MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Elazığ depremi hakkında siyasi fırsatçılık yapanların dikkatlerden kaçmadığını ifade etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. "1999 depremi ile Elazığ’ı karşılaştıran siyasi fırsatçılık yapan küçük ve güdük bir azınlık dikkatimizden kaçmamıştır." diyen Bahçeli, "Türk devleti ne 1999’da çöktü ne de 2020’!de zaafa uğradı. Devletin çöktüğünü söyleyen sefiller, çöken devlet değil çürük binalardır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
Elazığ'daki depremin ardından ortaya konan milli birlik ve beraberlik tablosu memnuniyet vericidir. Türk milleti tarih boyunca felaketlere teslim olmamıştır. Deprem felaketi, çığ düşmesi ve uçak kazasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Deprem üzerinden siyaset yapan provokatörler ortaya çıkmıştır. 1999 Marmara depremi ile Elazığ depremini tartıya çıkarmak ayıp değil midir? Ahlaksızlık değil midir?
Depremler arasında siyasi kıyas yapma, birlik ve kardeşlik duygusuna hançer sallamaktır. Hiç kimse karanlığa saklanıp taş atmasın. Türk devleti her konuda muktedirdir.
Türk milleti her zorluğun üstesinden gelir. Dost canlısı ve cesur davranmaya devam edecektir.
Rejimin İdlib saldırısı
Zalimler kana doymamış ve bir kez daha evlatlarımıza kastetmiştir. Artık buna tahammül edecek sabrımız kalmamıştır. Türk milletinin sabrını sınamaya çalışanlar tarihin her döneminde ağır bedeller ödemiştir.
Esed katildir, gayri meşrudur.
Husumetin kaynağı Esed'dir. Rusya iyi niyetli değildir. Hükümetin Rusya ile ilişkileri gözden geçirmesi samimi dileğimizdir. Şehitlerimizin vebali Rusya'nın omuzlarındadır.
Esad tahtından indirilmeden ne Suriye'de ne de Türkiye'de huzur gelecektir. Türk milleti, gerekirse artık başka bir seçenek de görülmezse Şam'a girmeyi şimdiden planlamalı ve zalimleri yerle yeksan etmeli. Diyorum ki yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad. Yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun zalim Esed. Esed'in defterini dürmek varken temas önerisinde olanlar cinayete ve ihanete ortaktır.
CHP'nin Genel Başkanı milli güvenlik meselesidir. 15 Temmuz başarılı olsaydı "Yurtta Sulh Konseyi"nin siyasi ayağı kim olacaktı? Mesela Kılıçdaroğlu böyle bir durumda görev alacak mıydı? FETÖ Cumhurbaşkanı, Başbakanı kimlerdir? Kılıçdaroğlu bugün FETÖ'nün siyasi ayağını açıklayacakmış. Aynaya baksa ayağını da boyunu da görecek. FETÖ'nün siyasi ayağı basit şekilde önergeye imza atan isimlerle geçiştirilemez.
Sayın İlker Başbuğ bir televizyonda yaptığı açıklamalarla malum iddialarda bulunmuştur. MHP 2009'da ne söylediyse bugün de arkasındadır. Sayın Başbuğ yanlış bir yerde iz sürmektedir.