Rami Kütüphanesi açıldı! Erdoğan: 24 saat gençlerimiz başta olmak üzere hizmet verecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rami Kütüphanesi Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kütüphanenin gençler başta olmak üzere haftanın 7 günü 24 saat boyunca açık olacağını duyurdu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin en büyük kütüphanesi İstanbul Rami Kışlası’nı açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışına katıldığı 36 bin metrekare kapalı alanla hizmet verecek olan kütüphane, Central Park ve Hyde Park’a benzetilen 51 bin metrekarelik bir millet bahçesine de sahip.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Dün ebediyete irtihal eden kıymetli sanatçımız Burhan Çaçan'a Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Burhan Çaçan kendine özgü yorumu, her zaman koruduğu vakur duruşuyla halkımızın gönlünde taht kurmuş bir sanatçımızdı. Merhum sanatçımız bizim de gençlik yıllarımızdan itibaren severek dinlediğimiz, şahsiyetini takdir ettiğimiz müstesna insandı. Burhan Çaçan vefatıyla geride durdurulması zor bir boşluk bırakmıştır. Rabbim merhametiyle kuşatsın.
Burası gıda çarşısına dönüştüğünde burada uzunca bir zaman peynir sattık, sucuk, pastırma bunların satışını yaptık. Yani burada bir geçmişim var. Böyle bir mezbelelik haldeydi. Burada top da oynadım. Rami top sahası olduğu zaman. Buralara yabancı değiliz, bizim Süleyman efendi de burada zaman geçirdi. Hepsinden öte Sultan 2. Mahmud 1829'daki Osmanlı-Rus savaşının askeri ve idari yönetimini bu kışladan yürütmüştür.
"HAFTANIN HER GÜNÜ, 24 SAAT HİZMET VERECEK"
Zaman içinde ciddi bir tahribata uğrayan bu abide eseri dönüştürmek istediğimiz çalışmalar sonunda bitti. Burayı bir kültür merkezi olarak planladık. Haftanın her günü, 24 saat olarak gençlerimize hizmet verecek. 110 bin metrekarelik yapıya kavuşmuş bulunuyoruz. İlk etapta 2 milyon kitapla hizmete başlıyoruz. Kitap sayımız zaman içinde artacak.
"ECDADA KARŞI BİR SORUMLULUK OLARAK GÖRÜYORUZ"
Buranın yapımında emeği geçen, başta sayın bakanımız olmak üzere herkesi özellikle tebrik ediyorum. Gerçekten bu eser her türlü takdirin üzerinde bir eser. İstanbul'un tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmayı ecdada karşı bir sorumluluk olarak görüyoruz.
Modern sanatların ülkemizde yaygınlaşmasını sağlayacak projeleri de hayata geçiriyoruz. Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesinde bir kongre ve kültür merkezi, sergi merkezi ve kütüphaneyi milletimizin hizmetine sunduk. Cumhurbaşkanlığımızın Çankaya Köşkü'ndeki Tarabya yerleşkesinde, Dolmabahçe, Yıldız Sarayı'ndaki eserleri restore ederek Vahdeddin Köşkü'nü bugünkü haline getirerek tarihimize sahip çıktık.
Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefimize adım adım yaklaşıyoruz.
"YAKIN TAKİPÇİSİYİZ"
Milli Saraylar Başkanlığı'nı Cumhurbaşkanlığına bağlayarak ecdad yadigarı pek çok eserin ihyasını s ağladık. Taksim'deki AKM'nin tüm olumsuz kampanyalara rağmen İstanbul'un kültür sanat hayatına kazandırdık. Üniversitelerimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın gayretlerinin yakın takipçisiyiz. Dönüştürdüğümüz ve inşa ettiğimiz gençliğimiz nezdindeki gördüğü kabulü gittiğim her yerde şahit oluyorum.
