Depremden kurtulduktan sonra yaşanabilecek 5 yaygın psikolojik etki
Deprem, insan hayatını derinden etkileyen ve uzun süre silinmeyecek izler bırakabilen, psikolojik etkileri sebebiyle de ciddiye alınması gereken bir doğal afettir. Felaketleri önleyemememiz veya öncesinde haber alacak bilimsel bir teknolojiye sahip olamamamız bizi bazı savunma mekanizmaları oluşturmaya iter. Depremi yaşayan kişiler çeşitli ruhsal problemlerle baş başa kalır. Ayrıntıları Posta.com.tr okurları için uzmanından öğrendik.
Posta.com.tr | Ülkemizi derinden sarsan 10 ilde etkisini gösteren Kahramanmaraş depreminin ardından canlarını kurtarmayı başaran depremzedeler çeşitli sağlık sorunlarının yanı sıra sonra büyük travmalarla baş başa kalıyor. Deprem sonrası yardım ve kurtarma çalışmaları büyük ölçüde yaşam kurtarma, canlıların rehabilitasyonu, bina ve alt yapı hizmetlerinin onarılmasına yöneliktir. Bununla birlikte deprem, fiziksel yıkım ve ölüme yol açmanın yanı sıra yaşamda kalanlar için ciddi psikolojik sorunlar yaratabilen bir doğal felaketidir. Peki, depremin yarattığı psikolojik etkiler ve riskler nelerdir? Psikiyatri Uzmanı Dr. Tuba Erdoğan konu hakkında bilgiler verdi.
Bu tür korkunç olayların neden olduğu stres, hormon seviyelerini (kortizol ve katekolaminler, kadınlarda östrojen de), uykuyu ve uzun vadede hipertansiyonu, taşikardiyi ve bazen de miyokard enfarktüsünü değiştirebilir ancak yetişkinlerde ve çocuklarda stres algısını ayırt etmek de gereklidir.
HİPERVİJİLANS ( AŞIRI UYARILMA )
Depremden kurtulanlar genellikle aşırı uyarılma yaşarlar. “Herhangi bir küçük gürültüde, saklanmak için koşmaya başlayabilir. Bunun nedeni, vücudun güvenliğiniz için başka bir tehdide karşı yüksek alarm halinde olmasıdır, bu da sizi gergin ve gergin hissettirebilir. Tipik olarak, bu yanıt kendi kendine geçer, ancak Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi, geçmezse çok daha ciddi bir şeyin özelliği olabilir.
ANKSİYETE VE DEPRESYON
Bir kişinin hayatı bir depremle tehdit edilip alt üst edildikten sonra, kaygı ve/veya depresyon belirtileri göstermesi son derece normaldir. Bu iki hastalık anksiyete ve depresyon; Yorgunluk, uyku kaybı, günlük aktivitelere karşı ilgide azalma, sinirlilik ve konsantre olamama gibi benzer semptomlar gösterir. Bu semptomlar zamanla gelip gidebilir, ancak kalıcı oldukları kanıtlanırsa tedavi görmek önemlidir.
ZİHİNSEL BARİKAT
Deprem ve diğer doğal afetlerden kurtulanların olayı kafalarında sürekli olarak yeniden yaşamaları da tipiktir. Çevrelerinde daha güvenli olmalarına yardımcı olacağından, bir miktar normallik duygusuna geri dönmelerine yardımcı olmak için mümkün olan en kısa sürede bir rutine bağlı kalmalarını ve bir rutine sahip olmalarını sağlamak gerekiyor.
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU
Kişi travmatik olayı, tekrar eden anılar ve imgeler yoluyla ve titremeyi takip eden anlarda müdahaleci ve istemsiz bir şekilde 'yeniden yaşama' eğilimindedir; Tekrarlayan rüyaların varlığı, kişinin travmatik olayın belirli sahnelerini yeniden yaşadığı kabuslar; Yoğun psikolojik veya fizyolojik rahatsızlıkla birlikte depreme benzeyen olaylara (gerçek veya sembolik) tepki verme (uykuya dalmada güçlük veya uykusuzluk, sinirlilik, konsantrasyonu sürdürmede güçlük, aşırı uyanıklık ve abartılı alarm tepkileri).
DEPREM HANGİ DUYGULARI TETİKLER
Anksiyete, korku ve panik ataklar.
Kaygı genellikle iki taraflı bir duygudur: Bir yandan uyum sağlayarak bireyi elinden gelenin en iyisini yapmaya itebilir; diğer yandan, bireyin varlığını daha savunmasız hale getirerek sınırlayabilir.
Bu fobi veya korku ile "odak noktasının başka bir depremin meydana gelme olasılığını kontrol etme arzusu olma eğiliminde olduğudur. Ancak, bu açıkça bizim kontrolümüz dışında ve yaklaşan deprem korkusu kaygıya neden olur.