Sağlık Bakanı Koca: Corona virüs tedavisi gören 2 hastamız taburcu oldu
Sağlık Bakanı Koca, "Bir hastamız 65 yaşında, 8 gün yoğun bakımda kaldı, dün taburcu oldu. Bir hastamız 60 yaşında bugün taburcu oldu." dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı'nın Bilkent Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Konuşmasına Türkiye genelindeki illerden bazılarının isimlerini söyleyerek başlayan Koca, "Aziz milletim. Şehir şehir, sokak sokak, ev ev Türkiye, ülkemin dört bir yanı, ülkemin bütün insanı. Bugünleri sağlık içinde geride bırakma mücadelesini veren 83 milyon. Bir virüs dünyayı tehdit ediyor, 185 ülkede 8 milyara yakın insan her gün hastalığa yeni yakalananların ve kaybedilen insanların sayısını endişe içinde öğrenmeyi bekliyor." ifadelerini kullandı.
Korkunun büyük olduğunu söylemeye gerek olmadığının altını çizen Koca, şöyle devam etti:
"Bilim, bugün için büyük vaatlerde bulunamıyor. Bu, insan sağlığının yeni ve sırrı tam olarak çözülememiş bir düşmanı. Bu hastalığa karşı elimizde güçlü bir koz var, yakalanmamak. Pek çok hastalık bizim kontrolümüz dışında kalan faktörlerle gelişir. Durumu kabullenmemiz zor değil.
Koronavirüs karşısında ise biz irade sahibiyiz. Tokalaşıp tokalaşmamakta irade sahibiyiz, dostlarımızla bir araya gelip gelmemekte irade sahibiyiz, misafirliğe gidip gelmemekte irade sahibiyiz. Kalabalık içine girip girmemekte irade sahibiyiz, dışarı çıkıp çıkmamakta irade sahibiyiz. Temastan uzak durup durmamakta irade sahibiyiz. Temizliği virüse karşı kalkan gibi kullanmakta irade sahibiyiz. Koranavirüse karşı verdiğimiz mücadelenin başarısı tek tek bireylere, tek tek her birimize bağlıdır. Devlet bu mücadelede yaptırım gücü olan bir kılavuzdur. Mücadeleyi organize eden güçtür, uygulama bize bağlıdır."
"Bu mücadelede devletimiz güçlüdür"
Hiçbir sağlık kurumunun, hiçbir hekimin virüsün bulaşmasını önleyemeyeceğini vurgulayan Koca, "Bunu siz önleyebilirsiniz. Evinize çekilerek önleyebilirsiniz. Gerekli durumlarda maske takarak önleyebilirsiniz. Temastan kaçınarak önleyebilirsiniz. Bu mücadelede devletimiz güçlüdür. Benzer şartlardaki başka pek çok ülkeyle kıyaslanmayacak kadar güçlüdür. Bu güçle sonuç alacak olan varsa bizleriz." diye konuştu.
Gençlere de seslenen Koca, insan sayısının arttığı her ortamın riskin arttığı ortam olduğuna dikkati çeken Koca, büyük şehirlerde caddeler, meydanlar, kapalı mekanların sosyal mesafenin korunamadığı ortamlar olduğunun altını çizdi.
Bakan Koca, gençlerle bir ağabey olarak konuşmak istediğini dile getirerek, şu önerilerde bulundu:
"Risk altına giriyorsunuz. Belki hasta olmuyorsunuz ama öldürücü bir virüsün taşıyıcısı oluyorsunuz. Sabah sizi evden uğurlayanlar akşam neyle karşılaşacaklarını bilmiyor. Hastalığa, hatta daha büyük acılara aracılık etmeyin. Evet, dışarıda, eskisi kadar güzel olmasa da bir dünya var olmasına var ama biraz kendi dünyanıza çekilin. Dışarıda pek yapılamayacak aktiviteleri yapın. Mustafa Kutlu'yu, Tolstoy'u okuyun. Sinemanın başyapıtlarıyla tanışın. Bugünler, kendinize yatırım olsun."
