Hasan Dağı'nın gölgesinde bir mahsun ören: Viranşehir/Mokisos Antik Kenti 2020 arkeolojik çalışmaları
Kapadokya bölgesinin günümüze kadar en iyi korunmuş ve en büyük Doğu Roma kenti Mokisos (Nora) Antik Kenti’nde arkeolojik çalışmalar gerçekleştirildi.
Aksaray kent merkezine otuz km uzaklıktaki Helvadere beldesinin güneyinde bulunan ve tüm ihtişamı ile yükselen Hasan Dağı’nın kuzey eteklerinde 1500 m rakımda kurulmuş bir kent Mokisos. Halk arasında Nora ve Viranşehir isimleri ile de bilinen yerleşim, günümüze ulaşan kalıntıları ile özellikle Geç Antik Çağ’ın bölgedeki en önemli temsilcisi olarak değerlendirilebilir.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle, Aksaray İl Kültür Müdürlüğü bünyesinde ve Aksaray Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü Başkanlığında, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nden uzman akademisyenler ile mimarlar ve mühendislerin katılımıyla 05 Ağustos – 04 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışmalarda 2021 yılında başlatılması planlanan arkeolojik kazı, koruma ve restorasyon çalışmalarına yönelik olarak teknik ve bilimsel altyapı hazırlıkları gerçekleştirildi. Şehir dokusunun araştırılması, dijital fotogrametrik yöntemler ile yaklaşık iki yüz hektarlık alanın 1/1000'lik haritasının oluşturulması, yüksek çözünürlüklü fotolar üzerinden mimari çizim ve taş planların hazırlanması gerçekleştirilen çalışmalar arasındaydı. Bunun dışında ören yerinin ziyarete uygun hale getirilmesi için 1,5 km lik bir yol hattı belirlenerek gerekli temizlik çalışmalarının ardından sekiz noktaya Türkçe ve İngilizce bilgilendirme tabelaları yerleştirildi. Çalışmalara Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sağlamış olduğu destek yanında, AISIN Otomotiv Parçaları ve Ticaret A.Ş., Kapadokya Dostları Derneği ile SMS Global Akaryakıt Lojistik Ltd. Ş. de destek sağlayarak hedeflenen çalışmaların tamamının gerçekleştirilmesi için uygun ekonomik altyapı oluşturuldu.
Mokisos (Viranşehir) kalıntıları 19. yüzyıldaki batılı seyyahlar ve 20. Yüzyılın başlarında bilim insanlarının araştırma raporları sayesinde tanınmaya başlar. Yerleşime ilişkin en yetkin çalışma ise 1994-1996 yılları arasında Albrecht Berger yönetimindeki ekip tarafından gerçekleştirilir.
Başlangıçta Viranşehir yerleşiminin Nora ya da Neroassos adıyla bilinen Helenistik dönem kalesi olduğu düşünülür. Ancak aksi bilimsel veriler nedeniyle bu yer saptaması bilim dünyasında genel olarak kabul görmez. Yerleşimin Mokisos olabileceği ile ilgili en önemli bilgi ise 6. yüzyılın önemli vakanüvisi Prokopios’a dayandırılır. Prokopios, Kapadokya’da Iustinianos tarafından imar edilen Mokisos isimli bir kale hakkında bilgi vermektedir. Metropolis mertebesine de yükseltilen ve Iustinianopolis olarak da adlandırılan kent geniş bir bölgenin en önemli kenti olarak nitelendirilmiştir. Viranşehir’in Prokopios’un bahsettiği Mokisos yerleşimi olduğu bilim insanları tarafından genel kabul görmektedir. Bu konudaki genel görüş, 2021 yılında başlatılması planlanan kazı çalışmaları ile kesinliğe ulaşabilecektir.
Mokisos Antik kenti yaklaşık olarak 200 hektarlık bir alanda yayılım gösteriyor. Bu sene gerçekleştirilen araştırmalarda yerleşimin 200 hektarlık alanın dışında da devam ettiği tespit edildi. Antik kente bugün batıda, kuzeyde ve doğuda bulunan dik yamaçlı üç adet geçitten giriş sağlanırken, bunlardan kuzeyde yer alan ve Demir Kapı olarak adlandırılan geçidin 17. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlandığı düşünülmektedir. Kente erken dönemdeki girişler doğu ve batıdaki geçitler aracılığı ile gerçekleştiriliyordu.
