Pandemi döneminde ruh sağlığınıza iyi gelecek ilaç gibi öneriler
Özellikle pandemi döneminde psikolojik olarak olumsuz şekilde etkilendiğimizi söyleyen Klinik Psikolog Dr. Rukiye Karaköse, ruh sağlığına iyi gelecek önerilerde bulundu.
Toplumsal değişmenin son derece hızlı olduğu bir zaman diliminden geçiyoruz. Öyle ki bu hızlı tempoya bedenimiz uyum sağlasa da zaman zaman “ruhlarımız geride kalıyor”. Sakinleşmeye, durmaya, durulmaya ve nefes alıp “an”ı yaşamaya çokça ihtiyacımız oluyor. Özellikle de pandemi günlerinde hepimiz az ya da çok psikolojik olarak etkileniyoruz. Hastalanma veya sevdiklerimizi kaybetme korkusu, ekonomik sorunlar ve sosyal izolasyon kısa ve uzun vadede pek çok psikolojik rahatsızlığa zemin hazırlıyor.
Peki, bu kritik zamanlarda ruh sağlığımıza iyi gelecek neler yapabiliriz?
GÖNÜLLER YAKIN OLSUN
Araya fiziksel mesafeler girse de sevdiklerinizle online, sesli, videolu, yazılı olarak mutlaka irtibatta kalın. Randevulaşıp kahvelerinizi alarak görüntülü aramalarla düzenli buluşun. Pandemi kısıtlamalarının daha ne kadar süreceği belli değil. Bu yüzden gücümüz tükenmeden kendimize takviye yapmak durumundayız. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki sosyal bağları daha güçlü olan ve sevdikleriyle daha sık görüşen insanlar, diğerlerine göre daha mutlu ve duygusal olarak daha dayanıklı.
KENDİNİZE VAKİT AYIRIN
İnsan kendini de özler. Hayatta en uzun ilişkimiz kendimizle olandır ancak en çok ihmal ettiğimiz ilişkilerden biri de yine budur. Derin nefes alarak sakinleşeceğiniz, bedeninizin, zihninizin ve duygularınızın bilincinde olacağınız küçük inziva anları sizi psikolojik olarak besleyecektir. Tarihe baktığımızda hemen hemen tüm manevi önderlerin hayatlarının belli dönemlerinde inziva ve kendiyle baş başa kalma dönemlerinin olduğunu görürüz. Bazen iç karmaşamız o kadar fazla olur ki adeta kendimizden kaçmak için etkinlikten etkinliğe koşarız. Bu abartılı sosyallik, sorunlarımızı çözmez, aksine yalnızlık duygumuzu derinleştirir. Kendimizle baş başa kaldığımızda gerçekçi bir şekilde duygularımızla yüzleşmek ve kabul etmek ruh sağlığımız için çok yararlı bir uygulamadır. “Evet, biraz kırılgan hissediyorum. Evet, biraz umutsuz hissediyorum” gibi ifadelerle duygumuzu görmek, kabul etmek ama o duygunun içinde boğulmamak gerekir. Her duygu geçicidir. Bunu bilerek kendimizle yüzleşmek bizi daha sağlıklı kılar.
MERAKINIZI CANLI TUTUN
Yazar Nuri Pakdil der ki “okumadığın gün karanlıktasın”. Az da olsa devamlı kendimizi beslemek, güncellemek ve yeni şeyler öğrenmek hayata dair tutkumuzu ve merakımızı canlı tutar. Günde 20 sayfa bile olsa uzun vadede bize çok şey katar. İngiltere'deki Sussex Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre her gün düzenli olarak kitap okumak stresi azaltan en etkili yollardan biri.
HAREKET EDİN
Özellikle oturarak çalışıyorsanız ya da görece hareketsiz bir yaşamınız varsa kelimenin her iki anlamıyla da “harekete” geçin. Egzersiz yapmak beden sağlığına pek çok fayda sağlamanın yanı sıra mutlu ediyor. Oxford ve Yale Üniversiteleri tarafından yapılan araştırmaya göre düzenli yapılan egzersiz bizi mutlu ediyor. Günde 20 dakika egzersiz yaptığımızda mutluluk veren ve stresi azaltan dopamine, endorphin, phenylethamine ve serotonin hormonları salgılanıyor, kan dolaşımımız hızlanıyor ve ciğerlerimize daha fazla oksijen girişi sağlanıyor. Bu da daha “iyi hissetmemizi” sağlıyor.
HOBİ EDİNİN
Hayat yalnızca iş ve sorumluluklardan ibaret değil. Yaparken dünyayı unutacağımız, mutluluk biliminin diliyle söylersek “akış” halini deneyimleyeceğimiz bir hobi ruh sağlığımıza son derece olumlu katkıda bulunacaktır. Enstrüman çalmanın, müzik dinlemenin, toprakla, bitkilerle meşgul olmanın veya başka hobilere zaman ayırmanın ruh sağlığına iyi geldiğini kanıtlayan pek çok araştırma mevcut. Büyük bir yeteneğimizin olması da şart değil. Yaparken keyif almak ve o eylemle bütünleşmek yeterli…
İYİLİK YAPIN
Ruh sağlığına iyi gelen en önemli davranışlardan biri de karşılıksız iyilik yapmak. Araştırmalara göre iyilik yapmak bizi mutlu ediyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, iyilik yapmanın depresyon ve anksiyeteyi azaltıcı bir etkisinin olduğunu belirtiyor ve iyilik yaptığı zaman kişinin öz saygısının arttığını vurguluyor. Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki başkasına yardım eden insanın beyninde empatinin yol açtığı bir mutluluk hormonu salgılanıyor.
7. MANEVİYATINIZI GÜÇLÜ TUTUN
Maneviyat, insanın hayatına anlam veren şeylerin toplamıdır. Dua, dini inanç, tabiatla baş başa kalmak, kendini kendinden daha büyük bir amaca adamak, yaşamını daha anlamlı hale getiren bir ideale bağlanmak gibi pek çok başlık maneviyat kavramının içerisinde değerlendiriliyor. Bunlardan sizin hayatınıza anlam veren hangisiyse ona daha fazla ve düzenli zaman ayırın. Kendinizi “içeriden” beslemezseniz dışardan yapılacak takviyeler bir yere kadar işe yarar. Emily Dickinson o güzel şiirinde tam olarak bundan bahsediyor:
“Bir kalbi kırılmaktan koruyabilirsem,
Boşuna yaşamış olmayacağım.
Bir hayatı acıdan kurtarabilirsem,
Bir ağrıyı dindirebilsem ya da
Boşuna yaşamış olmayacağım.”
Zaman zaman gücümüzün tükendiğini hissedebiliriz. İçimizden bunu değiştirebilecek adımları atmak dahi gelmeyebilir. Kendimizi kederli, ümitsiz, tükenmiş hissediyorsak, uykumuz ve iştahımız bundan etkileniyorsa, istememize rağmen harekete geçecek gücü kendimizde bulamıyorsak psikolojik destek alma zamanımız gelmiş olabilir. Klinik düzeyde bir sorunumuz varsa bunun tedavisi, yoksa da sorunlarımızla ilgili tarafsız bir uzmandan yardım almak ve hayatımızı başka bir ışık altında tekrar inceleyip neyin ters gittiğini bularak gerekli dönüşümü sağlamak kendimize yapabileceğimiz en büyük iyiliklerden biri olabilir.