"Orta yaşlardaki vaka sayısı az değil"
Yaşı daha büyük olanlara da seslenen Koca, "Yaşı bana yakın olanlara, benden büyüklere de birkaç şey söyleyeceğim. Orta yaşlardaki vaka sayısı az değil. Virüs, genç, yaşlı, orta yaşlı ayrımı yapmıyor. Eğer farkında olmadığınız bir hastalığınız varsa, virüs onu ortaya çıkaracak ve tedavi hiç ummadığınız kadar zor olacaktır. Dikkatli olmalısınız. Sosyal hayatınızı asgari düzeye indirmelisiniz." uyarısında bulundu.
Şu sıralar büyüklerin ziyaretine gidilmesinin sakıncalı olduğuna dikkati çeken Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Onları korumak zorundayız. Telefon sohbetlerinizi daha uzun tutabilirsiniz. Sevdiklerimizle, yakınlarımızla birbirimizi biraz özleyelim. Tedbirlere sıkı sıkıya uyarsak bu özlem uzun sürmeyecek. Çocuklarımız için de söyleyeceklerim var. Milletimin evlatları, biricik arkadaşlarım. Bakın, ben çocuk doktoruyum, tavsiyelerime uymanız gerekir. Artık oyunları evde oynuyoruz. Dışarıya çıkmak yok. Bir misafir gelirse sarılmak yok, el öpmek yok, sevgimizi-saygımızı uzaktan gösteriyoruz. Arkadaşlarla yine görüşüyoruz ama görüşmeler telefonla oluyor."
"Uygulamayı lütfen tatil olarak görmeyin"
Anne babalara da seslenen Bakan Koca, "Okulların koronavirüs sebebiyle tatile girdiği" şeklindeki kanın yanlış olduğuna işaret etti.
Çocukların eğitiminin devam ettiğini hatırlatan Fahrettin Koca, şunları söyledi:
"Şu an ara verilen eğitimin okul içinde, sınıflarda yapılmasıdır. Eğitim bir süreliğine internet ve televizyon üzerinden veriliyor. Bu, esasında eğitimde giderek yaygın hale gelen bir modeldir. Uygulamayı lütfen tatil olarak görmeyin, çocuklarınızın da konuyu böyle anlamalarını önleyin. Derslerinden, arkadaşlarından geri kalmasınlar. Verilen ara uzatılacak, Sayın Bakanım birazdan söylemiş olacak. Çocuklarınızın sağlığı konusunda endişeli olmayın. Evdelerse, güvendeler. Dışarı çıkmamalarına dikkat edin.
Bütün Türkiye'ye seslenmek istiyorum. Tek tek herkesin dikkatine ihtiyacım var. Koronavirüs salgınında ölüm oranı düşük. Sanıldığı kadar yüksek değil. Ama hastalığı ağır geçirmesek de herhangi birimiz hiç ummadığımız kadar ölüme yol açabiliriz. Sağlıklı görünen biri başkası için ölüm sebebi olabilir. Başkalarının hayatının bizim hayatımız kadar değerli olduğunu unutmamalıyız. Gençliğimize, sağlığımıza, yaşımıza güvenmemeliyiz. Virüsün yol açacağı sonucu bilemeyiz. Eğer sigara içiyorsak asla bilemeyiz. Sigaranın tahribatının ortaya çıkması bu hastalıkta an meselesidir."
"Bu tip salgınlarda, tarih boyunca, kritik eşikler olmuştur"
Her gün açıklanan vaka tablosunun gözler önünde olduğunu ifade eden Koca, "Eğer ısrarlı uyarılarımız karşılığını uygulamada tam gösterebilseydi, üzüntülerimiz, kayıplarımız daha az olacaktı. Şimdi olduğundan çok daha az hastamız olacaktı. Aramızdan ayrılanların sayısı çok daha az olacaktı. Ama başlarda gösterdiğimiz kendimizi koruma refleksi bizi her şeye rağmen avantajlı kılıyor. Ülkemiz yakın ya da uzak bir ülke durumuna düşmüş değil." değerlendirmesinde bulundu.
Koca, bu salgında her şeyin ihtimal dahilinde olduğu uyarısını yaptı.
Başka ülkelere benzememek için, tek tek her kişinin konuyu onların aldığından kat kat fazla ciddiye alması gerektiğine işaret eden Koca, "Çünkü bu tip salgınlarda, tarih boyunca, kritik eşikler olmuştur. O eşikten geçtikten sonra geri dönüş zordur." dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Anneler, babalar, çocuklar, gençler, büyükler… Sizi imkansız olanı yapmaya davet etmiyorum. Sizi, çok basit tedbirleri uygulamaya davet ediyorum. Sizi, tedbirlerde çok sıkı olmaya davet ediyorum. Unutmayın, aldığımız tedbir kadar güçlüyüz. Unutmayın, hayat eve sığar." ifadesini kullandı.
