Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hakkını söke söke alan bir ülke olarak devam edeceğiz

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Cumhur ittifakı bu sürecin hızlanmasına büyük katkı sağlamıştır. 15 Temmuz gecesi milletimiz dünya demokrasi tarihine geçmiştir.

Yılbaşından bu yana koronavirüs belasıyla salgın olarak tahribatına karşı dünyanın yalpaladığı bir dönemde Türkiye dimdik ayakta durarak farkını ortaya koymuştur. Koronavirüs sürecinde Türkiye’yi dünyada örnek gösterilen ülke haline getirdik. Hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyoruz.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 200 yılı bulan demokrasi arayışımızda doğrudan milletimizin kararıyla hayata geçirilen ilk yönetim reformudur. Bu reformun sahibi milletimizin kendisidir. Yeni sistemde demokrasinin sac ayağı olan yürütme, yasama, yargı organları arasındaki ilişkiyi çok daha netleştirdik. Türkiye yeni sistemle birlikte krizlere karşı daha kapsamlı refleksler verdi. Eksiklerimiz yok mu? Tabi ki var… Her değişim gibi bunun da oturması vakit alacaktır. Her değişim gibi bunun da oturması zaman alacaktır.

Adım adım hedeflerimize doğru ilerlerken bunların da üstesinden geliyoruz. Ülkeyi imar ederek milletin kalbini kazanmak olduğunu hiç aklımızdan çıkarmadık. Ayasofya’yı yeniden Fatih’in vakfiyesine uygun olarak müzeden camiye dönüştürme kararımız da bu anlayışın ürünüdür. Türkiye aldığı kararlarda milli egemenlik haklarını kullanmaktadır. Kimsenin hakkına göz dikmeyen ama kendi hakkını da söke söke alan bir ülke olarak hareket etmeye devam edeceğiz.

İster Libya’da ister Azeri kardeşlerimize karşı yapılan saldırılarda hiçbir zaman mazlumları yalnız bırakmadık bırakmayacağız.İnsani tutum hasletlerini hayata geçirerek farkımızı ortaya koyacağız.Kimsenin toprağında, egemenliğinde, hele hele doğal kaynaklarında gözümüz olmadığını, bugüne kadar yaptıklarımızla ispatladık. Karşımızdakiler hangi ahlaksızlığı yaparsa yapsın, biz, inancımızın ve tarihimizin bize gösterdiği istikametten şaşmayacağız.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte yönetim yapımızda köklü değişikliklere gittik. Tabii bu yönetim sistemi, gerek ve ihtiyaç duyulduğunda her türlü değişikliğin süratle yapılabilmesine imkân sağlayan dinamik bir sistemdir.Hayatımızın hiçbir döneminde olmadığı gibi şimdi de, “Biz yaptık öyleyse en doğrusu budur” gibi bir inatlaşmaya girmiyoruz. Daha iyisini, daha efdalini, daha güzelini bulduğumuzda her türlü değişime gönlümüz de, siyasetimiz de açıktır.

İhtiyaç hasıl olduğunda yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz. Yeni sistemde bakanlık sayısını 16'ya indirdik. Bazı bakanlıklarımızı muhafaza edip bazılarını birleştirdik. Kabinemizi kurduktan sonra ilk ve ikinci 100 günlük eylem planlarımızı paylaştık. Bu görevimizde 2. yılımızı tamamladık. En ufak bir aksama şu ana kadar yaşanmamıştır. Yeni yönetim mimarimizin tepesinde cumhurbaşkanı, bakanlıklar, başkanlıklar, kurumlar, ofisler bulunuyor. Cumhurbaşkanı olarak milletin doğrudan yetki verdiği yürütmenin sorumlusuyuz. Son iki yılda Cumhurbaşkanı olarak kendi imzamızla çıkardığımız 64 kararname ve 2 bin 755 karar ile milletimize kesintisiz hizmet sunduk.

Kovid-19 salgını sürecinde dijitalleşmenin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Vatandaştan talep edilen belge sayını yüzde 95 azalttık. Dijital Türkiye'deki kurum sayısını 664'e ulaştırdık.

Salgın dönemi dahil 180 günlük icraat programlarında planladığımız 2 bin 384 ana eylemin yüzde 93'ünü tamamladık.

Son iki yılda ilk ve ortaöğretimde 2 bin 805 yeni okul, 15 bin yeni derslik inşa ettik, 87 bin 681 öğretmen ataması yaptık. 2018 yılında ek ders ücreti ile birlikte bir öğretmenin eline aylık 4 bin 153 lira geçerken, bu rakam yüzde 25’lik artışla 5 bin 177 liraya ulaştı.

Uzaktan eğitimde aktif kullanılan EBA sistemi 3,1 milyar tıklanma sayısıyla Türkiye’de en çok ziyaret edilen 10’uncu internet sitesi, dünyada ise 3’üncü eğitim sitesi oldu. TRT EBA’da yapılan 2 bin 516 saat yayın üzerinden de 7,4 milyon öğrenci ve 1 milyondan fazla öğretmen sistemi aktif olarak kullandı.

Ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının artırılması amacıyla 2018-2020 yılları arasında 1.746 öğrenci devlet bursu ile lisansüstü öğrenim görmek üzere yurt dışına gönderilmeye hak kazandı. Özellikle stratejik alanlarda öğrenim gören devlet burslusu öğrenci oranı yüzde 25’lerden yüzde 40’lara ulaştı.

Yükseköğrenim harçlarını kaldırırken, 18 yıl önce sadece 45 lira olan aylık burs-kredi miktarını 2018 yılında 470 liraya, 2019 yılında 500 liraya, bu yıl ise 550 liraya yükselttik.