Depresyon mu hormonlar mı: Kışın kendimizi neden daha yorgun ve bitkin hissediyoruz?
Kış aylarında gündüzlerin daha kısa gecelerin daha uzun olması melatonin hormonunun karanlığa bağlı olarak daha fazla salgılanmasına yol açıyor. Doğal sakinleştirici olarak bilinen melatonin hormonu çok faydalı olsa da karanlık, puslu havalar nedeniyle bu hormonun gündüz vakti de salgılanması, kişinin daha çabuk uykusunun gelmesine ve kendisini bitkin hissetmesine yol açıyor. Yazın ise melatonin azalırken, mutluluk hormonu olarak bilinen seratonin ise yükseliyor. İşte yazın kendimizi daha enerjik, kışın ise daha bitkin hissetmemizin temel sebeplerinden biri bu! Bir de üzerine mevsimsel depresyon eklenince... Peki gerçekten içimizdeki bu karanlık, iç sıkıntısı mevsimden mi yoksa depresyonda mıyız? Bu sıkıntıdan nasıl kurtulabiliriz?
Selen Serdaroğlu
Özellikle yazın bitmesiyle sonbahar, kış mevsimlerine geçişte duygudurumda dalgalanmalar gözlemleniyor. Mevsimsel duygudurum bozukluğu sonbahar, kış aylarına geçişte güneşin yerini bulutlara bıraktığı günlerde yaşanan depresyonun bir alt tipi. Kış aylarında gündüzlerin daha kısa gecelerin daha uzun olması melatonin hormonunun karanlığa bağlı olarak daha fazla salgılanmasına yol açıyor.
Hücre yenilenmesi için çok önemli olan ve doğal sakinleştirici olarak bilinen melatonin hormonu çok faydalı olsa da karanlık, puslu havalar nedeniyle bu hormonun gündüz vakti de salgılanması, kişinin daha çabuk uykusunun gelmesine ve kendisini bitkin hissetmesine yol açıyor. Yazın ise melatonin azalırken, mutluluk hormonu olarak bilinen seratonin ise yükseliyor. İşte yazın kendimizi daha enerjik, kışın ise daha bitkin hissetmemizin temel sebeplerinden biri bu! Peki ya mevsimsel depresyon? Onun da bu hormonlarla ilgisi var mı yoksa gerçekten depresyonda mıyız? Klinik Psikolog Nida Biçen bizi konu hakkında aydınlatıyor.
Mevsimsel depresyonu diğer depresyon çeşitlerinden ayıran en temel belirti kişinin semptomları sadece mevsim geçişlerinde ve hep aynı mevsim döneminde yaşamasıdır. İskandinav ülkeleri gibi kuzey ülkelere gidildikçe mevsimsel duygudurum bozukluğunun görülme oranı artmaktadır. Kış aylarında gündüzlerin daha kısa gecelerin daha uzun olması melatonin hormonunun karanlığa bağlı olarak daha fazla salgılanmasına sebep olur. Melatonin hormonu verimli bir uyku için de önemli bir hormondur. Karanlıkla beraber bu hormon artışı uyku haliyle doğal bir sakinleştirici özelliği taşır. Fakat kış aylarında gün içindeki karanlık, puslu havalar da melatonin salgılanımını arttırdığından kişiler kendilerini daha uykulu ve bitkin hissedebilirler. Bu durum gün içinde psikolojik durumumuzu etkileyebilmektedir. Yaz aylarında ise günler daha uzun olduğundan melatonin miktarı azalır ve serotonin artışı gözlemlenir. Bundan kaynaklı kendimizi daha keyifli ve enerjik hissederiz. Mevsimsel duygudurum bozukluğunda kalıtımsal etkenler ve stres diğer meydana getirici faktörlerdir.
Mevsimlerin, fizyolojik ve psikolojik olmak üzere insan üzerinde pek çok etkisi olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Melis Aksoy da “Mevsim geçişlerinin meydana getirdiği olumsuz durumlardan etkilenmemek için ilk olarak insan bedeninde meydana gelen değişimlerin ne olduğunu belirlemek gerekiyor. Kış ve sonbahar aylarında insan bedeninde meydana gelen değişimlerin başında mevsimsel duygudurum bozukluğu geliyor.” dedi. Ancak burada bir uyarısı var.