Bilgiler dijital ortamda her gün güncellenerek kamuoyu ile paylaşılacak
Koca, kamuoyunun bundan sonraki dönemde daha kolay ve net bilgi alması için yapılacak uygulama hakkında da bilgi verdi.
Özellikle her gün vaka sonuçlarını bildirmeye çalıştıklarını anımsatan Koca, "Bundan sonraki dönemde düzenli bir şekilde ekranda gördüğünüz şekliyle hem toplam hasta sayısını, test sayısını, kaybettiğimiz vaka sayısını, yoğun bakımda olan hasta sayısını, entübe yani solunum cihazına bağlı olan hasta sayısını ve iyileşen hasta sayısını dijital ortamda her gün güncellenerek kamuoyu ile paylaşmış olacağız." diye konuştu.
Koca, ekrandan dün itibarıyla belirlenen rakamların yer aldığı tabloyu göstererek, "Grafik şeklinde vaka sayısını görüyorsunuz. Aşağıda ise kaybettiğimiz vakaları. İkinci bir tablodada da günlük olan değişimi yine test sayısı, vaka sayısı ve kaybettiğimiz vaka sayısını dijital ortamda göstereceğimiz ve güncel olarak her gün kamuoyu ile paylaşacağımız tabloyu da buradan söylemek istiyorum." dedi.
Bazı hastaların sağlık durumuyla ilgili bilgi paylaşan Koca, şunları anlattı:
"Bir hastamız 65 yaşında, 8 gün yoğun bakımda kalan bir hastamızdı. O hastamız dün itibarıyla taburcu oldu. Yine bir hastamız erkek, 60 yaşında. O da bugün itibarıyla taburcu olmuş oldu. Yoğun bakım şartlarında 7 gün kadar kalıp sonra taburcu ettiğimiz bir hasta olduğunu, yani bu arada yoğun bakım şartlarında olan hastaların da iyileşme durumlarını söylemiş oluyorum, yaşları 60'ın üzerinde olmasına rağmen.
O nedenle erken dönemde müdehalenin yapılmasının önemli olduğunu ve bulaşıcılığın, temasın minimalize edilmesi gerektiğini, herkesin özellikle evine ve hatta odasına kendisini izole ederek bir dönem için bunu sağlamasının son derece önemli olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum."
Sokağa çıkma yasağı getirilmesine ilişkin taleplerin hatırlatılması üzerine Koca, şu değerlendirmede bulundu:
"Herkesin özellikle bu dönemde kendi evine hatta odasına çekilerek izole etmesini, herkesin kendi olağanüstü halini kendince uygulamasını son derece önemsediğimizi söylemek istiyorum.
Özellikle kontrollü yaşam nasıl olabilir, minimal temas nasıl sağlanabilir, bu anlamda da bir çalışma yapılıyor olacak. Ulaşım, uçak, minibüs ve benzeri birçok alanda daha kontrollü bir yaşamı şekillendiren birtakım Bilim Kurulunun önerileri olabilir. Bu doğrultuda karar alınması gerekiyorsa zaten gereği yapılır."
Bakan Koca, kendisini nasıl izole ettiğine ilişkin soruya, "Sosyal izolasyon diyoruz, gördüğünüz gibi toplantıda da mesafeli, en az 1 metre mesafede yaşamın devam etmesini önemsiyoruz ve yeri geldiğinde ikramları da devre dışı bırakıyoruz." karşılığını verdi.
Her ile izole hastane kurulması yönünde bir çalışma olup olmayacağına ilişkin Koca, "Hastanelerle ilgili özellikle şüpheli olan vakalarla ilgili o hastaları diğer hastalardan ayırıyoruz. Pandemi hastanesi olarak ayırdığımız hastanelerin servisleri ayrı, yoğun bakımları birbirinden ayrı, orada çalışan personel de diğer servislerle ilişkili veya yoğun bakımla ilişkili değil." diye konuştu.
Koca, bunun Bilim Kurulunun bir algoritması ile geliştirilen bir durum olduğunu ve bu çerçevede hareket edildiğini bildirdi.
