varsa, iyileşme sayesinde böylece yeni yeni saçlar çıkmaya başlıyor.
Herkesin saçı bu kadar kolay çıkabilir mi?
Hayır. Böyle bir iddia yok. Buradaki tedavinin amacı saç dökülmesini durdurmak! Yüzde 85-90, hatta bazılarında da yüzde 100 duruyor. İkinci amacı zayıflayan saçı kalınlaştırmak yani daha hızlı uzamasını sağlamak.
Bunu yüzde 85-90 oranında başarıyoruz. Ama yeni saç çıkartmak kişiden kişiye değişiyor... Diyelim 3 aydır saç dökülmesi yaşıyorsunuz, yeniden saçınız çıkabilir. Ama 5 yıldır saç dökülmesi yaşıyorsanız, saçın çıkma ihtimali biraz daha azalıyor.
Tedavi süresi ne kadar?
15 gün arayla 3 kez bu işlem yapılıyor. Toplam 45 günlük bir süreç. Ama ilk seanstan itibaren pozitif etkisini görmeye başlıyoruz.
Fiyatı ne kadar?
3 bin TL.
Saç ekmeden bunun farkı ne?
Saç ekiminde saçlar enseden alıp üst tarafa ekiliyor. Bu tedavide saçlar kendiliğinden çıkıyor. Ama kök hücre tedavisinin asıl amacı saç çıkarmak değil, saç dökülmesini durdurmak! Saç çıkması bizim için şaşırtıcı bir şey... Baktık bazı yerlerde hala boşluklar var, o zaman saç ekimi yapıyoruz.
Peki saç ekimine destek olarak kök hücre tedavisini kullanıyor musunuz?
Evet. Saç ekimiyle birlikte kök hücreyi kullanıyoruz. Diyelim kişinin kafasında bayağı kellik var. Belli yerlerde de ince saçları var. Saç ekimini gerçekleştiriyoruz, saç ekiminden 15 gün sonra yine 3 seans bu işlemi uyguluyoruz.
Bunu yapmamızın nedeni saçların güçlenmesi, hem de mevcut zayıf saçların yeniden tüy halinden kalınlaşarak saç halini alması.
Hiç saçı olmayan birini saçlı yapabilir miyiz?
Burada önemli olan enseden ne kadar saç alınabildiği. Saç yoksa ne yazık ki hiçbir şey yapılamaz.
Bu tedaviler kaç yaşındaki kişilere uygulanabilir?
Ekim için genelde 23 yaşını bekliyoruz. Üst sınırsa 60-65 yaş. Kök hücre tedavisi daha erken yaşta yapılabilir. 17 yaşında çocuğun saçı dökülmeye başlayınca uygulanabilir. Çünkü kök hücrede amaç saçı mümkün olduğunca yerinde tutmak.
Kök hücre uygulamanın en üst yaş sınırı kaç peki?
55-60. Çünkü belli yaştan sonra kök hücre de yaşlanıyor. Bazısının da yaşı 60’ı geçmiş oluyor ama kendine bakmış, saç kökleri de iyi o zaman yapılabilir. Ama alt yaşta biraz katı kurallarımız var.
Bugün saç alanında en son teknoloji bu mu?
Aslında kök hücreyle birlikte saç ekimi yapmak daha popüler. Gref dediğimiz saç kökü toplululuğu yani 7 bin saç teli ektiğimizde, bazen saç kökü yaşamayabiliyor.
3 bin gref ekmemize rağmen 6 ay sonra sadece 2 bin 7 yüzü kalmış oluyor. Burada saç kökü biraz zayıf, cansız kalmış oluyor. Bu kalıpları önleyecek bir tedaviye ihtiyaç vardı.
Sonunda kök hücre çıktı ve bu boşluğu doldurdu. Amerika’da bu teknik son iki yıldır çok modaydı. Bu sene de Avrupa’da yapılıyor. Türkiye’de de son 6 aydır çok popüler.
‘Ne sabun, ne de şampuan saç dökülmesini engeller’
Saçın dökülmemesi için ne yapmalı?
Eğer hastalığınız yoksa saçınız ömür boyu kalır, dökülmez. Ancak nedenini bilmediğimiz belirli nedenlerden belirli dönemlerde saç dökülebilir. Onun dışında fizyolojik herhangi hastalığınız yoksa saçınızın dökülmesine imkan yok. Hatta bir ürün kullanayım da, saçım dökülmesin diye bir şey de yok.
Jölenin, köpüğün saç döktüğü söylenir, bu doğru mu?
Hiç bir anlamı yok. Bilinen ruhsatlı ürünler kullanılırsa saç dökülmez. Yalnız jöle ya da köpük sürdüğünüz günün, ertesi gününe eğer saçınızı yıkamadan devam ederseniz, dökülme olur. Ama çok yüksek oranda jöle ya da köpük süren biriyse saçını yatmadan mutlaka yıkamalı.
Defne yaprağı, zeytinyağından sabunlar yapılıyor. Bu sabunların saçı gürleştirdiği, parlaklaştırdığı söylenir bu da mı efsane?
Hem de büyük efsane. Hatta sağdan soldan bana sabun bile yollayanlar var. Saçta açık baz dengesi vardır. Saçın derisinde bir miktar yağ olması gerek. Bu sabunlarsa yağı alır, bu dengeyi bozar ve böylece saç yapış yapış olur.
Ama bazısı da saçına sabunun iyi geldiğini söyler. Bu sabunların içinde kimyasal madde çok az olduğu için insanların bunu kullanmak hoşuna gider.
Tamamen psikolojik... İtalya’da da, Yunanistan’da da zeytinyağlı sabunlar var. Ama bir tek bu efsane Türkiye’de yaygın. Yılda birçok kez kongrelere katılıyorum, bunu duymadım bile. Ne sabun, ne şampuan saçı gürleştirir ne de azaltır.
Şampuanımızı nasıl seçeceğiz?
Saçınıza neyin iyi geldiğini deneyerek bulmak gerekiyor. Yalnız içeriğinde krem olan şampuanlar saçın dökülmesini artırabiliyor. Eğer saçınızın neme ihtiyacı varsa saç kremini ve şampuanı ayrı ayrı kullanmanızı tavsiye ediyorum. Onun dışında herkes saçına iyi gelen şampuanı ancak deneyerek bulabilir.
- Kalsiyum eksikliği kalp ritim bozukluğuna neden oluyor
- Kakao yağlı yiyeceklerin olumsuz etkilerinden koruyor
- Uzmanı uyardı: Hormon üreten adrenal kitlelere dikkat!
- Kalp ritim sorunlarını doğurabilir! Kalsiyum eksikliği göz ardı edilmemeli
- Göz kuruluğu ve şaşılık riskini artırıyor! Ekran izleme süresine dikkat