Gezi Parkı eylemleri davasında savcı mütalaayı sundu
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında işadamı Osman Kavala, Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve Memet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanıklı davada savcının mütalaası belli oldu. Mütalaada Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu ve Mücella Yapıcı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi. 6 sanığın 15 yıldan 20 yıla kadar hapsi talep edilirken, haklarında yakalama kararı bulunan 7 sanığın dosyasının ise ayrılması istendi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın da bulunduğu 16 sanığın yargılandığı davada, savcı mütalaasını celse arasında mahkemeye sundu. Mütalaada davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala ile sanıklar Yiğit Aksakoğlu ve Ayşe Mücella Yapıcı'nın “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçunu işledikleri" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini istendi. Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesi istendi.
6 sanığa yardım suçlaması
Mütalaa da tutuksuz yargılanan sanıklar Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'nin ise diğer sanıklara suçun işlenmesinden önce veya suçun işlenmesi sırasında yardımda bulundukları gerekçesiyle "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etmek" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istendi.
Yakalamalı 7 sanığın dosyasının ayrılması istendi
Savcı haklarında yakalama kararı bulunan Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora ve İnanç Ekmekçi hakkındaki dosyanın ise ayrılmasını ve haklarındaki yakalama kararlarının beklenilmesini istedi.
'Protesto eylemi şiddet içerikli eylemlere döndü''
22 sayfalık mütalaada, “İstanbul Taksim Bölgesi Yayalaştırma projesi kapsamında, Taksim Gezi Parkındaki bazı ağaçların 27 Mayıs 2013 tarihinde başka yere nakledilmesiyle başlayan protesto eylemleri, provokasyonlarla birlikte ülke çapında olaylara ve şiddet içerikli eylemlere dönüşmüştür. Yapılan gösteriler sırasında çok sayıda emniyet görevlisi ve vatandaşımız yaralanmış ve hayatını kaybetmiş, kamu malları ile özel/tüzel kişilerin malları ciddi oranda zarar görmüş ve birçok şiddet eylemi meydana gelmiştir" ifadeleri kullanıldı.
''Uluslarası aktörlerden destek aldı''
Mütalaada, “Eylemin ilk gününden itibaren meydanlarda ve sosyal medyada en önde yer alan ve organize bir şekilde hareket eden, ayrıca uluslararası aktörlerden destek alan şahıslarca bilinçli bir şekilde yönlendirildiği ve yönetildiği tespit edilmiştir. Bu durum Gezi kalkışmasının planlı bir senaryonun ürünü olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" denildi.
Mütalaada, “sanıkların oluşan bu ortamda dış ülke örneklerinde olduğu üzere en iyi ihtimalle hükümeti istifaya ve erken seçime zorlamak istedikleri, bu ihtimalin gerçekleşmemesi halinde ise bu defa Suriye ve Mısır örneklerinde olduğu üzere iç savaş ve darbe ortamına zemin hazırlamak gayretinde oldukları" kaydedildi. Mütalaada, “FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün daha sonrasında da tecrübe edileceği üzere benzer girişimlerde bulunduğu, Gezi kalkışmasının devlet mekanizmalarınca bastırılarak sonlandırılması sonrasında bu defa FETÖ/PDY'nin aynı hedefe ulaşmak maksadıyla sahneye çıktığı" belirtildi.
İddialara mütaalada yanıt verildi
Gezi davası iddianamesinin FETÖ'cü savcılar tarafından hazırlandığı iddialarına da mütalaa da yanıt verildi. Mütalaada şu ifadelere yer verildi: “İddianamenin tanzim edildiği dönemde ve kovuşturma evresinde, sanıklar vekilleri ve bazı basın organlarında bu soruşturma evrakı ile ilgili olarak olayların yaşandığı dönemde, devlet birimleri içerisine kanser hücresi gibi sızmış olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü militanı oldukları daha sonrasında tespit olunan şahıslar tarafından bu soruşturmanın başlatıldığı ve yönlendirildiği yönünde bir kısım iddialar ileri sürülmüşse de Cumhuriyet Başsavcılığımızın soruşturma safahatı sonunda soruşturmaya konu tüm delillerin ve özellikle de iletişimin tespitine yönelik kayıtların tamamının İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü personelince yeniden incelemesinin yapılarak dosyanın tekemmül ettirildiği hususunun da izahı zaruret arz etmiştir."
DHA
- Sevgi İzi nedir? Sevgi İzi başvurusu nereden ve nasıl yapılır? Kayıpların bulunması için Sevgi İzi projesi
- 'İçinde hazine var' diyen gelip kazıyor! iç Anadolu'daki ilimizin piramidleri
- Kız Kulesi Hikayesi Ve Tarihi: Kız Kulesi Özellikleri Ve Mimarı Yapım Tarihi..
- Kontrolden çıkan araç 7 metrelik istinat duvarından bahçeye uçtu
- 17 yaşındaki Hüseyin, gölet kanalında boğuldu