İl bazında virüsün yayılma hızı konusunda bir haritalandırmalarının bulunup bulunmadığına ilişkin soruya da Koca, "Her gün dijital ortamda yoğun bakımda yatan hastalarımız, hatta entübe olan, solunum cihazına bağlı olan hastamız ve iyileşen hastalarımız dahil olmak üzere, yapılan test, kaybettiğimiz ve vaka sayımızı da gösteren bu ekranda görüldüğü şekliyle bunu güncelleyeceğiz, bunu güncel olarak veriyor olacağız. Ayrıca il bazında biz zaten biliyoruz, bu da gerektiğinde verilir." yanıtını verdi.
Şehirlerarası seyahatler, uçuşlar, bunlara sınırlandırma getirilebilir mi?" sorusu üzerine Koca, "Bilim Kurulunda da konuştuğumuz özellikle hem kara hem hava yolunda, uçakta hangi düzenle oturulması gerektiği, otobüste kısmen bu konuyla ilgili bir sınırlama getirilmiş oldu, bu tip ulaşımda olabilecek teması minimalize edebilecek bir yaklaşımı Bilim Kurulu gündemine aldı, önümüzdeki günlerde biraz daha bunu netleştirmiş olacağız." ifadesini kullandı.
Çin'den alınan ilaçlar
Bakan Koca, bir gazetecinin Çin'den alınan ilaçların sayısı ve hastalarda kullanımına ilişkin sorusu üzerine, ekrandaki yoğun bakımda olan hasta rakamını göstererek, "136 hasta, bu 136 hastaya da başlandı. Tedavi dozu belli. Bilim Kurulunun bir önerisiyle olan bir doz ve ortalama bir kutunun bir hasta için kullanıldığını biliyoruz ve en az 5 günlük bir kullanım." diye konuştu.
Çin'de ilacın kullanıldığı hasta sayısının belli olduğunu ve çalışmasını da bildiklerini aktaran Koca, şu bilgileri verdi:
"Biz de şu an bu hasta sayısıyla önemli bir sayı olduğunu Bilim Kurulu buradan sonuç alıp almadığımızı veya ne oranda bir fayda sağlayıp sağlamadığını önümüzdeki bir hafta içerisinde bunu daha net konuşabiliriz. Bizim baştan getirdiğimiz ilaç miktarı 1250 kutuydu, 3 bin 750 kutu daha siparişi verildi, devamı için de çaba içindeyiz ama bu arada faydasının olup olmadığını da görmek istiyoruz."
"83 milyonun testi yaptırması gerekmiyor"
Testlerin kimlere yapılması gerektiği konusunda da açıklamalarda bulunan Koca, şöyle dedi:
"Vatandaşımıza özellikle şunu söylemek istiyorum, 83 milyonun test yaptırması gerekmiyor, dünyada böyle bir uygulama yok. Herkesin test yaptırması diye bir uygulama yok, çünkü testi yaptırdığınızda negatif çıkabilir ve siz kendinizi daha özgür, daha rahat hissedebilirsiniz ama 3 gün, 5 gün sonra pozitif çıkabilir, o dönemde birçok kimseye bulaştırabilirsiniz. Herkes kendisini bir virüs taşıyıcısı olarak görerek hareket ediyor olmalı. Yani herkes bu virüsü taşıyor olduğunu ve bunu birilerine bulaştırabileceğini düşünerek davranıyor olmalı, bu son derece önemli. Eğer testi yaptırdığınızda negatifse bu olmayacağı anlamına gelmez, 3-5 gün sonunda tekrar pozitif çıkabilir."
Bakan Koca, testin kimlere yapılacağı hususunda Bilim Kurulunun bir algoritması bulunduğunu ve bunun başından beri sürekli değiştirilerek bugünlere gelindiğini hatırlatarak, şunları belirtti:
"Dün İstanbul'da bir hastanemize kuyruklar oluştu, insanlar test yaptırmak istedi, bu doğru bir yaklaşım tarzı değil. Testi ancak hekim uygun görürse yaptırabilir olmalıyız. İkincisi, birinde pozitif çıktıysa biz ona, 'filyasyon' diyoruz tarama anlamında, kiminle temas ettiyse o kişileri taramak istiyoruz, ancak o şekilde biz yayılımını önleyebiliriz. O taramayı da yine eğer bir semptomu varsa test yapılır, semptomu yoksa en az bu süreçte 7 gün, hatta o 7 gün sonra gerektiğinde antikor testi yaptırılabilir veya semptomu varsa PCR testi yaptırılabilir ama 14 gün bunun ortaya çıkabileceğini düşünerek o kişilerin kendilerini izole etmelerini önemsiyoruz. Bunlara lütfen uyalım."