Kış aylarında depresyon ile karamsarlığı birbirine karıştırmayın!
DEPRESYON İLE KARAMSARLIK ARASINDAKİ FARKLAR
Yaşanan olaylara ilişkin olumsuz beklentiler, depresif belirtilerin pek çoğu ile yakından ilişkili. Ancak depresyon, bir mizaç ya da düşünce özelliği değil, bir hastalık. Karamsarlıkla arasındaki en büyük fark da bu.
- Sosyal yaşamdan uzaklaşma
- Öz bakımda azalma
- Mutsuzluk
- İsteksizlik
- Karamsarlı
- Enerji seviyesinde azalma
- Uyku ve iştah düzeninde değişimler
- Konsantrasyon güçlüğü
- Yoğun kaygılar
- Suçluluk duyguları
- Kimse tarafından sevilmediği – değer görmediği inançları
- Uzun süren sinirlilik, yorgunluk
- Kendini boşlukta hissetme
- Devamlı geçmişte yaşananlara yönelik pişmanlık duyma
- Özgüvende azalma
- Tekrarlayan ölüm ve intihar düşünceleri
Bu belirtiler 2 hafta ve daha uzun süredir kişi tarafından yaşanıyorsa, klinik öneme ulaşan bir depresyon tablosu içinde olduğu söylenebiliyor. Bu durumda bir ruh sağlığı uzmanıyla görüşmek kişinin sağlığı için büyük önem taşıyor.
Daha fazla detay mı istiyorsunuz, bu habere mutlaka göz atın!
MEVSİMSEL DUYGUDURUM BOZUKLUKLARININ ETKİLERİ
Klinik Psikolog Nida Biçen ile mevsimsel duygudurum bozuluğuna geri döndüğümüzde, Biçen; mevsimsel duygudurum bozukluğunun bireylerde uyku bozuklukları, iştah değişimleri, kilo alımı, odaklanma problemi, öfke sorunları, çabuk yorulma, enerji kaybı, değersizlik hissi, isteksizlik, endişe, intihar düşünceleri gibi semptomlarının görülebildiğini de söylüyor.
Biçen, "Bu duygudurum bozukluğu majör depresyon belirtileri ile benzerlik göstermektedir. Mevsimsel duygudurum bozukluğu, majör depresyondan yaşanan mevsimin bitmesiyle beraber problemin son bulması açısından ayrışmaktadır. Bu durumla mücadele eden bireylerde işlevsellik kaybı başladığı, yaşam kalitesinin bozulduğu noktada profesyonel yardım almak önemlidir. Psikoterapi veya ilaç desteği bu durumun çözümünde en etkili ve kolay ulaşılabilir tedavi seçenekleridir. Yapılan araştırmalar ışık terapisi olarak da bilinen fototerapinin mevsimsel duygudurum bozukluğunun tedavisinde başarılı olduğunu gösteriyor. Tabii ki fototerapinin uzman eşliğinde, tamamen bireye uygun olacak şekilde uygulanması gerekli” diye konuştu.
MEVSİMSEL DEPRESYONLA NASIL SAVAŞABİLİRİZ?
- Biçen, kış döneminde mevsimsel duygudurum bozukluğundan korunmak için önerilerde bulunuyor.
- Gün ışığında hafif tempolu, fizyolojik sağlığınıza uygun egzersizler yapın.
- Gün ışığının daha fazla olduğu saatlerde işlerinizi dış bir alanda yapmaya çalışın
- Evde olunması gereken durumlarda özellikle sabah ve öğle saatlerinde perdeler açık, eve güneş girecek şekilde camları açın.
- Daha çok protein, vitamin ağırlıklı beslenme düzeni oluşturun.
- Evde ya da günlük yaşantıda baharı anımsatan renklere, çiçeklere yer verin.
- Sevdiğiniz kişilerle daha fazla vakit geçirin.
- Keyifli aktivitelere vakit ayırmaya çalışın.
- Boş vakitlerinizde keyif veren bir hobi edinin.