Bir mekanın şerefi, değeri, anlamı orada bulunanlarladır. Bu mana, bu söz en vücut bulduğu yerlerin bence kütüphaneler olduğuna inanıyorum. İşte burası böyle bir eser. Gençlerimizle birlikte vatandaşlarımızın kütüphaneyle ünsiyetini ne kadar güçlendirirsek geleceğimiz o kadar emniyette olacaktır. Geriye doğru baktığımızda kütüphanelerimiz ne kadar zengin, yaygın, hareketli ise medeniyetimiz o derece üretken, devletimiz güçlü, milletimiz müreffeh olmuştur. Bizim medeniyetimiz kitap, defter, kalem, okumak, anlamak, sormak, anlatmakla yoğrulmuş, ilimle, irfan, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulmuştur.
Ecdadımız her kütüphaneyi cennetten köşke benzetmiştir. İnşallah biz de onlara layık oluruz. İlim, irfan, kültür, sanat faaliyetlerini de ibadet aşkıyla yürüten milletimiz asırlarca dünyaya ışık tutmuş, halen el üstünde tutulan eserler vermiştir. Bereketli medeniyet iklimimiz yerini fikri ve manevi kuraklığa bıraktıkça sefalet ve gerileme almıştır. Kuraklık iklimi kimi yerlerde özellikle tesis edilmiş, bir kara bulut gibi çöktürülmüştür. Ülkemizde eğitim, öğretim, entelektüel faaliyetleri tek yönlü formatlama amacı olarak tutmaya çalışan zihniyetin yol açtığı kısırlığı yaşadık.
'ÖNCELİKLERİMİZİN İLK SIRASINA EĞİTİMİ ALDIK'
Çocuklarımızı ya okullara hiç almıyorlar ya da faşizan baskılarla kendi ideolojik saplantıları dolayısıyla biçimlendirmeye çalışıyorlardı. Rahmetli Menderes'in başlattığı rahmetli Özal'ın sürdürdüğü bu milletin çocuklarının önünü açma çabalarını hayırla yad ediyoruz. Kalkınmanın bütün olduğuna en başında da eğitimin, kültür ve sanatın geldiğine inanıyoruz. Bunun için önceliklerimizin ilk sırasına eğitimi aldık. Geçmişin yanlışlarını düzeltecek, mağduriyetlerini giderecek, günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek eğitim altyapısı ve sistemi kurmak için kolları sıvadık.
"ÜLKEMİZE DEĞER KATAN HERKESİN YANINDA OLDUK"
Tüm kademelerde köklü reformlar gerçekleştirdik. Tüm sistemi yeniden yapılandırdık. Üniversitelerimizi 81 vilayetimize yaygınlaştırdık. Çocuklarımızı ve gençlerimizi destekledik. Kültür sanat altyapımızı tahkim ettik. Ülkemize değer katan herkesin yanında olduk. Yaptığı işe, üretimine, hizmete kendi değerlerinin damgasını vuran kültür sanat insanlarımızı özellikle teşvik ettik. Asırlardır yolumuzu aydınlatan medeniyet güneşimizi tekrar en yükseğe taşıma peşine koşuyoruz.
"TÜRKİYE İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ"
Demokrasi ve kalkınma atılımımızda bu mücadeleyi destekleyen bir yönü vardı. 20 yılda asırlık altyapı eksiklerini, demokrasi ve güvenlik ihtiyaçlarını gidermekte çok büyük başarı yakaladığımızı kimse inkar edemez.
Asırlara bedel ve hizmetler ortaya koyduğumuzdan asla şüphemiz yok. Dünya değişirken ülkemizin yerinde kalması demek gerileme işaretidir. Takip eden değil öncülük yapan, kültürde de kendisine sunulanların tüketen değil, üreten bir Türkiye için gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla eğitim ve kültür başta olmak üzere ülkemizi küresel düzeyde marka haline getirecek başlıkların tamamında milletimizi hayallerini kavuşturacağız.
Rami Kışlası'nı, Rami Kütüphanemizi gezerken gerek cilthanesi, mücellitlerimizi gördüm, adeta bir ameliyathane gibi kitapların restorasyonlarının yapıldığı birimlere girdik. Oradaki arkadaşlarımızın nasıl bir hassasiyetle çalıştıklarını adeta organ nakli yapar gibi o kitapların bütün gerçekten tahrip olmuş yaprakları tek tek nasıl bir yerden bir yere naklettiklerini görmek, onlara şükran borcu olduğumuzu söylememek mümkün değil.