Virüsün yayılmasını önlemek adına bakanlık olarak her türlü tedbirleri aldıklarını belirten Koca, vatandaşların da gereken özeni göstermesi halinde virüsün yayılmasının önüne geçileceğini vurguladı.
Koca, özel hastanelerde ücret karşılığında koronavirüs testi yapıldığına yönelik duyumlar alındığına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:
"Şunu net ifade etmek istiyorum hiçbir test, ücret karşılığı asla yapılsın istemiyoruz. İzin verdiğimiz merkezlerde de üniversiteler dahil olmak üzere test kitini biz bakanlık olarak veriyoruz. Her kim PCR cihazı bulunduruyor ve çalışmak istiyorsa kiti bizden olmak üzere ama asla vatandaşımızdan ücret alınmaması çabasındayız. Ne Bakanlık ne üniversiteler herhangi bir ücret alma durumunda değiller."
Bakanlık ve kamu üniversitelerinin yanı sıra vakıf üniversitelerine de test yapabilmeleri için izin verdiklerini anlatan Koca, bu süreçte istismar yapan ya da korsan çalışan laboratuvarlara karşı yasal işlem yapılacağına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Pozitif çıkan vakanın, bulaştırdığı kişileri taramak istiyoruz. Temas olduğu kişileri tarayıp izole edemezseniz salgınla mücadele edemezsiniz. Yasal mevzuat da bu konuda çok katı. Bu kapsamda tespit edilen vakaların bildirilmesi zorunludur. Bu testi yapabilecek merkezlere yetki vermiş oluyoruz. Onun dışında bu dönemi istismar etmek isteyen, bir şekilde korsan çalışmak isteyen birtakım laboratuvarlar olursa bize bildirin, gereği yapılır. İstanbul'da bildiğim bir laboratuvarla ilgili bizzat kendim arayarak asla vatandaştan ücret alınmaması ve istenirse test kitini bizim vereceğimizi bildirdim ancak pozitif çıkan vakanın bize bildirilmesi gerektiğini de hatırlattım. Bir eksilik de hissedilirse yasal olarak yapılaması gerekenler yapılır."
Sosyal medyadaki algı oluşturma çabaları
Sosyal medya üzerinden az da olsa algı oluşturmak isteyenlerin bulunduğuna dikkati çeken Koca, geçmiş dönemlere ait bayılan kişilerin görüntülerinin paylaşıldığını ifade ederek, "Bayılan, kaybedilen, düşen gibi 4-5 vaka dün servis edildi. Kimisi geçen aydan olan, kimisi alkolden olan, kimisi de başka problemleri olan... Bu hastalık önce mevsimsel grip gibi başlayan devamında solunum sıkıntısı ve giderek yoğun bakım tedavisine ihtiyaç gösteren bir süreç içinde devam eder. Bu hastalık, anında düşmekle anında ölümle sonuçlanabilir bir seyirle gitmiyor. Dolaysıyla bu tip şeylere asla inanmayın. Bu anlamda algı oluşturmak isteyenlere ilişkin ilgili birimler yasal çerçevede devrede oldular." şeklinde konuştu.
Çin'den yardım talebinde bulunulup bulunulmadığına ilişkin soruya Koca, daha önce Çin Büyükelçiliği ile görüşme yaptığını anımsatarak, "Büyükelçi ile Bilim Kurulumuz ve Çinli bilim insanlarının tecrübelerini paylaşmalarına dair konuştuk. Bugünlerde onu planlayacağız. Bunun dışında başka talebimiz olmadı ama Çin bize son derece iyi niyetle her açıdan destek olmak istediğini belirtti." cevabını verdi.
Konuşmasının başında bazı illeri saydığı hatırlatılan Koca, söz konusu ileri örnek olarak verdiğini ancak ilerleyen günlerde virüsün illere göre dağılımını gösteren tabloyu kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirdi.