Mokisos kent plan şeması, duvar işçilikleri, malzeme açısından antik çağın ızgara plan şemasına sahip kentlerinden ayrılmaktadır. Kentin kuruluşundaki en önemli etkenlerden biri olarak değerlendirilen savunma önceliği yerleşimin gelişiminde etkili olmuştur. Kentin kurulduğu çanağın etrafındaki tepeler doğal bir savunma hattı oluştururken, yerleşimdeki tek sur akropoliste tespit edilmektedir.
Kent yoğun yapılaşmaya sahne olmuş, volkanik kayaçlar kullanılarak inşa edilmiş düz damlı veya kubbe-tonoz örtülü yaklaşık 1000 konut 6. yüzyıl yerleşiminden günümüze ulaşmıştır. Yapılarda çoğunlukla kaba taşlar kullanılırken, önemli yapılarda kesme taşların da kullanılmış olduğu görülmektedir. Viranşehir'deki yapıların mimari karakteri, Anadolu'da da sıkça görülse de, şehircilik anlayışı bakımından kendinden önceki Anadolu kentlerinden farklı ve özgün. Aynı zamanda, 4. ve 5. yüzyıllar boyunca Roma şehirciliğindeki çarpıcı değişimler için güzel bir örnek oluşturuyor. Kentin kurulduğu bu alanın öncesinde bir Nekropolis (Antik Mezarlık) olarak kullanıldığı da günümüze ulaşan 50’den fazla pagan mezarından anlaşılıyor.
Kentin kuzeybatısındaki tepe akropolis (antik kentlerde şehrin en yüksek noktasında bulunan surlarla çevrili bölüm) olarak değerlendirilmekte. Kentin merkezinde bulunan dört kiliseden bazilikâl plana sahip ve diğerlerine göre daha büyük ölçekli yapı piskoposluk kilisesi olarak değerlendirilirken, kilisenin güneyinde yer alan ve çok sayıda mekânı barındıran kompleksin de piskoposluk konutu olduğu düşünülüyor. Kent merkezindeki dini yapılar ile birlikte yerleşim alanına yayılmış şekilde tespit edilen kilise sayısı ise 25’ten fazladır. Bunlardan vadinin batı tepesinin doğu yamacında yer alan ve halk dilinde Kemerli Kilise ve Kara Kilise olarak adlandırılan kiliseler, günümüze diğer kiliselere göre daha iyi ulaşmış durumda. Bütün bu yapılar muhtemelen 6. ve 7. yüzyıllarda inşa edilmişler, bundan sonra Mokisos’un politik ve askeri gücü tükendiği için daha sonraki yüzyıllarda inşa faaliyetleri yavaşlamış ya da tamamen durmuş. Sadece, olasılıkla 10. ve 11. yüzyıllarda devam eden nadir inşa ve tamir çalışmaları az sayıdaki kilisede ve kentin dışındaki iki manastırda göze çarpıyor.
Gerçekleştirilen çalışmalar bilimsel anlamda Geç Antik Çağ’da Kapadokya III olarak adlandırılan bölgenin metropolisi ve dini başkenti olan Mokisos (Viranşehir)’un anlaşılması açısından oldukça önemliyken, Hasan Dağı’nın eteğindeki doğal güzelliğiyle birlikte Mokisos’un Aksaray’ın turizm potansiyeline sağlayacağı katkılar da aşikardır.
- 'İçinde hazine var' diyen gelip kazıyor! iç Anadolu'daki ilimizin piramidleri
- Kız Kulesi Hikayesi Ve Tarihi: Kız Kulesi Özellikleri Ve Mimarı Yapım Tarihi..
- Kontrolden çıkan araç 7 metrelik istinat duvarından bahçeye uçtu
- 17 yaşındaki Hüseyin, gölet kanalında boğuldu
- Feci kazada yeni detay ortaya çıktı! 300 metre ileride bulundu