Bu eserlerle beraber inşallah Rami kütüphanemiz çok çok farklı geleceğe bir yatırımın inşallah eseri olacak. Ülkemize ve İstanbul'umuza hayırlı olmasını diliyorum. Yurt içi, yurt dışından buraya her türlü inşallah kitapları alacağız, ithalatçılığımızla onu getireceğiz, kitap ithali yapacağız, dünyanın dört bir yanından. Rami kütüphanemizin uluslararası özelliğini çok daha güçlü hale getirmiş olacağız.
BAKAN ERSOY: SAYI 30 BİNİ GEÇECEK
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuriş Ersoy açılışta yaptığı açıklamada, 'Burası sadece bir kütüphane olarak kullanılmıyor, bir yaşam merkezi haline geliyor ve kültür sanatla da destekleniyor artık burası bir cazibe merkezi. Çok özel bir millet bahçesi yaptık, insanlar keyifli vakit geçirmek için de buraya gelsinler. Gelmişken kitap okusunlar. İçine güzel kafeteryalarda yerleştirdik. Dedik ki sadece kütüphane ve millet bahçesi olmasın kültür ve sanatla da destekleyelim içine bazı noktalarda etkinlik alanları oluşturduk. Türkiye'nin en büyük Atatürk İhtisas Kütüphanesi'ni oluşturduk. Şu an için 20 binden fazla kitap var, birkaç hafta içinde bu sayı 30 bini geçecek. Türkiye’de Atatürk ile ilgili yayınlanmış bütün kitapları topladık." dedi.
İSTANBUL'UN GÖBEĞİNDE 250 YILI AŞKIN TARİH
2014 yılında restorasyonuna başlanan Eyüpsultan’daki Rami Kışlası’ndaki çalışmalarda sona gelindi. Çalışmaların ardından Rami Kütüphanesi olarak yeniden hayat bulan, tarihi 250 yılı aşkın kışla, Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise sayılı kütüphanelerinden biri olacak. 220 dönümlük alan içinde, 36 bin metrekarelik kapalı alana sahip olan Rami Kütüphanesi, 51 bin metrekarelik peyzaj alanıyla Avrupa’nın en büyük kapalı peyzaj alanına sahip kütüphanesi olma özelliği taşıyor.
4 bin 200 kişilik oturma kapasitesi olan komplekste, 0-3 yaş ve 3-6 yaş gruplara hizmet veren Bebek ve Çocuk Kütüphanesi, ortaokul ve lise öğrencileri için tasarlanmış Gençlik Kütüphanesi, lisans ve lisansüstü (yüksek lisans-doktora) öğrencilerinin, akademisyenlerin ve araştırmacılar başta olmak üzere tüm yetişkin kullanıcıların kaynak ihtiyaçlarına yanıt veren Yetişkin Kütüphanesi, Genel Eserler, Felsefe-Psikoloji, İlahiyat, Sosyal Bilimler, Dil Bilimleri, Bilim ve Teknoloji, Güzel Sanatlar-Eğlence ve Spor, Edebiyat, Tarih ve Coğrafya kütüphanelerinden oluşan toplam 10 adet ihtisas kütüphanesinin yanı sıra Atatürk İhtisas Kütüphanesi ve Yazma Eserler Kütüphanesi de bulunuyor.
Yazma Eserler Kütüphanesi bünyesinde bulunan Şifahane’de ise, kitap restorasyon çalışmaları sürdürülüyor. Sergi salonu da bulunan kütüphane, Fatih Sultan Mehmet’in şahsi kitaplığında bulunan eserlere de ev sahipliği yapıyor.
- Sevgi İzi nedir? Sevgi İzi başvurusu nereden ve nasıl yapılır? Kayıpların bulunması için Sevgi İzi projesi
- 'İçinde hazine var' diyen gelip kazıyor! iç Anadolu'daki ilimizin piramidleri
- Kız Kulesi Hikayesi Ve Tarihi: Kız Kulesi Özellikleri Ve Mimarı Yapım Tarihi..
- Kontrolden çıkan araç 7 metrelik istinat duvarından bahçeye uçtu
- 17 yaşındaki Hüseyin, gölet kanalında boğuldu