"Gerekirse el koyacağız"
Soru üzerine Koca, Türkiye'nin maske üretimi yapan bir ülke olduğuna işaret ederek, ihtiyaç duyulması halinde elindeki maskeleri piyasaya sürmeyen firmaların mallarına yasal çerçevede el koyacaklarını belirtti.
Bakan Koca, şöyle devam etti:
"Ülkemiz maske üretimi noktasında yeterli kapasiteye sahip. Daha önce de bahsetmiştim, maalesef bunu istismar eden az sayıda değil, çok sayıda üretici ve satıcımız oldu, yurt dışına ihracatı ön planda tutan, içeride ise fiyatları yükselten. Daha önce 14 kuruşa aldığınız maskeyi bakanlık olarak 3 liraya 3,5 liraya alamadığımız dönemleri gördük. MASAK ve İçişleri Bakanlığımıza özellikle teşekkür ediyorum, bu anlamda birtakım operasyonlar yapıldı. Depolardaki mallarına el konuldu. Maske ihracatının bakanlık izni olmadan asla yapılamayacağını, üretimin sadece bakanlığa yapılması için çok sıkı tedbirler aldık.
Bu noktada farklı birtakım yaklaşımlar içinde olunursa bunu devamı el koymaktır, bu çok net. Okullarımız başta olmak üzere birçok yerde üretim yapılıyor. Şunu çok net söylemek istiyorum. Hem kamu hastaneleri hem üniversite hastanelerimize N95 maske dahil olmak üzere tulum ve gözlük verdik. Özel sektör bu noktada zorlandıklarını ifade ettiler. Özel sektöre de yine biz aracılık ederek, hangi fiyattan alıyorsak o rakama hiçbir şey ilave etmeden vermeye başlamış olduk. İstismar edenlere fırsat vermeyeceğimizi ve özellikle hekim ve sağlık çalışanlarımızı malzemesiz bırakmamak noktasında kararlı olacağımıza emin olun. Her türlü imkanı zorlayacağımı biliyorum. Siz de inanın. Özel sektörün de taleplerini dernekler üzerinden alacağız. Üretici ve satıcılarımız şu dönemde farklı bir yaklaşım içinde olmamalıdırlar. Vatandaşımızı ve sağlık çalışanlarımızı asla malzemesiz bırakmak istemiyoruz. Bunun için de her türlü kavgaya hazır olacağımızı bilmiş olun."
N95 maske kullanımı
Çapa, Ege ve Cerrahpaşa tıp fakültelerine "yardım" adı altında medikal ürün verildiğine ilişkin yapılan haberlerin bu üniversiteler tarafından yalanlandığını aktaran Koca, "Üç gün önce bu üniversitelerimize 50'şer bin maske, tulum ve gözlük dahil olmak üzere her birine birer kamyon malzeme verilmiş oldu." bilgisini verdi.
Bakan Koca, N95 maskesinin, yoğun bakımda görev yapan doktor ve hastalarda ve numune alan sağlık görevlilerince kullanması gereken bir ürün olduğunu, bunu için herkesin bu maskeyi kullanmasına gerek duyulmadığını söyledi.
Koca, bakanlık yapmadan önce yönetim kurulunda görev aldığı özel bir hastanede bazı personelin ücretsiz izne zorlandığına dair soruya şu yanıtı verdi:
"Lütfen bu tür şeylere inanmayın. Ben ilişkimi kestim ve gerçekten son 1,5 yılda oradaki arkadaşlara sorun beni kaç defa görmüşler. Bu süreçte böyle bir durum asla söz konusu değil ama bu algıları sürekli oluşturmak isteyenler var, lütfen bunlara inanmayın."
Kamuda vardiya ve dijital ortamda çalışma dönemine geçildiğini hatırlatan Koca, özel sektörden bu süreçte yeni çalışma şekline uyum sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.
AA
- Sevgi İzi nedir? Sevgi İzi başvurusu nereden ve nasıl yapılır? Kayıpların bulunması için Sevgi İzi projesi
- 'İçinde hazine var' diyen gelip kazıyor! iç Anadolu'daki ilimizin piramidleri
- Kız Kulesi Hikayesi Ve Tarihi: Kız Kulesi Özellikleri Ve Mimarı Yapım Tarihi..
- Kontrolden çıkan araç 7 metrelik istinat duvarından bahçeye uçtu
- 17 yaşındaki Hüseyin, gölet kanalında boğuldu