Bir kadını kurtarmak isterken öldürülen boks antrenörünün babası konuştu: Oğlum yapılması gerekeni yaptı

Konya’da bir apartmanın koridorunda şiddete uğrayan kadını kurtarmak isterken bıçaklanarak öldürülen Orhan Çumralıgil’in (35), eski milli boksör babası Turhan Çumralıgil, serebral palsi hastası 5 yaşındaki torunu Elif’in her çalan kapı zilinde babasının geldiğini sanarak heyecanlandığını söyledi. Turhan Çumralıgil, “Oğlum yapılması gerekeni, insanlık görevini yaptı. Ama maalesef üzülüyoruz. Olaydaki kadının çelişkili söylemleri bizi üzüyor. Orhan’dan geriye 5 yaşındaki kız çocuğu kaldı. Ne zaman kapının zili çalsa babam geliyor diyor” dedi.

Sigortacılık yapan ve aynı zamanda yüzme ve boks antrenörü de olan Orhan Çumralıgil, 25 Mayıs'ta akşam saatlerinde Selçuklu ilçesi Beyhekim Mahallesi Arafat Sokak'ta bir sitede oturan arkadaşı Dündar Kömürcü'nün evine gitti. Evde otururken saat 00.30 sıralarında apartmanın koridorunda kadın çığlıkları duyup, kapıyı açtıklarında 2 kişinin 1 kadını dövdüğünü gördü. 2 arkadaş​ kurtarmaya gittikleri A.E. (28) adlı kadını döven Fatih Özçiftçi (28) ve Yaşar Karadeniz'in (29) saldırısına uğradı.

Fatih Özçiftçi, evden aldığı bıçakla Dündar Kömürcü'yü karnından, Orhan Çumralıgil'i de göğsünden bıçakladı. Göğsüne aldığı 3 bıçak darbesiyle yere yığılan Çumralıgil, kaldırıldığı Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. Karnından yaralanan Kömürcü de yapılan tedavisinin ardından taburcu oldu. Gözaltına alınan Fatih Özçiftçi ve Yaşar Karadeniz de sevk edildikleri mahkemece tutuklandı.

‘OĞLUM İNSANLIK GÖREVİNİ YAPTI, CANINDAN OLDU’

A.E.,’yi kurtarmak isterken bıçaklanarak öldürülen Orhan Çumralıgil’in, eski milli boksör babası Turhan Çumralıgil, eşi Emine ve 5 yaşındaki torunu Elif ile oğlunun mezarını ziyaret etti. Oğlu Orhan’ın insanlık görevini yerine getirirken, canından olduğunu ifade eden Turhan Çumralıgil, “Oğlum yapılması gerekeni, insanlık görevini yaptı. Ama maalesef üzülüyoruz. Temiz bir çocuktu yapılması gerekeni yaptı. Yardım isteyene yardım etmeyelim mi yani. Olaydaki kadının daha sonraki çelişkili ifadeleri bizi üzüyor. Kadınlar için üzülüyorum. Kadınların bu duruma sahip çıkması gerekiyor, destek olması gerekiyor. Beklentim, en ağır cezayı alması” dedi.

'HER ZİL ÇALDIĞINDA BABASI GELDİ SANIYOR'

Orhan Çumralıgil’in serebral palsi (beyin felci) hastası 5 yaşındaki kızı Elif’in henüz babasının öldüğünü bilemediğini söyleyen Turhan Çumralıgil, “Torunum babasının öldüğünü daha idrak edemiyor. Günlerdir yolunu gözlüyor. Her kapı zili çaldığında babam geldi diye seviniyor” diye konuştu.

‘CİĞERİMİ YAKTILAR’

Oğlu Orhan Çumralıgil’in mezarı başında gözyaşı döken annesi Emine Çumralıgil, “Bana bir yetim bıraktılar. Yavrum gitti. Benim ciğerimi yaktılar. Adalet istiyorum. Çocuğuma böyle olmayacaktı” dedi.

'ÇOCUKLARA ÜCRETSİZ YÜZME EĞİTİMİ VERİRDİ'

Orhan Çumralıgil’in çocuklara ücretsiz yüzme eğitimi de verdiğini söyleyen eniştesi Hikmet Fatih Dinçaslan da şunları söyledi: “Kardeşim gibiydi ve beni de çok severdi. Çok yiğit, mert delikanlı bir çocuktu. Bütün Konya onu severdi. Hem boks hem de yüzme antrenörüydü çocuklara ücretsiz yüzme dersleri verirdi. Herkesin yardımına koşmaya çalışırdı. O kadın ne söylerse söylesin, Orhan bu duruma kayıtsız kalamazdı. Kadının tutarsız açıklamaları yaramızı derinleştiriyor. Orhan onun için hayatını ortaya koymuş. Dündar da hayatını koymak üzereymiş. Olaydaki kadının bu olayın arkasında durması gerekiyor. Kadın cinayetlerini durdurmak istiyorsak, Kadir Şeker olayında olduğu gibi kadınların ifadesini değiştirmemesi gerekiyor. Toplumsal duyarlılık olması gerekiyorsa, Orhan gibi insanlar her zaman müdahale ederler. O kadınla biz iletişime geçmek istemedik. Kendisinden bir başsağlığı dileği bekledik ama maalesef göremedik. Onu da anlayışla karşılıyoruz. Zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır, Orhan da susmadı. Kadının ilk ifadesi de ortada. Çok açık net yumruk attılar yerde sürüklediler dövdüler, diyor. Oradaki bütün insanlar balkondan atlayıp kaçarken Orhan ve Dündar olaya müdahale etmiş yiğitçe. O kadının Orhan’ın arkasında durması gerekiyor.”